"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2566 Esas, 2024/420 Karar
DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 01.04.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Tire Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/273 Esas, 2021/535 Karar
Taraflar arasındaki hakimin müdahalesi davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının maliki olduğu bağımsız bölümün üst katında ikamet eden 3 tane erkek çocuğun olduğunu, davalıların evinden sürekli çocuk koşturması, zıplama sesleri ve gürültü sesi geldiğini, davalıların özellikle gürültü, patırtı ve zıplamalardan oluşan gürültüye son vermelerini de içeren ve kat mülkiyetinden kaynaklanan sorumluluklarının ihtar edilmesini ve mahkemenin takdir edeceği başkaca tedbirlere hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsedilen 3 erkek çocuğundan büyük olan Arda'nın 11 yaşında olduğunu, pandemi süreci haricinde daimi olarak gündüz saatlerinde okulda bulunduğunu, diğer 2 çocuğun ikiz olduğunu, onların da gündüz saatlerinde eğitimde olduğunu, gündüz saatlerinde gürültü yapıldığına dair hiçbir uyarı yapılmadığını, ikiz çocuklarının halı üzerinde gürültü yapmayacak şekilde koştuklarını, rahatsız eylemine dayanak olarak sunulan videoda yer alan eylemlerin gerçekleştiği esnada davacının evde olduğuna dair herhangi bir beyanının yer almadığını, bu nedenle söz konusu videonun delil niteliğini taşımadığını, dava konusu ve niteliği bakımından rahatsızlık veren eylemlerin devamlı surette olmasının şart olduğunu, senenin birkaç gününde her daireden seslerin gelebileceğini, bunun hayatın olağan akışına uygun olduğunu, müvekkillerinin devamlı surette rahatsızlık verici eylemlerde bulunduklarının dosya kapsamında delillendirilemediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanlarından ve toplanan delillerden davalıların yaptıkları iddia edilen gürültünün hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşacak boyutlara ulaştığını ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, tapunun İzmir ili, Tire ilçesi, Yeni Mahalle 1446 ada 3 parselde bulunan ... Halil Çulhaoğlu Caddesi No:39 adresinde 10 no'lu bağımsız bölümden davacının maliki bulunduğu 7 numaralı bağımsız bölümlere yönelik gürültü ve diğer rahatsız edici davranışların saat 22:00'den sonra 634 sayılı Kat Mülkiyet Kanunu (634 sayılı Kanun) 33 üncü maddesi uyarınca hakimin müdahalesi ile önlenmesine, rahatsız edici davranışların devam etmesi halinde davalıların 634 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesinin son fıkrası uyarınca idari para cezası ile cezalandırılacağının ihtarına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının iki tanığının davalıların ise tek tanığının dinlenilmesinin adil yargılanma ilkesine aykırı olduğunu ve maddi gerçeğe ulaşma konusunda eksik araştırma niteliğinde olduğunu, tanıkların tarafsız olmadığını, bu nedenle tanıklık yaptıkları hususların ayrıca yan delillerle desteklenmesi gerektiğini, keşif yapılması yönünde karar verilmesine rağmen, hakimin keşif yapılacak günde izinli olması, bir sonraki celse keşiften vazgeçilmesi Hakimin Tarafsızlık İlkesine gölge düşürdüğünü, davacının tüm iddialarını gündüz saatlerinde gürültü yapıldığına dayandırmakta iken Mahkemenin talep sonucunu gece saatlerinde gürültü yapılmasına dayandırdığını, tanık beyanlarından başka delil sunamadığını, tanıklardan bakıcı olduğu iddia edilen kişinin hiç bir zaman akşam saat 22.30'a kadar davacının evinde kalmadığını, tanık beyanlarının çelişki olduğunu, davacı tarafın gürültünün araba oynama sesi olarak nitelenmesinin, müvekkillerin çocuklarının koşarak ses yapmadıklarının ispatı şeklinde yorumlanması gerektiğini, Mahkeme huzurunda yansıtılmaya çalışılan ilk günlerden beri şikayet ve hasımlık durumunun asla vuku bulmadığını, müvekkilin çocuklarının saat 21:00'dan sonra uyumakta olduğunu, nadiren de olsa salgın öncesi eve misafir geldiğinde belirtilen saatlerde uyanık kaldıklarını, ne müvekkillerin ne de çocukların, iddia edildiği gibi ses ve gürültü yapmadıklarını, apartman sakinlerinin, hayatın olağan akışı içerisindeki ses ve eylemlerden doğan ve tahammül sınırlarını aşmayan ses, gürültü ve benzeri olgulara karşılıklı olarak katlanmaları gerektiğini, bir an için müvekkillerin çocuklarının ses ve gürültü yaptığı düşünülse dahi söz konusu ses ve gürültünün evvela tespiti, devamında tespit edilen ses ve gürültünün de tahammül sınırlarını aşıp aşmadığının değerlendirilmesi gerektiğini bu nedenlerle İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık anlatımları, whatsap paylaşım fotoğrafları, davacı tarafın kolluğa şikayette bulunması ile dosya kapsamı karşısında davalıların neden oldukları gürültü ve rahatsızlığın katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aştığını, davacının iddialarının subut bulduğu sonucuna varılmış olup Mahkemenin kabul yönünde verdiği kararda usul ve kanuna aykırı bir yön görülmediğini, davalı tarafın tanıkla ilgili itirazları yönünde de mahkemenin mevcut delil durumuna göre ve oluşan kanaate göre karar vermesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle ayrıca mahkeme kararının infazının mümkün olmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hakimin müdahalesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kanun'un 18 inci ve 33 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 634 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi hükmüne göre, kat malikleri gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirlerini rahatsız etmemek ve birbirlerinin haklarını çiğnememekle karşılıklı olarak yükümlüdürler.
3. Somut olayda öncelikle gürültünün (ses) mevcut olup olmadığı, mevcut ise bunların tahammül sınırlarını aşıp aşmadığı ve ne gibi önlemlerle giderilebileceği konularında yerinde inceleme yapılarak, uzman teknik bilirkişilerden ayrıntılı rapor alınmak suretiyle tespit edilen rahatsızlık verici durumlara karşı alınacak tedbirlere hükmedilmesi gerekirken mahkemece eksik araştırma ve inceleme neticesinde infazı mümkün olmayan şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.