Logo

5. Hukuk Dairesi2024/28 E. 2024/5978 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, kamulaştırmasız el atma yoluyla üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirdiği taşınmaz için davacı tarafından açılan pilon yeri ve irtifak hakkı bedeli istemine ilişkin davanın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca net gelir esas alınarak değer biçilmesinin ve değer düşüklüğü oranının belirlenmesinin uygun olduğu, ancak 04.11.1983 tarihinden sonraki fiili el atmalarda mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının harçlara ilişkin bölümü düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2994 Esas, 2023/2912 Karar

ASIL DAVADA

BİRLEŞTİRİLEN

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

DAVA TARİHİ: 11.02.2022

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/253 Esas, 2023/1088 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının 8b9 bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacılardan ... tarafından açılmış olan birleştirilen davada verilen kararın İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, birleştirilen dava yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin esas dava yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekilleri asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde; davaya konu Manisa ili, ... ilçesi, Gümüşçay Mahallesi 119 ada 4 parsel sayılı taşınmazdan kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirildiğini ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; 5999 sayılı Kanun ve 6111 sayılı Kanun'la 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda (2942 sayılı Kanun) önemli değişiklik ve yenilikler getirdiğini, söz konusu kanun hükümleri ile 2942 sayılı Kanun'un amir hükümleri çerçevesinde kuruma müracaat edildikten sonra davanın açılması gerektiğini, dağıtım şirketi GDZ Elektrik A.Ş. ile yapılacak olan yazışmalar neticesinde dava konusu taşınmaza herhangi bir fiili el atma olup olmadığı, özel şahıs veya şahıslara ait bir hattın geçip geçmediği ve fiili el atma varsa sorumluluğun ... ya da GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş.'de olmasına göre mahkemenize beyanda bulunulacağını, dava konusu taşınmaz üzerine tapuda davalı olduğuna dair şerh konulması talep ettiklerini, bu nedenlerle kanuna aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu ile kararların uyumlu olmadığını, gerekçeli karar ile fen bilirkişi raporunda belirtilen istimlak ve irtifak alanlarının uyuşmadığı tespit edilmiş olup bu hususun yeniden yargılamayı gerektirdiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde pilon yeri tespit edilmiş olup yeniden dava açılmasını ve kamu zararı oluşmasını önlemeyi teminen pilon yeri yönünden de davanın kabulü ile müvekkili kurum adına tesciline karar verilmesi gerektiğini, yargılama sırasında dava değeri ıslah edilmiş olup ıslah edilen miktar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken mahkemece hükmedilen bedelin tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporları her yönden yetersiz ve dayanaksız olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın sulu arazi olup, bir kısmı kapama bağ, bir kısmı da karpuz, buğday, s.mısır ürün münavebesi alınarak, 2022 yılı ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne ait üretim masraflarıyla hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatı üzerinden hesaplama yapılarak değer belirlenmesinin doğru bulunduğu, dava konusu taşınmazın bilirkişi raporuna yansıyan nitelikleri itibarıyla sulu arazi olarak değerlendirmesi, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz yönünden %4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanması, aynı kriterlere dayanmayan objektif değer artışı uygulanması ve arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer tespitinde, münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak kadar yüksek alınması doğru olmadığı gibi; brüt gelirinin 1/3'ü oranından da az olmaması gerektiğinin gözetilerek değerlendirme yapılması ve taşınmaz üzerinden geçen elektrik iletim hattının geçtiği güzergaha uygun olarak değer düşüklüğü oranı hesaplanmasının yerinde olduğu, hükümde pilon yeri ile ilgili tescil ve takyidatlardan ari hükmü kurulmuş olup, faiz kanun gereği dava tarihinden itibaren alınacağından ve ıslah tarihi ile ilgili de talep bulunmadığından kararın doğru olduğu, aynı vekil tarafından açılan davalarda davacıların ve dava konusu parsellerin farklı oldukları davaların yalnızca tip olarak benzerlik arz ettiği davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığı, Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi'nin 22 nci maddesindeki seri dava vekâlet ücreti ile ilgili yasal şartların oluşmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; İstinaf mahkemesince verilen ret kararı kesin karar olarak yazmakta ise de davada hükmedilen asıl alacak miktarının toplam 393.997,00 TL olduğunu, yani kesinlik sınırının üzerinde olduğu gözetildiğinde ve hatalar içeren kararın infazının mümkün olmaması nedeniyle temyiz yoluna başvurulduğunu, bilirkişi raporu ile kararların uyumlu olmadığını, gerekçeli karar ile fen bilirkişi raporunda belirtilen istimlak ve irtifak alanlarının uyuşmadığı tespit edilmiş olup bu hususun yeniden yargılamayı gerektirdiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde pilon yeri tespit edilmiş olup yeniden dava açılmasını ve kamu zararı oluşmasını önlemeyi teminen pilon yeri yönünden de davanın kabulü ile müvekkili kurum adına tesciline karar verilmesi gerektiğini, yargılama sırasında dava değeri ıslah edilmiş olup ıslah edilen miktar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken mahkemece hükmedilen bedelin tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, değer düşüklüğü oranının yüksek tespit edildiğini ve enerji nakil hattının taşınmazın kullanımını engellemediğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak ve pilon yeri bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Manisa ili, ... ilçesi, Gümüşçay Mahallesi 119 ada 4 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir esas alınarak değer biçilmesinde ve yine aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergâhı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirlenmek suretiyle pilon yeri ve irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

5. Eldeki davada dava konusu taşınmaz 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmıştır. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 ncı ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki fiili el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekâlet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının uygulanma imkanı bulunmamaktadır. İlk Derece Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile maktu harca hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Birleştirilen Dosyaya İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Esas Dosyaya İlişkin Temyizi Yönünden;

1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Kamu düzenine ilişkin yapılan değerlendirme sonunda; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının asıl davaya ilişkin (A) harfi ile gösterilen bendinin (7) numaralı alt bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine "Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 21.173,12 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21.092,42 TL harcın davalı idareden tahsili ile Hazineye irat kaydına," cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.