Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9829 E. 2024/2628 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli ödenmiş ancak tapuda ferağ işlemi yapılmamış bir taşınmaz için açılan 2942 sayılı Kanun'un mülga 17. maddesine dayalı tescil davasında, davalı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususu.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un mülga 17. maddesi uyarınca açılan tescil davasında, davayı kabul etmeyen davalılar yönünden davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin ve davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/494 Esas, 2023/1376 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/281 Esas, 2021/672 Karar

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’un (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, ... Mahallesi, 416 parsel sayılı taşınmazın tamamının usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, tapu malikleri tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması davası açıldığını, kamulaştırmanın kesinleştiğini; ancak davalılar tarafından tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Bir kısım davalılar vekili Av. ... cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, aradan uzun yıllar geçmesi nedeniyle hangi taşınmazlarının kamulaştırıldığını hatırlamadıklarını, idare tarafından usulü işlemler gerçekleştirilmiş ise ve müvekkilleri veya murisleri tarafından bedel artımı davası açılmış ise bu durumun gelen evrakların incelenmesinden anlaşılacağını, müvekkillerinin 1994- 1996 yıllarında bazı parseller için kamulaştırma yapıldığını ve bedel artımı için avukata vekâlet verildiğini hatırladıklarını; ancak parsel numarasını hatırlamadıklarını, davacı tarafın 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine göre tescil talep ettiğini ifade ettiğini, ancak, mülga 17 nci madde uyarınca müvekkillerinin ferağ vermeye davet edilmediklerini, idare tarafından işlemlerin usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini, davanın açılmasına sebebiyet verenin müvekkilleri olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmazın davalılar adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 sayılı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarih ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı gerekçe göstererek idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemiş ise de söz konusu kararlar kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili davalarına ilişkin olduğunu, iş bu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davası olduğunu, 1990'lı yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında davalılar veya murisleri tarafından kamulaştırma bedellerini almış olmalarına ve aradan yıllar geçmiş olmasına karşın tapuda DSİ lehine ferağ verilmediğinden taşınmazın DSİ adına tescilinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini belirterek mahkeme kararının düzeltilmesine, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapu kaydı maliki mirasçıları olan davalıların davadan önce tapuda ferağ için davet edilmediği ancak davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edildiği halde davayı kabul ettiğine dair beyanda bulunmadığı gibi tapuda tescil için ferağ da verilmediği anlaşıldığından davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmolunması ve kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden karar düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, davalılar lehine ise vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davanın kabulüne ilişkin verilen kararda, davayı kabul etmeyen davalılar yönünden davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde, davalılar lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar ... vd. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalılar ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.