Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5762 E. 2025/1817 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tapudan terkini davasında, istinaf mahkemesinin yeniden esas hakkında verdiği kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu araziye net gelir yöntemiyle değer biçilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/372 Esas, 2024/985 Karar

DAVA TARİHİ : 16.11.2021

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/173 Esas, 2023/519 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Muğla ili, 125 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitini ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının 1. bendinin hatalı yazıldığını, kamulaştırılan taşınmazın ... adına tescili yönünde bir hüküm kurulmadığını öncelikle taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile her türlü takyidattan ari olarak davacı idare adına tesciline, karar verilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hukuka, hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olmadığını, bilirkişi raporlarının objektif, bilimsel verilere dayalı, dosya kapsamına uygun, kamulaştırma tarihindeki şartları dikkate alan, gerekçeli ve kurumun yapmış olduğu tarafsız kıymet takdir tespitlerini de dikkate alarak hazırlanması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; objektif değer artışının düşük belirlendiğini, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca %300 oranında objektif değer artışı belirlenmesi gerektiğini, münavebe ürünlerinin hatalı belirlendiğini, değer düşüklüğü %50 belirlenmiş olsa da tarım arazisinin yanından yol geçmesi nedeni ile geriye kalan yerin kullanım amacının değişecek olması, kalan yerin metrekaresinin düşüklüğü ve bölgedeki tarım arazilerinin kullanım şekli, büyüklüğü değerlendirildiğinde değer azalışının daha yüksek belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2021 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri esas alınarak değer biçilmesi yöntem olarak doğru olduğu gibi taşınmazın belirlenen özelliklerine göre %50 oranında objektif değer artışı uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Her ne kadar, Dairenin, kaldırma kararı ile davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşacağı belirtilmiş ise de mahkemenin ilk kararının usulden redde ilişkin olduğu dikkate alındığında, bu ibarenin iş yoğunluğundan kaynaklanan yazım hatası olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla; bilirkişi kurulunun 08.07.2023 tarihli raporu ile Yargıtay 5. Hukuk Dairesi içtihatları doğrultusunda münavebe ürünlerinin üretim masraflarının brüt gelirinin %50 oranına yakın ve üstünde olması nedeniyle, ekonomik tarım yapılamayacağı kabul edilerek, brüt gelirin 1/3'ü oranında kabul edilerek hesaplama yapılması yerinde görüldüğünden, bu rapor uyarınca kamulaştırılan kısım değerinin 743.387,81 TL kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kamulaştırmadan arta kalan ve ifrazen 125 ada 6 parsel numarasını alan 692,77 m² kısmında değer azalışının %50 kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru olup, kabule göre de; Anayasa Mahkemesinin 01.08.2023 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan ve 2022/83 Esas, 2023/69 karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 10/9 uncu maddesinin iptaline karar verilmiş ise de Anayasa Mahkemesi kararlarının geçmişe yürütülemeyeceği yönündeki Yargıtay 5. Hukuk Dairesi içtihatları dikkate alındığında, dava tarihi itibarıyla işbu kararda faize dava tarihinden 4 ay sonrasından hükmedilerek, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının karayolu niteliğine dönüşeceği dikkate alındığında, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 999 uncu maddesi uyarınca tapudan terkin edilmesi gerekirken davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üçüncü alt bendi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metodu uygulanarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.