"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1319 Esas, 2023/2252 Karar
DAVALILAR : 1. ... vd. vekili Avukat ...
2. ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 15.01.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Gelibolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/65 Esas, 2021/814 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar ... vd. vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.01.2025 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesine istinaden davalılar ... vd. vekili Avukat Berat Aslı Han ve davacı idare vekili ... gelmiş, davalı ... vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Çanakkale ili ..... köyü 630 ve 672 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitini ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taşınmazların gerçek piyasa değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
2.Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların arsa vasfında olduğunu, taşınmazların değeri tarla olarak hesaplanacak ise sulu kabulü ile kapitalizasyon faizinin %3 alınması, objektif değer artışı uygulanması ve kamulaştırmadan arta kalan kısımlarına değer kaybı verilmesi suretiyle değer tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, masrafların brüt gelirin 1/3'ünü geçemez kuralının uygulanmaması gerektiğini, objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu, m² birim değerinin yüksek olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların arsa olarak değerlendirilmesi gerektiğini, aksi kanaatte olunması halinde ise kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, münavebe ürün seçiminin hatalı olduğunu, masrafların brüt gelirin 1/3'ünü geçemez kuralının uygulanması gerektiğini, objektif değer artışı oranının düşük olduğunu, dava konusu taşınmazların m² birim fiyatının düşük olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısım için değer düşüklüğü uygulanmamasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
3.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların sulu arazi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, objektif değer artışı oranının düşük olduğunu, dava konusu taşınmazların m² birim fiyatının düşük olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarım arazisi vasfındaki taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir yöntemine uygun şekilde değer biçen bilirkişi kurul raporuna dayanılarak hüküm kurulmasında, parsellerin kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli, konumu ve bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri dikkate alındığında kamulaştırmadan arta kalan kısımlarda değer azalışı olmayacağı, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu, kapitalizasyon ve objektif değr artış oranlarının uygun olduğu, masraf kaleminde hata yapılmadığı, taşınmazların kuru tarım arazisi olarak kabulünde bilirkişi kurul raporundaki değerlendirmelerin denetime elverişli ve yeterli olduğu, idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin ve faiz hükmünün yerinde olduğu belirtilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle;istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların metrekare birim fiyatının çok düşük olduğunu, objektif değer artış oranının düşük kaldığını, hükümde belirtilen faizin ödenmediğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararına muhalif olan üyenin görüşleri doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini, davalıların farklı vekilleri olduğu gözetilmeden davalı taraf lehine tek vekâlet ücreti takdirinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
3.Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; arsa olarak değer biçilmesi gerektiğini, arazi olarak değerlendirilse dahi sulu arazi olarak değerlendirme yapılması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının, objektif değer artış oranının hatalı olduğunu, münavebe planının hatalı olduğunu ve ürünlerin uygun seçilmediğini, kamulaştırmadan arta kalan kısımlarında değer kaybı olduğunu,Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda mevduat faizine uygulanacak en yüksek faiz seçilse dahi yetersiz kalacağını, denkleştirici adalet ilkesi çerçevesinde ÜFE uygulanarak yapılacak hesaplamanın uygun olacağını, taşınmazların gerçek değerine ulaşılması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak 2020 yılı Gelibolu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin ve dosya kapsamına göre belirlenen kapitalizasyon faiz oranının uygulanması suretiyle değer biçilmesi yerindedir.
3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması yerindedir.
4.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Davaya konu taşınmaza bitişik konumdaki taşınmazlara ilişkin Dairemizin 2023/11595 Esas, 2024/4143 Karar ve 2023/12080 Esas, 2024/5281 Karar sayılı kararları ile denetimden geçen dosyalarda %20 objektif değer artış oranı ile 46,16 TL/m² oranı ile hesaplanan bedellerin onandığı gözetildiğinde belirtilen dosyalardaki objektif değer artışı oranından ayrılma nedenleri açıklanarak objektif değer artış oranı belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
6. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda; taşınmazların kamulaştırmadan arta kalan kısımlarının otoyola bitişik konuma geleceği, projenin otoyol olması nedeniyle taşınmazlara çıkış olmaması, yol inşaatının durumuna bağlı olarak yükseklik (kot) farkı oluşması gibi nedenler göz önüne alındığında taşınmazın yoldan ulaşılması mümkün olmayacağı için ulaşım kolaylığı oluşmayacağı, topoğrafik yapının değişmesi nedeniyle tarımsal yapısının zarar görebileceği gerekçeleri ile kamulaştırmadan arta kalan kısımlarda obiektif değer artışı bedeli hesaplamamış ise de bu gerekçeler gözetildiğinde arta kalan kısımlarda değer kaybı olup olmayacağı değerlendirilmeden sadece arta kalan alanlarının yüzölçümü gözetilerek değer kaybı olmadığına dair eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilin tüm, davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı ... vd. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı idareden alınarak davalı ... vd. ödenmesine,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.