"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/439 Esas, 2021/727 Karar
DAVA TARİHİ: 12.01.2018
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ...,... Mahallesi 112 ada 91 parsel sayılı taşınmazın 7.257,68 m²lik kısmının, ıslah dilekçesi ile de 2.742,78 m²lik kısmının ilavesi ile toplam 10.000,46 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ... vd. bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza arsa olarak kıymet takdiri yapılması ve kamulaştırmadan arta kalan alanda değer düşüklüğü hesaplanması gerektiğini beyan etmiştir.
2. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın iyi bir konumda bulunduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer düşüklüğünün hesaplanması gerektiğini, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, tarla olarak değerlendirilecek ise kapitalizasyon faiz oranının %2 olarak alınması ve objektif değer artışının % 400 olarak kabul edilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; idarenin belirlediği bedeli kabul etmediklerini, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, tarla olarak değerlendirilse dahi 2018 yılı verilerinin esas alınması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranın %3, objektif değer artış oranının ise % 250-500 arasında alınması gerektiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.01.2018 tarihli ve 2018/49 Esas, 2020/28 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.09.2020 tarihli ve 2020/601 Esas, 2020/1218 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de, temyiz dilekçesi ekinde sunulan banka dekontlarına göre davacı idarenin karar tarihinden sonra depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi de gözetilerek işin esasına girilip karar verilmesi gerektiğinden sair hususlar incelenmeksizin Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranın %5 olarak alınması gerektiğini, objektif değer artışı oranının fahiş ve haksız olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, bedelin gerçek değeri yansıtmadığını, üretim giderlerinin hatalı, objektif değer artış oranının az belirlendiğini, kamulaştırmadan arta kalan alanda değer düşüklüğünün kabulden daha fazla olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
3. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; usul ekonomisi denilerek kararın bozulmasının hatalı olduğunu, ekonomik gelişmeler ve bedele uygulanan yasal faiz dikkate alındığında mülkiyet hakkının ihlal edilmiş olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
4. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmadan arta kalan kısımlar dahil edilerek taşınmazın tamamının bedeline hükmedilmesi gerektiğini, en azından kalan 3 parça için % 50 değer kaybı oluştuğunun kabulünü, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, münavebenin hatalı alındığını, aynı kamulaştırma kapsamında daha yüksek bedellere hükmedildiğini, üretim giderlerinin yanlış alındığını, objektif değer artışı oranın eksik olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
5. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmadan arta kalan kısımlar tamamen kullanılamaz hale geldiği için taşınmazın tamamının kamulaştırılması gerektiğini, taşınmazın arsa vasfında olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
6. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; yetersiz rapora göre hüküm kuruldruğunu, bedelin gerçek değerin çok altında kaldığını, kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişisi raporunda C1 ile C2 harfleri ile gösterilen kısımlarda da değer kaybı oluştuğunu, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, objektif değer artışının gözardı edildiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer olan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde, aynı bölgeden Dairemize intikal eden ve denetiminden geçen dosyalar dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin tüm, bir kısım davalılar vekillerinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Fen bilirkişisi raporunda kamulaştırmadan arta kalan ve (C3) ile gösterilen 634,70 m²lik kısmın yüzölçümü ve geometrik şekli gözetildiğinde işe yaramayacağı gözetilerek, tamamının bedeline hükmedilmesi yönünde temyiz itirazları bulunan davalılar yönünden payları karşılığına hükmedilmesi, değer kaybı oranının düşük belirlenmiş olduğu yönünde temyiz itirazları bulunan davalılar yönünden ise bu bölümde değer azalışı oranı % 50'den fazla olduğundan, davalı vekillerine % 50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinemeyeceği sorularak, yetinildiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinilmediği takdirde davacı idareye geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın bu kısmına ilişkin olarak mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanmalı ve talebi halinde bu kısım yönünden taşınmaz bedelinin tamamına hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
5. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişisi raporunda (C1) ile (C2) olarak gösterilen kısımlarının yüzölçümleri ve geometrik şekilleri gözetildiğinde bu bölümlerde değer azalışı oluşacağı muhakkak olup, bilirkişi kurulundan bu hususta ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu bölümlerde değer azalışı oluşmadığının kabulü ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, bir kısım davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,
28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.