"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1743 Esas, 2023/1665 Karar
DAVA TARİHİ : 06.04.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/251 Esas, 2020/318 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kamulaştırma bedelinin verilen süreler içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ..., Yassıören Mahallesi 149 ada 129 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, taşınmazın konumu itibarıyla değerli olduğunu, aynı bölgede bir başka kamu kurumu tarafından yürütülen kamulaştırma işleminde teklif edilen bedelin uygun olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için teklif edilen bedelin gerçek değerinin altında belirlendiğini, taşınmazın konumu itibarıyla değerli olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımda meydana gelen değer azalışının dikkate alınmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davacı idarenin sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürmüştür.
3. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerinin acele kamulaştırma dosyasında gerçek değerinin altında belirlendiğini belirterek, taşınmazın piyasa rayiç değerinin araştırılarak buna göre karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırma fark bedelinin verilen süreler içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun’da yer alan usul ve şartlara aykırı olarak verilen sürelerin tekrarlanması gerektiğini, ayrıca ek beyan dilekçesi ile kamulaştırma bedelinin depo edildiğini, usul ekonomisi ve davanın geldiği aşama gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı idare vekiline duruşmada kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için usulüne uygun olarak süre verildiği halde kamulaştırma bedelinin depo edilmediği, dava tarihi aynı zamanda taşınmazın değerlendirme tarihi 06.04.2018 olduğu, istinaf aşamasında kamulaştırma bedelinin yatırıldığına dair dekontun dosyaya ibraz edildiği, ancak değerlendirme tarihinden sonra geçen uzun süre nazara alındığında, idarece depo edilen bedelin taşınmazın gerçek karşılığı olamayacağının herkesçe bilinen ve ispatı gerekmeyen bir husus olduğunu, bu aşamadan sonra usul ekonomisi ilkesi gereği yargılamaya devam edilmesinin adalete ve gerçeğe ulaşmaya hizmet etmeyeceğini, bu itibarla davanın reddine dair kararda usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, davalı idarece makul süreden sonra bu aşamada depo kararının yerine getirilmiş olmasının da sonucu değiştirmeyeceği gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası,
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazın için tespit edilen kamulaştırma bedeli ile acele kamulaştırma dosyasında hüküm altına alınmış olan bedel arasındaki fark bedelin depo edilmesi için davacı idareye 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca usulüne uygun süreler verildiği hâlde, davacı idarece fark bedel bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmakla birlikte, her ne kadar davacı idare tarafından karar tarihinden sonra depo kararının yerine getirildiği anlaşılmışsa da bir kısım davalılar vekilinin temyize cevap dilekçesi ile işin esasına girilerek karar verilmesini istemediği yönünde beyanda bulunduğu gözetildiğinde, Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının usul ekonomisi kapsamında bozulmasına gerek olmadığı sonucuna varılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davacı idareden harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.