Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1550 E. 2025/1378 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, davacıların taşınmazına kamulaştırmasız el atıp atmadığı ve el atma nedeniyle bedel tahsili davası açılıp açılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz için daha önce açılmış bir kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davası bulunması ve bu davada taşınmazın idare adına tesciline karar verilmiş olması nedeniyle, davalı idarenin kamulaştırmasız el atma fiilinin olmadığı ve davacıların bedel tahsili davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1172 Esas, 2023/1100 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/268 Esas, 2022/123 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ... vd. vekili ve asil müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacılar ... vd. vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.02.2025 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacılar ... vd. vekili Avukat ... gelmiş, diğer davacı ve davalılar vekilleri duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacılar vekili dava dilekçesinde; davaya konu Ankara ili, ..., Mahallesi 120 parsel sayılı taşınmazın ....... Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında kaldığını, onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı çerçevesinde, Sincan Tapu Sicil Müdürlüğünde 15.01.2018 tarihli ve 1540 yevmiyeli işlemle tescil edilen imar uygulaması neticesinde taşınmazın 102169 ada 1 parsel, 102176 ada 5 parsel, 102194 ada 1 parsel, 102194 ada 3 parsel, 102202 ada 2 parsellere şuyulandırıldığını, davalının ihale ile verdiği firmalar vasıtası ile yol açmak, büz döşemek, enerji nakil hatları inşa etmek, halihazırda parselde meskun olan davacıların evlerine giden elektrik ve su hatlarını kesmek şeklinde taşınmazlara el attığını, parselde yürütülen hafriyat çalışmaları nedeniyle, meskenlerde yaşayamaz hale gelen davacıların sağlıklarının ve güvenliklerinin tehdit altında olduğunu, kamulaştırma usul ve yöntemleri izlemeden, davacıların mülkiyet hakkını kanunsuz surette kısıtladığını, fazlaya itişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kamulaştırmasız el atılan Ankara ili, ..., ...... Mahallesi, 102169 ada 1 parsel, 102176 ada 5 parsel, 102194 ada 1 parsel, 102194 ada 3 parsel, 102202 ada 2 parseldeki davacılar hisselerinin toplam bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

2.Asli müdahiller ..., ..., ... dilekçelerinde özetle; taşınmazlarda hissedar olduklarını, kamulaştırma bedel tespiti davasında rayiç bedelin düşük tespit edildiğini, acele el koyma dosyalarında ise yalnız enkaz bedeli ödenmiş olduğunu, taşınmazın imarlı olduğunu belirterek tazminat talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemlerinin Sincan Belediyesince başlatıldığını, anlaşma sağlanamayan hissedarlara Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/601 Esas sayılı dosyasında bedel tespit ve tescil davası açıldığını, taşınmaza kamulaştırmasız el atma olmadığını, kamulaştırma işleminin yapıldığını, davacıların hissesinin de bulunduğu kök parsel durumundaki 120 parselin kamulaştırılmasına yönelik olarak Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/601 Esas sayılı dosyasında açılan bedel tespiti ve tescil davasında tebligatların tamamlanarak taraf teşkilinin sağlandığını, bedel tespitinde bulunulduğunu ve belirlenen bedelin idarece bloke edildiğini ve tescile ilişkin olarak kısa karar verildiğini, halihazırda gerekçeli kararını tebliğinin beklendiğini, dolayısıyla davada kamulaştırmasız el atma olarak bahsedilen konuya ilişkin kamulaştırma işlemlerinin tamamlanma aşamasına gelindiğini, davanın Sincan Belediyesine ihbarını, derdestlik ve husumet nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ile asli müdahil... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; idarenin Ankara Batı 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/601 Esas sayılı dosyasından açtığı bedel tespit davasının sonucu beklemeden, acele kamulaştırma kararı doğrultusunda karar verildiğini, TOKİ’nin yaptığı imar planları doğrultusunda 2018 yılından itibaren imar yollarını açmak, inşaatlara başlamak sureti ile hem eski kadastro 120 parsele hem de şuyulandırılan imar parsellerine fiilen el attığını, oysa acele kamulaştırma kararının sadece muhtesatları kapsadığını, zemine yönelik verilmiş bir karar bulunmadığını, dava açıldıktan 1 ay sonra 1/1000'lik imar planları onaylanarak sahada fiilen inşaat çalışmalarının başladığını, hak sahiplerinin büyük bir çoğunluğunun bu süreçte evlerini, arsalarını terk etmek zorunda bırakıldığını, mülkiyet hakkının özüne dokunur şekilde keyfi bir el atmanın ortada olduğunu ve davanın kabulü gerektiğini ileri sürmüştür.

