Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6704 E. 2025/2877 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, tespit edilen kamulaştırma bedelinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, tespit edilen toplam kamulaştırma bedeli ile hüküm fıkrasında yer alan bedel arasında fark bulunması sebebiyle hükümde düzeltme yapılması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2071 Esas, 2024/673 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/516 Esas, 2023/299 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Tekirdağ ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 163 ada 242 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin çok düşük olup kabul edilemeyeceğini savunarak taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark bedele davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 01.04.2023 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faiziyle birlikte davalıya derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olduğunu, bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olup hükme esas alınamayacağını, rapora karşı itirazları karşılanmadan karar verildiğini, değerlendirmeye esas alınan taşınmazın Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığını, emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, dava konusu taşınmazın değeri belirlenirken % 45 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması gerektiğini, taşınmaz üzerinde tesis edilen irtifak nedeniyle taşınmazın kullanılamaz hale geldiğini, buna rağmen değer düşüklüğü oranının düşük belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, taşınmazın konum ve niteliğine göre belirlenen bedelin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, taşınmazın tapu kaydında yer alan irtifak yönünden taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik şekli ve irtifak hakkının güzergahı dikkate alınarak belirlenen değer düşüklüğü oranının yerinde olduğu; ancak Mahkemece, her ne kadar toplam kamulaştırma bedeli 4.173.025,52 TL olduğu halde yanlışlıkla 5.569.590,20 TL olarak belirlenmiş ise de fark bedelin doğru tespit edildiği, bu nedenle esasa etkili olmayan söz konusu yanlışlık nedeniyle düzeltme yapılmayacağı gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olduğunu, bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olup hükme esas alınamayacağını, rapora karşı itirazları karşılanmadan karar verildiğini, değerlendirmeye esas alınan taşınmazın Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığını, emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, dava konusu taşınmazın değeri belirlenirken % 45 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci, 12 nci maddeleri ile 15 inci maddesinin son fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda toplam kamulaştırma bedeli 4.870.049,67 TL olarak tespit edildiği hâlde, hüküm fıkrasına 5.569.590,20 TL yazılmakla, infazda tereddüte yol açacak şekilde kendi içinde çelişkili hüküm tesisi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine,

2. Kamu düzenine ilişkin olarak yapılan değerlendirme sonucunda, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (2) numaralı bendinde yer alan " 5.569.590,20 " sayısının çıkarılarak yerine "4.870.049,67" sayısının yazılması; (5) ve (6) numaralı bentlerinin çıkarılarak yerlerine sırasıyla " 5- Tespit ve depo edilen 4.870.049,67 TL toplam kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle 3.473.484,99 TL fark kamulaştırma bedeline davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 01.04.2023 tarihinden karar tarihi olan 17.07.2023 tarihine kadar işletilecek yasal faizin davacı idareden tahsili ile davalıya verilmesine,"," 6- Tespit ve depo edilen 3.473.484,99 TL fark kamulaştırma bedelinin işlemiş faizi ve tüm nemalarıyla birlikte tapu kaydındaki takyidatlar bedele yansıtılmak suretiyle derhal davalıya ödenmesine, ödeme için ilgili bankaya müzekkere yazılmasına," cümlelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.