"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3282 Esas, 2023/3076 Karar
DAVA TARİHİ : 13.12.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/555 Esas, 2023/271 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ..., Mahallesi 41587 ada 14 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; imar planının iptali için taraflarınca dava açıldığını, yargılamanın sürdüğünü sonucunun beklenmesi gerektiğini, henüz yürütmeyi durdurma kararının verilmediğini, kıymet taktir komisyonunca belirlenen bedelin kabulünün mümkün olmadığını, davanın gelişmemiş olmasına davacı idarenin sebebiyet verdiğini, bu nedenle gelişmemiş bölgelerin emsal alınmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; m² birim bedelinin yüksek hesaplandığını, emsal karşılaştırmasının doğru yapılmadığını, aynı kamulaştırma kapsamında aynı bölgede daha düşük m² birim bedellerinin tespit edilmiş olduğunu, zeminüstü bedeline ilişkin tespitleri kabul etmediklerini, kıymet taktir komisyonunca bulunmuş olan m² birim bedeli uyarlandığında çok daha fazla m² birim bedelinin belirlendiğini, emsal karşılaştırmasının doğru yapılmadığını, yapı değeri farkının değerleme yılı nedeniyle oluştuğunu, zemin birim bedelinin yüksek olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının ve davacı idarenin tutumunun mülkiyet hakkını, sosyal devlet ilkesini, eşitlik ve adalet ilkelerini ihlal ettiğini, davacı ve Konak Belediye Başkanlığının hiçbir hizmet ve alt yapı çalışması yapmayarak bölgenin gelişimine engel olduklarını, dava konusu alanın gelişmemiş olmasının sebenin davacı idare olduğunu, bu durumdan yararlanılarak gelişmemiş bölgeleri baz almak suretiyle emsal belirlenmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, çok düşük bedel karşılığı taşınmazın kamulaştırıldığını, aynı bölgedeki 41594 ada 5 parsel sayılı taşınmaza 14.974,00 TL bedel belirlendiğini, kamulaştırma bedeli ile 1+1 daire dahi alınamayacağını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla, emsal alınan taşınmazın da satış tarihi itibarıyla imar uygulaması sonucu oluşmuş imar parselleri olduğu, dolayısıyla bilirkişi raporunda düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmamasının doğru olduğunu, parsel üzerinde bulunan yapıya, değerlendirme/dava tarihi olan 2022 yılına ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca yayınlanan Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğe göre yapının sınıfına uygun birim fiyatları ve yaşı belirlenip buna göre yıpranma payı düşülerek değerlendirme yapıldığı ve bu rapora göre oluşturulan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; komşu ve bitişik taşınmazlarda 6.816,00 TL ile 14.974,00 TL arasında değişen bilirkişi raporlarının olduğunu, Anayasa Mahkemesinin faize ilişkin iptal kararının dikkate alınmadığı hususlarını ilave etmek suretiyle istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapıya ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaca ise maktuen değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3.Faiz hususu kamu düzeni gereğince resen gözetilecek hususlardan olmayıp, davalı vekilinin, istinaf dilekçesinde, faize ilişkin olarak istinaf başvurusu bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapıldığından ve istinaf sebebi olarak ileri sürülmeyen bir konunun temyiz yolunda ileri sürülmesi hâlinde incelenmesi mümkün olmadığından, davalı vekilinin, faize ilişkin temyiz sebebi ile ilgili olarak değerlendirme yapılmamıştır.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Taraflardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.