2.Asli müdahil... istinaf dilekçesinde özetle; idarenin Ankara Batı 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/601 Esas sayılı dosyasından açtığı bedel tespit davasının sonucu beklemeden, acele kamulaştırma kararı doğrultusunda karar verildiğini, TOKİ’nin yaptığı imar planları doğrultusunda 2018 yılından itibaren imar yollarını açmak, inşaatlara başlamak sureti ile hem eski kadastro 120 parsele hem de şuyulandırılan imar parsellerine fiilen el attığını, oysa acele kamulaştırma kararının sadece muhtesatları kapsadığını zemine yönelik verilmiş bir karar bulunmadığını, dava açıldıktan 1 ay sonra 1/1000'lik imar planları onaylanarak sahada fiilen inşaat çalışmalarının başladığını, hak sahiplerinin büyük bir çoğunluğunun bu süreçte evlerini, arsalarını terk etmek zorunda bırakıldığını, mülkiyet hakkının özüne dokunur şekilde keyfi bir el atmanın ortada olduğunu ve davanın kabulü gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ..., Saraycık Mahallesi eski 120 parsel sayılı taşınmazın... Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Bölgesi ilan edilen alanda kalması nedeniyle kamulaştırılmasına karar verildiği, bu kapsamda hazırlanan 88105 numaralı parselasyon planı içerisinde yer aldığı ve 102176 ada 5 parsel, 102194 ada 1 parsel, 102194 ada 3 parsel, 102202 ada 2 parsellere dağıtımı yapılarak tapuda tescillerin yapıldığı, dava konusu taşınmazların içerisinde bulunduğu kök 120 parsel için Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/601 Esas sayılı dosyasında ... tarafından davacılar dahil taşınmaz malikleri davalı gösterilmek suretiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemiyle açılan davanın mahkemenin 2016/601 Esas, 2020/181 Karar sayılı kararı ile 24.09.2020 tarihinde karara bağlandığı, kararda davalılar adına bloke edilen bedelin ödenmesi ile taşınmazların idare adına tesciline karar verildiği, tescil hükmünün kesin olduğu, iş bu eldeki davanın ise bedel tespiti ve tescil davasının karara bağlanmadan 22.09.2020 tarihinde açıldığı, tapu kayıtlarına göre tescil yönünden henüz infazın yapılmamış olduğu anlaşılmış olup, idare tarafından bedel tespit davası sonuçlanmadan taşınmaza el atıldığı iddası ile iş bu dava açılmış ise de kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun yürütüldüğü, açılan dava sonucu hak sahipleri adına bedellerin bloke edildiği ve ödenmesine karar verildiği dikkate alındığında kamulaştırmasız el atmadan bahsedilemeyeceği, davacıların iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmış olup, davanın reddine dair kararda bir isabetsizlik görülmediği anlaşıldığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrara ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu 120 parsel sayılı taşınmazın da bulunduğu alanının TOKİ ile ... arasında imzalanan protokol gereğince Kentsel Yenileme Alanı ilan edildiği ve kamulaştırma yetkisinin Sincan Belediye Başkanlığına devredildiği, Sincan Belediye Encümenince 01.04.2015 tarihli ve 301 sayılı kamu yararı kararına Sincan Kaymakamlığı Mahalli İdareler Şefliği'nin 16.04.2015 tarihinde olur verildiği, Ankara Batı 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/601 Esas, 2020/181 Karar sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın zemini ile yapı ve muhtesatlar için 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemli dava açıldığı ve davanın devamında dava konusu 120 parsel sayılı taşınmazın 16.07.2017 tarihli ve 2828 nolu parselasyon planı ile yapılan imar uygulaması ile 102169 ada 1, 102176 ada 5, 102194 ada 1 ve 3,102202 ada 2 parsellere gitttiği ve 15.01.2018 tarihinde tapuya tescillerinin sağlandığı, davanın bu parseller yönünden kabulü ile kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların davalılar üzerindeki tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline 24.09.2020 tarihinde karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, yine davanın devamında 05.12.2018 tarihli ve 30616 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 04.12.2018 tarihli ve 408 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve Sincan Belediye Encümeninin 26.09.2018 tarihli acele kamulaştırma kararları ile dava konusu taşınmazlar ile üzerlerindeki yapılara ilişkin acele el koyma kararı verildiği, bir kısım davacılara ait olup da kamulaştırma kapsamındaki parseller arasında kalan yapı, muhtesat ve ağaçlara ilişkin olarak ... tarafından acele el koyma talepli açılan davalar sonucu yapı, muhtesat ve ağaçlara acele el konulduğu, dava konusu taşınmazların zeminine ilişkin usulüne uygun acele kamulaştırma kararı olmaksızın ve açılan tespit ve tescil davası kesinleşmeden dava konusu taşınmazlara inşaat yapmak, elektrik ve su hatlarını kesmek suretiyle el atıldığından bahisle 22.09.2020 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.

3. ... tarafından 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine dayanılarak kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tesciline ilişkin 23.08.2016 tarihinde dava açılmasıyla birlikte dava konusu taşınmazlara kamulaştırmasız el atıldığından bahsedilemeyeceği gibi dava konusu taşınmazların tamamı yönünden açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında 24.09.2020 tarihinde verilen kararla idare adına kesin olarak tesciline karar verildiği de gözetildiğinde, davanın reddine karar verilmesi doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılar ... vd. ile asil müdahilden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.