Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6555 E. 2025/1205 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın sulu tarım arazisi olarak kabul edilerek değer biçilmesi, ancak taşınmazın sulu veya kuru tarım arazisi olduğunun tespiti için mahallinde keşif yapılmasının ve ilgili kurumlardan münavebe ürünleri bilgilerinin alınmasının gerekliliğinin gözetilmemesi nedeniyle eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3268 Esas, 2024/1310 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/493 Esas, 2023/215 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, ..., Mahallesi 42819 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazda sulama sistemi, kanalı ya da su kuyusunun bulunmadığını, sulu tarım arazisi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, kapitalizasyon faizi ve objektif değer artış oranı uygun alınmayarak taşınmaz bedelinin yüksek belirlendiğini, tarımsal verilerde buğdayın verimi 326-310 kg/da olarak yazılı olmasına rağmen bilirkişi kurulu raporunda bu verimin 550 kg/da olarak belirlendiğini, bilirkişi kurulu raporunda tüm ürünlerin net gelirlerinin tarımsal verilerden 400-500 TL daha yüksek yazıldığını, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranının çok düşük uygulandığını, aynı bölgeden dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan taşınmazlar için daha yüksek bedel belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın bedelinin dava tarihindeki resmî veriler kullanılarak net gelir esasına göre tespit edilmesinde idarenin de kıymet takdir komisyon raporunda taşınmazın sulu tarım arazisi olarak değerlendirildiği de gözetilerek bir isabetsizlik görülmediğinden yargılama giderlerinin davacı idare üzerinde bırakılması doğru olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının son bendi uyarınca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı bedelinin belirlenmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın sulanma imkânının bulunduğu belirtilerek sulu tarım arazisi olarak kabul edilmek suretiyle değer biçilmiştir. Bir taşınmazın sulu tarım arazisi olarak kabulü için nereden ve ne şekilde sulandığının tespiti gerekir. Bu nedenle mahallinde yeniden keşif yapılarak, dava konusu taşınmazın fiilen nereden ve ne şekilde sulandığı Mahkemece ve bilirkişi kurulunca bizzat gözlemlenip taşınmazın sulu veya kuru tarım arazisi olduğu belirlendikten sonra dava tarihi olan 2022 yılı için İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinden taşınmazın bulunduğu yörede sulu ve kuru tarım arazilerinde mutat olarak ekilen münavebe ürünleri sorulup buna göre değer biçilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz istemlerinin kısmen kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.