Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6393 E. 2025/2585 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında, davacı idarenin istinaf aşamasında süresinde yatırmadığı bedeli karardan sonra yatırmasına rağmen, davalıların işin esasına girilmesine muvafakat etmemesi nedeniyle davanın reddinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, istinaf aşamasında dahi işin esasına girilmesine muvafakat etmedikleri ve davacı idarenin de istinaf aşamasında süresinde kamulaştırma bedelini yatırmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davayı reddetme kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/530 Esas, 2024/596 Karar

KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Vize 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/424 Esas, 2023/321 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ...... ili, ..... ilçesi, .... köyü 113 ada 61 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; idare tarafından bahse konu taşınmazın bedeline ilişkin yeterli araştırmanın yapılmadığını, uzlaşma için tespit edilen taşınmazın metrekare bedelinin hukuka aykırı olarak takdir edildiğini, bedelin gerçek rayiçlerin çok altında ve emsal taşınmazlar değerlendirilmeden hesaplandığını, müvekkillerinin sahibi olduğu taşınmazın imar planı içinde olduğunu, .....Belediyesi mücavir alan sınırları içerisinde ve meskun mahalde kaldığını, bulunduğu konum itibarıyla son derece önemli bir alanda olduğunu, dava konusu taşınmazın tüm çevresinin ticarethane, sanayi, konut, iş yeri ve fabrika ile çevrili olduğunu, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, dava konusu taşınmaza kamulaştırma işlemi sebebiyle el atılmış olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan mahsule zarar verilerek idare tarafından müvekkillerinin ekonomik olarak zarara uğratıldığını, bahse konu zararın da bilirkişi heyeti tarafından tespit edilip taraflarına ödenmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin yüksek tespit edildiğini, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, objektif değer artışı verilmemesi gerektiğini ve kamulaştırmadan arta kalan kısım yola cepheli olduğundan değer artışı uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin verilen süreye rağmen yatırılmadığını, karardan sonra yatırıldığını, işin esasına girilmesinin doğru olmadığını, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, objektif değer artış oranının % 500 olması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu ve bedelin 2023 yılı itibarıyla yeniden belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinden önce depo kararını yerine getirildiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözetilerek işin esasına girilmesine karar verildiği; ancak Yargıtay 5 Hukuk Dairesinin 08.03.2023 tarihli ve 2022/10915Esas, 2023/2197 karar sayılı kararında usul ekonomisi gözetilerek davalı tarafın işin esasına girilerek karar verilmesini isteyip istemediği yönünde beyanıda alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtildiği, davalılar vekilinin duruşmadaki ve istinaf dilekçesindeki beyanlarında işin esasına girilmesine muvafakatları bulunmadığını belirttiklerinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf mahkemesinin birbiri ile çelişkili kararlar verdiğini, verilen ilk istinaf kararının idare lehine usuli kazanılmış hak olduğunu, işin esasına girilmesinin zorunlu olduğunu, huzurdaki davanın 11.06.2021 tarihinde açıldığını, 28.09.2023 tarihinde ise davanın kabulüne karar verildiğini, kamulaştırma bedel tespit ve tescil davaları kanun gereği hızlı sonuçlandırılması amaçlanan davalardan olsa da uygulamada öngörülen kısa sürelerde sonuçlanmadığını, dava ile karar tarihi arasındaki süre, çoğu kamulaştırma bedel tespit ve tescil davası için olağan bitim süresi olup kamulaştırma bedelinin davacıların bankadan çekebileceği şekilde halihazırda depo edilmiş olması ve usul ekonomisi de dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmediğinden İlk Derece Mahkemesinin 28.04.2022 tarihli ve 2021/179 Esas, 2022/290 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, karardan sonra sunulan banka dekontuna göre söz konusu bedelin yatırıldığı, İlk Derece Mahkemesinin 13.07.2023 tarihli duruşmasında davalılar vekilinin önceki beyan ve itirazlarını aynen tekrar ederek davanın esasına girilmesine muvafakatlerinin olmadığına ilişkin beyanda bulundukları ve istinafa cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri göz önünde bulundurulduğunda, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.