Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5143 E. 2025/131 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının daha önce aynı taşınmaz için tezyid-i bedel davası açtığı ve bu davanın kesinleştiği, dolayısıyla kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığı ve hak düşürücü süre geçtiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1197 Esas, 2024/335 Karar

DAVALILAR: 1. ... vekili

Avukat ...

2. TOKİ Başkanlığı vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ: 05.01.2022

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/8 Esas, 2023/150 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı idareler vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili,...ilçesi,...Mahallesi, 991 parsel sayılı taşınmazın davalı idarece usulüne uygun kamulaştırlmadığı hâlde, yol yapılmak suretiyle taşınmaza el atıldığından bahisle taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma evraklarının davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacının kamulaştırma işleminden haberdar olduğunu ve süresi içinde tezyid-i bedel davası da açmış olduğunu, davacının davasının bu nedenle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından gerekçeli kararda davanın ret gerekçesinin yanlış belirlendiğini, kamulaştırma bedelinin davacıya ödenmediğini, taşınmazın tapu kütüğünde 03.08.1988 tarihli ve 2840 yevmiye numarasıyla Arsa Ofis Genel Müdürlüğü lehine kamulaştırma yolu ile hükmen tescil edildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle: mahkeme kararının gerekçe, vekâlet ücreti ve disiplin para cezası yönünden kaldırılmasına, vekâlet ücreti ve disiplin para cezası yönünden taleplerinin kabulü ile yeni bir hüküm kurulmasına, karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı TOKİ Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; daha önce ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/205 Esas sayılı dosyası ile tezyid-i bedel davası açıldığını, bu davada 460.000,00 TL olarak takdir edilen kamulaştırma bedelinin 960.000,00 TL'ye yükseltilmesine dair verilen kararın derecattan geçerek kesinleştiğini, idare lehine vekâlet ücretine ve davacı aleyhine disiplin cezasına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... 5. Noterliğinin 13 Şubat 1986 tarihli ve 21680 yevmiye numaralı kamulaştırma tebligatının, davacının birlikte sakin annesi ...'a 25.02.1986 tarihinde tebliğ edildiği, davacı asil tarafından ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/205 Esas, 1991/752 Karar sayılı dosyası ile 24.03.1986 tarihinde...991 parsel sayılı taşınmaz için açılan tezyid-i bedel davasının 15.11.1991 tarihinde karara çıktığı ve derecattan geçerek Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 1991/2091 Esas, 1992/6790 Karar sayılı kararı ile 03.03.1992 tarihinde onandığı, buna göre davanın kamulaştırma işlemlerinin kesinleşmiş olması nedeniyle hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmiş olması, ve ret sebebine göre davalı idareler lehine maktu tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmeyerek davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddi ve davalı idare vekillerinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı taraftan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.