Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1329 E. 2024/6177 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan müdahalenin men'i, kal ve ecrimisil davasında harç ve vekâlet ücretinin maktu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesi uyarınca, 9.10.1956 ile 4.11.1983 tarihleri arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan taşınmazlara ilişkin davalarda harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1072 Esas, 2023/2106 Karar

DAVA TARİHİ: 26.02.2019

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/69 Esas, 2021/309 Karar

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi, kal ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince müdahelenin men'i ve kal talebinin kabulü ile ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle müdahalenin meni ve kal talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin ise reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillinin 13.04.1988 tarihinden bu yana İstanbul ili, Ataşehir ilçesi Ferhatpaşa Mahallesi 3714 parsel sayılı 331,50 m² yüzölçümlü taşınmazın maliki olduğunu, müvekkilinin taşınmazının üzerinden davalıya ait olan 380 kW Ankara-İstanbul Enerji Nakil Hattı kuşağı geçtiğini, buna rağmen bu zamana kadar müvekkile herhangi bir ecrimisil bedeli ödenmediği gibi, bu müdahalenin halen dahi devam ettiğini, müvekkilinin son 5 yıla ilişkin olarak ecrimisil alacağının dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınmasını, davalı tarafından müvekkili arsasına elektrik nakil hattı çekilmek sureti ile yapılan müdahalenin men'i ile kal'ini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile müdahalenin önlenmesine, taşınmaz üzerinde davalıya ait enerji nakil hattının kali'ne, taşınmazın eski hale getirilmesine ve ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve karşılığında irtifak tesisi olarak görülmesi gerektiğini, fiili bir müdahale olmadığından ve taşınmaz boş olduğundan ecrimisil talebinin reddi gerektiğini, el atma 1971 yılında olduğundan maktu vekâlet ücreti ile maktu harca hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazdan geçen enerji nakil hattı nedeniyle davalı idarenin kamulaştırma hakkı ve yetkisi bulunduğundan hattın kaldırılmasının büyük zarar doğuracağı şeklindeki savunmalarına itibar edilemeyeceğinden, müdahelenin men'i talebinin kabulüne karar verilmesinde ve davanın niteliği gereği nispi harç ve vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediği; ancak dava konusu taşınmaz üzerinden enerji nakil hattının geçirilmesinin taşınmazın arsa olarak kullanılmasına engel olmaması sebebiyle ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerektiğinden davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; peşin ve tamamlama harcının davalı idareden tahsiline karar verilmemiş olmasının hatalı olduğunu, ecrimisil talebinin kabulü gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, müdahalenin men'i, kal ve ecrimisil talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmî şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) Geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci, altıncı ve yedinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; kamulaştırma işlemi yapılmaksızın dava konusu taşınmaza fiilen enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle el atıldığı anlaşıldığından müdahelenin men'i ve kal talebinin kabulüne karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmazdan geçirilen hattın 1971 yılında tesis edildiği gözetildiğinde, 2942 sayılı Kanun'un Geçici 6 ncı maddesinde belirtilen "kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 9.10.1956 tarihi ile 4.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan taleplerin” bu madde hükümlerine göre yapılır düzenlemesi ve aynı madde hükmünde yer alan yedinci fıkrada belirtilen “bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekâlet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir” hükmü uyarınca eldeki davada maktu harç ve maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;

a) (2) numaralı bendinin tümüyle çıkartılmasına, yerine “Davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harç, 6.805,50 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam olan 6.976,28 TL harçtan alınması gerekli 269,85 TL maktu harcın mahsubu ile 6.706,40 TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine”cümlesinin yazılmasına,

b) (4) numaralı bendinin tümüyle çıkartılmasına, yerine “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.900,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harçlarının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.