Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9850 E. 2024/2996 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada, mahkemenin bozma kararına uyularak verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, fark kamulaştırma bedelinin bankaya yatırılmaması ve taşınmazın yanlış bağımsız bölüm numarasıyla hükme konu edilmesi hususları.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca fark kamulaştırma bedelinin bankaya bloke ettirilmeden hüküm kurulması ve taşınmazın yanlış bağımsız bölüm numarası esas alınarak değerlendirilmesi hatalı görülerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/333 Esas, 2014/636 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, Karasu ilçesi, ... Mahallesi 101 ada 260 parsel sayılı taşınmazın 46 numaralı bağımsız bölümün kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap diylekçesinde özetle; taşınmazın ilçenin tam ortasında yer aldığını, objektif değer artışının % 200 olacağını, gerçek değerin tespit edilmesi gerektiğini beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.07.2013 tarihli ve 2012/615 Esas, 2013/193 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; kamulaştırılan taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak taşınmazın zeminine değer biçilmesi doğru olduğu gibi üzerinde bulunan yapıya 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'un 46/son fıkrası ve 2942 sayılı Kanun'un 10 ve 11 maddeleri uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmeyerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile tespit edilen kamulaştırma bedeline göre oluşan fark bedelin davalı adına bankaya bloke ettirilmeden karar verilmesi, 2942 sayılı Kanun'un10 uncu maddesine 6459 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca; dava 4 aylık süre içerisinde sonuçlandırılamadığından, bozma öncesi belirlenen bedele 02.10.2011 tarihinden ilk karar tarihine, bozma sonrası belirlenen fark bedele ise yine 02.10.2011 tarihinden son karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal taşınmazın doğru alınmadığını, yıpranma payının yanlış belirlendiğini, fahiş bedele hükmedildiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; fark bedel bloke edilmediğinden aynı mahiyetteki dosyalarda olduğu gibi kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin 8 numaralı fıkrasında "kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, 10 uncu maddeye göre Mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir." hükmü karşısında, mahkemece verilen sürelere rağmen belirlenen fark kamulaştırma bedeli bankaya bloke edilmediği gibi, davacı idare vekilinin bedeli depo ettirmelerinin mümkün olmadığı yönündeki beyanı da dikkate alındığında, davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

3. Dava konusu taşınmaz 46 nolu bağımsız bölüm olduğu halde 62 nolu bağımsız bölüm olduğu kabul edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

3. Bozma öncesi tespit edilen ve davacı idarece bankaya bloke edilen kamulaştırma bedeli davalı tarafa ödenmiş ise ödendiği tarihte varsa işlemiş neması ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise idareye iadesine karar verilmesi gerekir.

4. Mahkemece verilen ilk karar ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilinin, kesin olarak hüküm altına alınması sebebiyle taşınmaz idare adına tescil edilmiş ise idare adına oluşan tapu kaydının iptali ile taşınmazın yeniden davalı adına hissesi oranında tesciline karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.