"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3588 Esas, 2024/495 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/774 Esas, 2023/381 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1778 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile derhal davalıya ödenmesine ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün resmî verileri esas alınarak değer biçilmesi gerektiğini, üretim masrafının düşük alındığını, taşınmaza kapama bağ olarak değer biçildiği hâlde, üzerindeki ağaçlara ayrıca değer biçilmesinin ve % 80 objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranı belirlenirken dikkate alınan unsurların objektif değer artışı belirlenirken de mükerrer olarak dikkate alındığını, kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi kurulu raporu eksik ve hatalı olup hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bedelin düşük hesaplandığını, kısmi kamulaştırma sebebiyle taşınmazın üçe bölündüğünü, arta kalan ve krokide E harfi ile gösterilen alan için hesaplanan değer azalış bedelinin düşük olduğunu, çünkü alanın küçülmesi sebebiyle tarımsal olarak kullanım masrafının arttığını, yola cephesi bulunmadığını, şeklinin bozulmasının maliyeti artırdığını, krokide A ve C harfi ile gösterilen alanlar için değer azalışı uygulanmamasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna esas alınan Salihli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün yaş üzüm ortalama verim tablosunda verilen değerlerin çok düşük belirlendiğini, üzüm bağının 1,80 metre aralıklarla dikildiğini bir dekar arazide ortalama 160-170 adet üzüm olduğunu, raporda alınan verim miktarının çok düşük olduğunu, objektif değer artış oranının da düşük uygulandığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, taşınmazın sulu kapama bağ niteliğinde olduğu kabul edilerek, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metoduna göre taşınmaza değer biçilmesi yöntem olarak doğru olduğu gibi, taşınmazın konumu dikkate alınarak %80 oranında objektif değer artışı uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği; ancak üzüm ürününe ilişkin maliyet cetvelinde yer alan üretim gideri brüt gelirin %50'sine çok yakın olup, ekonomik tarım yapılabilmesinin mümkün olamayacağının gözetilmemesi doğru görülmemiş ve dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişi rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 994,38 m²lik ve D harfi ile gösterilen 144,93 m²lik, 4.753,77 m²lik kısımlarında %50 oranında değer azalışı ile yetindiğine ilişkin davalı beyanı dikkate alındığında bu kısımlarda % 50 oranında değer azalışı olacağı gözetilmeden ve dava konusu taşınmaza kapama bağ olarak değer biçildiği hâlde, üzerinde bulunan münferit meyve ağaçlarına ayrıca maktuen değer biçilmesi yerinde olmadığından taraf vekilinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama bağ niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.