"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/41 Esas, 2019/446 Karar
DAVALILAR : 1-... vd. vekili Avukat ...
2-... vd.
DAVA TARİHİ : 18.11.2009
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ...ilçesi, ... Mahallesi 139 ada 24 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 01.03.2016 tarihli ve 2009/767 Esas, 2016/94 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 01.03.2016 tarihli ve 2009/767 Esas, 2016/94 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalılar ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arazi niteliğindeki ... Mahallesi 1825 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği ancak dava konusu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporunda ve dosya arasında bulunan 13.01.2012 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmaz sulu tarım arazisi olarak kabul edilmişken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaz kuru tarla niteliğinde kabul edilerek bedeli tespit edildiğinden dava konusu taşınmaz başında yeni bir bilirkişi heyeti ile keşif yapılıp gerektiğinde tanık da dinlenmek suretiyle, dava konusu taşınmazın fiilen sulanıp sulanmadığı, sulanıyorsa nereden ve ne şekilde sulandığı tespit edilip, çelişki de giderildikten sonra, tespit edilecek vasfı esas alınarak belirlenecek münavebe ürünlerinin değerlendirme tarihi olan 2009 yılı resmi verileri de istenerek, düzenlenecek rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde değer biçen rapora göre karar verilmesi, dava konusu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporlarına göre taşınmazda ağaç bulunduğu anlaşılmış olup, gerekcesi gösterilmeden ağaç bedellerine hükmedilmemesi, kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına vekâlet ücreti verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, ve 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; ağaç bedellerinin yüksek alındığını, bedelin yüksek hesaplandığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.