"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/693 Esas, 2023/422 Karar
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
DAVA TARİHİ: 16.03.2015
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/269 Esas, 2021/473 Karar
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazminine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanını kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Yalova ili,... ilçesi, ...lar mevkii 5013 sayılı parselin bir kısmının, Yalova ili,... ilçesi, ...lar mevkii 5014, 5015, 5016, 5017, 5018, 5019, 5020, 5021, 5022 sayılı parsellerin maliki iken Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/77 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile eylemli orman olduğu gerekçesiyle tapusu iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın kesinleştiği, dava konusu taşınmaz müvekkiline ait iken Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde verilen karar ile eylemli orman olduğu gerekçesi ile tapusu iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verilen dava konusu taşınmazın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile rayiç bedelinin fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Birleştirilen dosya olan Mahkememizin 2015/543 Esas sayılı dava dosyasında davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazdaki bir kısım hissedarların Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/222 Esas sayılı dosyası ile dava konusu aynı olmak üzere dava açtıklarını ve öncelikle birleştirme talep ettiklerini belirtmekle; dava konusu taşınmaz müvekkiline ait iken Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde verilen karar ile eylemli orman olduğu gerekçesi ile tapusu iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verilen dava konusu taşınmazın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile rayiç bedelinin fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı definde bulunmuş, ayrıca taşınmazların önceki malikleri tarafından orman kadastrosuna itiraz edilmediğini, ormanların özel mülkiyete konu edilemeyeceğini, orman vasıflı yerlerin fiilen imar planına alınması mümkün olmadığından imar planlarının hukuken geçerliliğinin olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne ve tespit edilen bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın değerli bir bölgede olduğunu, taşınmazın değerinin raporda belirlenen değerden çok daha yüksek olduğunu, davalı lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olmadığını, değerlendirmenin hatalı olduğunu, emsalin uygun bir emsal olmadığını, fahiş tazminata hükmedildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin, tespit edilen bedelin yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğu, Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacıların dava konusu Yalova ili,... ilçesi, Merkez Mahallesi, ... Mevkii 5013, 5014, 5015, 5016, 5017, 5018, 5019, 5020, 5021, 5022 parsel sayılı taşınmazları 1996, 2005 ve 2012 yıllarında intikalen edindikleri, Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.10.2009 tarihli ve 2007/77 Esas, 2009/354 Karar sayılı kararı ile dava konusu 5013 parsel sayılı taşınmazın 125 m²lik kısmının, diğer taşınmazların ise tamamının davacılar adına kayıtlı tapu kaydının iptal edilerek orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tesciline karar verildiği, kararın 27.07.2010 tarihinde kesinleştiği, eldeki asıl ve birleştirilen davaların 16.03.2015 ve 07.07.2015 tarihlerinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.