Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1180 E. 2024/7610 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve tescili ile tapudan yol olarak terkinine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmazın yüzölçümünde çelişki olması ve kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışı değerlendirilmeden hüküm kurulması nedeniyle bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3820 Esas, 2023/3709 Karar

DAVALILAR: ... vd. vekili Avukat ...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Aliağa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/299 Esas, 2023/375 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili, tapudan yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ..., ..., 13 parsel (yeni 7000 ada 37 parsel) sayılı taşınmazın 8.072,49 m²lik kısmı ile 96 parsel (yeni 7002 ada 6 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini, tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsubu suretiyle tespit ve depo edilen fark bedelin İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı ile hüküm altına alınan kısmına davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 18.12.2018 tarihinden ilk karar tarihi olan 08.03.2021 tarihine kadar; İlk Derece Mahkemesinin ikinci kararı ile hüküm altına alınan kısmına ise 18.12.2018 tarihinden ikinci karar tarihi olan 07.06.2023 tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faiziyle birlikte davalılara tapudaki payları oranında derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin oldukça yüksek olduğunu, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının ve objektif değer artışı oranının yerinde olmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olup taşınmazların gerçek değerini yansıtmadığını, daha yüksek oranda objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının % 5 oranında alınmasının doğru olmadığını, dava konusu 13 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tel çit ve dam bulunmasına rağmen kamulaştırma bedeli hesabında dikkate alınmamış olmasının doğru olmadığını, 13 parsel sayılı taşınmazın kısmen kamulaştırılması nedeniyle kamulaştırmadan arta akalan kısımda değer azalışı meydana geldiğini, bu husus dikkate alınmadan hesaplama yapılmış olmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davalıların mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kısmen kapama zeytin bahçesi, kısmen kuru tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak resmi veriler uyarınca % 5 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanması suretiyle değer biçilmesinin ve objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın değeri tespit edilirken objektif değer artışı uygulanmasının doğru olmadığını, dava konusu 13 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/A maddesi uyarınca kadastro yenileme çalışmaları sonucu 7000 ada 37 parsel numarası ile tapuya tescil edildiğini, söz konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmı 8.118,53 metrekare olmasına rağmen, 8.072,49 metrekare üzerinden hüküm tesis edildiğini, kararın bu şekliyle infazının mümkün olmadığını, 11.08.2023 tarihli dilekçesi ekinde sunmuş olduğu tescil bildirim krokisi doğrultusunda yeniden fen bilirkişisinden rapor alınarak 8.118,53 metrekare üzerinden infaza elverişli hüküm tesis edilmesi gerektiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kısmen kapama zeytin bahçesi, kısmen kuru tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazların hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Hükme esas alınan 15.12.2022 tarihli fen bilirkişisi raporunda, dava konusu 7000 ada 37 parsel sayılı taşınmazın 8.072,49 m²lik kısmının kamulaştırıldığı belirtilmiş iken, davacı idare vekilinin 11.08.2023 tarihli dilekçesi ve ekindeki tescil bildirim krokisinde taşınmazın 8.118,53 m²lik kısmının kamulaştırmaya tabi olduğu belirtilmekle, bu hususu açıklattıracak ek rapor alınmadan, çelişki giderilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

6. Mahkemece, dava konusu 7000 ada 37 parsel sayılı taşınmazın kısmi kamulaştırılması nedeniyle kamulaştırmadan arta kalan kısmın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alınarak, arta kalan kısımda değer azalış bedeline hükmedilmesi gerekip gerekmeyeceği denetlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.