Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9872 E. 2024/3115 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı taraflardan birine tebligat yapılmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, araziye net gelir yöntemiyle değer biçmesinin ve davalılardan birine tebligat yapılmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermesinin yerinde olduğu gözetilerek, davacı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2254 Esas, 2023/269 Karar

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manyas Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/38 Esas, 2019/243 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve davalı ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idarenin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 30.05.2023 tarihli ek kararla temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu durumda, temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin 30.05.2023 tarihli ve 2020/2254 Esas, 2023/269 Karar sayılı ek kararının ortadan kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Balıkesir ili, Manyas ilçesi, ... Mahallesi 1038 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurum tarafından pazarlıkla satın alma yolu ile kamulaştırma yapılması yönünde 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesine göre tebligat yapılmadığını, müvekkilinin kamulaştırma kararından resmi yollarla haberdar olduğunu, Ankara İdare Mahkemesinde karara karşı iptal ve yürütmenin durudurulmasını talep ettiklerini, söz konusu taşınmaza proje kapsamında ihtiyaç olmadığını, ayrıca davacı idareye karşı müdahalenin men'i ve ecrimisil davası açtıklarını, kamulaştırma usulüne uyulmadığını, yalnızca iki malikin davet edildiğini, onlara da dayatma yolu ile imza attırıldığını, idare mahkemesine açılan davanın bekletici mesele yapılarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda üretim masrafları hakkında yeterli açıklama yapılmadığını, taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu konusunda yeterli araştırma yapılmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma kararının ve uzlaşmaya davete ilişkin evrakın tebliğ edilmediğini, buna ilişkin yapılan ilk itirazın dikkate alınmadığını, daha önce dava konusu taşınmazda davacı idarece irtifak işlemi yapıldığını, irtifakın terkininden sonra taşınmazın eski hale getirilmediğini, depo kararının usulüne uygun olmadığını, kamulaştırma bedelinin vadeli hesaba yatırımadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı idarenin istinaf başvurusunun incelenmesi sonucunda; sulu arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazın keşif tutanağı ve bilirkişi raporu ile tespit edilen nitelikleri dikkate alındığında taşınmazın sulu arazi olarak kabulünün yerinde bulunduğu, bilirkişi heyeti raporunda belirtilen münavebe ürünleri ve verilerinin bölgenin münavebe yapısı ve resmi tarım verileri ile uyumlu olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... 'nın istinaf başvurusunun incelenmesi sonucunda; kamulaştırma davalarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, davalılardan Hasan 'ya davacı idare tarafından uzlaşmaya ilişkin tebligatın çıktığı ancak tebligat parçasında süresi bittiğinden tebligatın iade edildiğinin yazıldığı, dolayısıyla bu davalıya uzlaşmaya ilişkin tebliğin yapılmadığı anlaşılmış olup, yargılama sırasında davalı ... vekilinin duruşmalarda uzlaşmaya ilişkin evrakın tebliğ edilmediğine ilişkin itirazlarını belirttiği ve işin esasına girilmesini gerektirecek şekilde esas hakkında beyanda bulunmadığı gözetildiğinde, adı geçen davalı yönünden davanın ön şart yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi, gerekirken bu davalı yönünden esastan inceleme yapılarak karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle bu nedenle, davalı ... 'nın istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı ... yönünden ön şart yokluğu nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiş; ayrıca karar kesin olmadığından temyiz isteminin değerlendirilmesini, ayrıca davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinin hukuki dayanağının bulunmadığını, işin esasına girilerek yargılama devam ettirildiğinden artık ön şart yokluğundan davanın reddine karar verilemeyeceğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi, davalılardan ... yönünden ön şart yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 30.05.2023 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.