"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/39 Esas, 2023/950 Karar
DAVA TARİHİ : 18.03.2015
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığının artırılması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ..., ... Mahallesi eski 1175 ada 9 parsel sayılı taşınmazda bedele dönüşen payı için takdir edilen bedelinin artırılarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; imar çalışmaları sırasında bedele dönüştürülen kısma ilişkin olarak ödeme yapıldığını, davaya konu edilen alanın kentsel dönüşüm neticesinde değer kazanması nedeniyle rant elde etme düşüncesiyle dava açıldığını, dava açma süresinin geçtiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.07.2016 tarihli ve 2015/102 Esas, 2016/274 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 14.07.2016 tarihli ve 2015/102 Esas, 2016/274 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen geçici 12 nci maddesi ile; "24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanunu'nun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir. Bu Kanun'un Geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve onbirinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır.” hükmü uyarınca kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 19.11.2019 tarihli ve 2018/397 Esas, 2019/329 Karar sayılı kararı ile 30 günlük hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 19.11.2019 tarihli ve 2018/397 Esas, 2019/329 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; imar uygulaması sonucu bedele dönüştürme işlemi davalı idarece, davacıya noter aracılığıyla tebliğ edilmediğinden ve dosya içeriği ile davalı idarece takdir edilen bedelin davacıya ödendiği ispat edilmediği gibi ödeme yapıldığı kabul edilse dahi tebligat yerine geçmeyeceğinden, davacının dava açma hakkı bulunduğu gözetilerek inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedel ödendiği hâlde kötüniyetli olarak dava açıldığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın riskli alan ilan edilmesi ile kök parsele dönme çalışmalarına başlandığının dikkate alınmadığını, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde yargılama giderlerinin tamamının müvekkili idareye yüklenmesinin hatalı olduğunu ve idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına idarece takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 6745 sayılı Kanunu'nun 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 12 nci maddesi.
3.2942 sayılı Kanun'nun 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren kanun düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden, davanın reddedilen kısmı üzerinden davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğrudur.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.