"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/959 Esas, 2023/1743 Karar
DAVA TARİHİ: 30.06.2016
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: ...3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/642 Esas, 2023/267 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ..., ... 155 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurum taşınmaz bedelini belirlerken taşınmazın susuz tarla olduğunu belirterek düşük bir bedel belirlediğini ve müvekkilinin mağduriyetini artırdığını, dava konusu taşınmaz sulanabilir nitelikte olup Dicle Nehrine ve sulama kanallarına çok yakın bir yerde olduğunu, dolayısıyla taşınmaz bedeli belirlenirken münavebe yelpazesinin geniş tutulması ve bu şekilde bir bedel tespit edilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın tarihi dokuya haiz bir yerde olduğunu, bu nedenle kamulaştırma bedeli belirlenirken taşınmazın sahip olduğu tüm vasıflar dikkate alınarak bir bedel tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca davacı idarenin dava dilekçesinde tarihi eserlerin taşınması bahanesiyle taşınmaza girebilmek için tedbir konmasını istediğini, bu durumun açıkça mülkiyet hakkına aykırılık teşkil etttiğini, kamulaştırılmamış alana idare tarafından el atılmasının mümkün olmadığını belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve tapudan göl alanı olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusu taşınmaza arazi vasfına göre değer biçilmesi gerekirken arsa vasfında kabul edilerek değer biçilmesinin hatalı olduğunu, emsal olarak alınan taşınmazın dava konusu taşınmazla benzer özelliklere sahip olmamasına rağmen dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan 6 kat daha değerli kabul edildiğini, bu durumun gerçeği yansıtmadığını, haksız kazanç ve kamu zararı oluşmasına neden olduğunu, ayrıca taşınmazın birim bedeli 115,14 TL/m² olarak hesaplanarak çok yüksek bir bedel ortaya konulduğunu, taşınmazın m² birim fiyatı olması gerekenin çok üzerinde hesaplandığını, gerek beyanlara ve gerekse bilirkişi raporlarına yapılan itirazlar nazara alınmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurulmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca kamulaştırılma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışların kıyaslanması suretiyle değerinin tespit edildiği belirtilmiş ise de yapılan hesaplama neticesinde taşınmazın 2016 yılı itibarıyla arazi m² değerinin hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı taraftan kaynaklanmayacak nedenlerle eski bedelinin davalı tarafa ödenmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın 6 yıl önceki değerinin, 6 yıl sonra müvekkile verilmesinin hukukla ve vicdanla bağdaşmadığını, taşınmazın 2016 yılı değeri değil, karar verildiği tarihteki değerinin davalı tarafa ödenmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu, bilirkişi heyetince uygun emsal karşılaştırması yapılarak taşınmazın değerinin hesaplandığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri.
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki, aynı kamulaştırma kapsamında kamulaştırılan ve dava konusu taşınmaza yakın ve benzer konumdaki ...ili, ..., ... 150 parsel sayılı taşınmaza ...3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/511 Esas, 2017/124 Karar sayılı kararı ile arazi niteliğine göre ve yine ...ili, ..., ... 143 parsel sayılı taşınmaza ...3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/5 Esas, 2020/294 Karar sayılı kararı ile arazi niteliğine göre değer biçilmiş olup bu kararların Dairemiz denetiminden 04.11.2020 tarihli ve 2020/3051 Esas, 2020/9170 Karar sayılı ve 30.11.2022 tarihli ve 2022/8974 Esas, 2022/17224 Karar sayılı kararları ile taraf temyizi ile onandığı tespit edilmiştir.
3. Bu nedenle öncelikle dava konusu taşınmazın arsa mı, arazi mi olduğunun belirlenmesi gerekir. Bunun için de taşınmazın değerlendirme tarihi olan 30.06.2016 tarihinde belediye imar planı içinde olup olmadığı, imar planı içerisinde ise tarihi, ölçeği ve türü (1/1000, 1/1500, 1/25000 uygulama, nazım...) araştırılarak, 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde olmadığının tespiti durumunda belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun mahal olup olmadığı hususları Belediye Başkanlığından ayrıntılı olarak sorulup, alınacak yazı cevabına göre, taşınmazın vasfı belirlendikten sonra taşınmazın niteliğine göre oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde mahallinde keşif yapılarak;
a)Arsa ise 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca yakın tarihte satışı yapılan emsallerle dava konusu taşınmazın üstün ve eksik yönleri belirtilmek suretiyle mukayese yapılıp dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen 2016 yılı emlak vergisine esas olan metrekare değerleri de ilgili Belediye Başkanlığından istenip, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden ve dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihinde, bilirkişi kurulunca somut emsal kabul edilecek taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden sorulup düzenleme ortaklık payı düşülüp düşülmeyeceği hususunda bilirkişi raporu denetlenerek,
b)Tarım arazisi ise aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca; o yörede mutad olarak ekilen münavebeli ürünleri ve münavebeye alınan ürünlerin dekar başına verim miktarları İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2016 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg satış fiyatlarının da ilgili resmi kuruluşlardan sorulmasından sonra taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre varsa objektif değer artırıcı unsurlarda gözetilerek bedel belirlenerek,
Hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile açıklanan hususlarda değerlendirme yapılmadan taşınmaza arsa olarak değer biçen rapor doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1.Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Y.L