"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/403 Esas, 2023/412 Karar
DAVA TARİHİ : 21.12.2018
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mustafakemalpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/167 Esas, 2021/35 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın tazminat talebi yönünden kısmen kabulüne, ecrimisil talebi yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın tazminat talebi yönünden kısmen kabulüne, ecrimisil talebi yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın tazminatı talebi yönünden kısmen kabulüne, ecrimisil talebi yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ..., ..., 1757 parsel ve Ormankadı Mahallesi 1889 parsel sayılı taşınmazlara fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlara müvekkili idare tarafından el atılmadığını, iddia olunan eylemin haksız el atma olarak nitelendirilemeyeceğini, dava konusu taşınmazların gölün doğal yapısı nedeniyle sular altında kaldığını, ...'nün doğal bir göl olması sebebiyle göldeki su seviyesinin tamamen mevsimlere bağlı olarak yağışa göre yükselip düştüğünü, gölün su seviyesi yağışlı dönemlerde yükseldiği için gölün su yüzey alanı genişleyerek etrafındaki tarım arazilerini etkilediğini, dava konusu taşınmazlarda mevsimsel yağışlarla zaten var olan su basmasının sedde yapımı ile ortaya çıkmadığını, tüm bu nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine, ecrimisi talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kıyı kenar çizgisi çalışması sebebiyle sorumlunun Hazine olacağını, hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığını, 04.11.1983 tarihi öncesinde taşınmaza el atıldığından vekâlet ücretinin maktu olması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi vasfındaki taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda (2942 sayılı Kanun) öngörülen zirai net gelir yöntemine göre değer biçilmesi, %4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması ve taşınmazların gerçek değerine ulaşıldığından objektif değer artış oranı uygulanmamasının uygun olduğu, toplulaştırma ve kıyı kenar çizgisine ilişkin işlemini bekletici mesele yapılmasına yönelik davalı isteminin davacı tarafça sunulan belgeler kapsamında reddine karar verilmesi gerektiği, dava konusu taşınmaza 1969 yılında sedde inşa edildiği anlaşıldığından el atma tarihinin 1983 öncesi olması sebebiyle vekâlet ücreti maktu şekilde takdir edilmesi doğru ise de dava konusu taşınmazların göl alanı içinde kaldıkları anlaşıldığından davalı idare adına tescili yerine tapudan terkin edilmesi gerektiğinden ve taşınmazların tapu kaydında bulunan takyidatların bedele yansıtılmaması hatalı olduğundan istinaf başvurusunun kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Her ne kadar davacı tarafça dava konusu taşınmazların Çınarcık Barajı Kuvvet Tüneli yapımı nedeniyle su seviyesinin yükselmesi suretiyle su altında kaldığını, taşınmazlarda tarım yapılmasının mümkün olmadığını belirterek el atma bedelinin davalı idareden tahsili isteminde bulunulmuşsa da yapılan incelemede; 1757 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine 11.08.2021 tarihli ve 17895 yevmiye numaralı işlem ile "6000 m²lik kısmı kıyı kenar çizgisi içerisinde kalmaktadır." şeklinde şerh konulduğu ve yine diğer dava konusu taşınmaz olan 1889 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine 11.08.2021 tarihli ve 17895 yevmiye numaralı işlem ile "7500 m²lik kısmı kıyı kenar çizgisi içerisinde kalmaktadır." şeklinde şerh konulduğu ve Mustafakemalpaşa 1.Asliye Hukuk Mahekemesinin 26.05.2023 tarihli ve 2023/357 Esas sayısı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından tapu iptali ve tescili davası açıldığı, taşınmazların tamamının onaylı kıyı kenar çizgisinin göl tarafında kıyı diye tanımlanan bölümde kaldığı anlaşılmaktır.
4. 6100 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi gereğince hâkim Türk Hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir uyuşmazlıkta maddi vakıaları belirtme ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hâkime aittir. Husumet ehliyeti ise mahkemece yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması gereken dava şartlarından olup somut uyuşmazlık, mülkiyeti davacıya ait taşınmazların kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olduğundan davanın açıklanan niteliğine göre; davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi nedeniyle kararın bozulması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.