Logo

5. Hukuk Dairesi2024/19 E. 2024/6641 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, imar planında eğitim alanı olarak belirlenen taşınmazlarına hukuki el atılması nedeniyle açılan kamulaştırmasız el atma tazminatı davasında, davalı idarenin sorumluluğu ve hükmedilen vekalet ücretinin miktarı uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı, imar planında eğitim alanı olarak belirlenmesinin hukuki el atma teşkil ettiği, davalı idarenin sorumlu olduğu ve 2942 sayılı Kanun'un Ek 1. Maddesinde düzenlenen hukuki el atmaya ilişkin uyuşmazlıklarda maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2471 Esas, 2023/2485 Karar

DAVA TARİHİ: 23.02.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/297 Esas, 2023/109 Karar

Taraflar arasındaki ecrimisil, şerhin terkini ve el atmanın önlenmesi, kabul edilmemesi durumunda kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince el atmanın önlenmesi, şerhin terkini ve ecrimisil isteminin reddine, kamulaştırmasız el atma tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince el atmanın önlenmesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil ve şerhin terkini isteminin reddine ve kamulaştırmasız el atma tazminatı isteminin de konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... Mahallesi 143 ada 118 parsel sayılı taşınmazın 1986 yılından beri onaylı imar planında ... eğitim (ilköğretim) alanı olarak ayrıldığını, müvekkillerinin taşınmazdan yararlanmasının mümkün olmadığını, mülkiyet haklarının ihlal edildiğini belirterek, öncelikle el atmanın önlenmesi, şerhin terkini ve ecrimisile mümkün olmadığı takdirde kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; mevzuat hükümleri gereğince imar programının hazırlanması, bildirilmesi ve parselasyon vb. ile ilgili işlemlerin yerine getirilmesi konusunda Belediyelere yükümlülük getirildiğinden bu işlemlerin yapılmaması nedeniyle kişilerin mağduriyete uğraması durumunda söz konusu mağduriyeti giderecek olan kurumun Belediyeler olduğunu, sorumluluğun müvekkiline yükletilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile el atmanın önlenmesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil ve şerhin terkini isteminin reddine ve kamulaştırmasız el atma tazminatı isteminin de konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinin, yine davalı olarak Çarşamba Belediye Başkanlığının kabul edilerek aleyhlerine açılan davanın husumet yönünden reddine de karar verilmesi gerektiğini, yine kendi aleyhlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olduğu gibi davalılar lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin de isabetsiz olduğunu beyanla istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki tüm belgelere, istinafa konu kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalı tarafından yapılan hukuki el atmanın dava açıldıktan sonra ortadan kalktığının anlaşılması ile Mahkemece yerindeki gerekçeyle açılan dava hakkında "konusuz kalma nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı" yönünde hüküm tesis edilip haklılık durumu dikkate alınarak davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde, açılan davanın terditli dava olması nedeniyle reddedilen miktar üzerinde davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 1 ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesiyle eklenen son cümle.

5. 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrası.

6. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu 143 ada 118 parsel sayılı taşınmazın dava açıldığı tarih itibarıyla 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kaldığı ve dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmakla, 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 1 ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesiyle eklenen son cümlesi uyarınca davalı idarenin sorumlu tutulmasında isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un Ek 1 nci Maddesinde düzenlenen hukuki el atmaya ilişkin uyuşmazlıkta davanın açıldığı tarihteki durumuna göre davacı payına düşen tazminat bedeli yönünden 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası uyarınca ve Dairemizin yerleşik uygulamaları gereği maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (7) numaralı bendinde yer alan '' 166.446,84'' sayısının çıkarılmasına, yerine ''9.200,00'' sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.