Logo

5. Hukuk Dairesi2024/670 E. 2024/6750 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı ile temyiz incelemesinin miktardan reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesinin 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesindeki miktar sınırlamasını kamulaştırma davaları yönünden iptal etmesi ve bunun 362/1-a maddesi için de geçerli olması, ayrıca davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/2. maddesinde öngörülen miktarı aşmaması gerektiği gözetilerek; Bölge Adliye Mahkemesinin miktardan red kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararındaki vekalet ücreti miktarının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/165 Esas, 2023/685 Karar

DAVA TARİHİ: 29.09.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ:... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/550 Esas, 2022/603 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 28.11.2023 tarihli ek kararla temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin 28.11.2023 tarihli ek kararının ortadan kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ordu ili,... ilçesi,...Mahallesi, 316 ada 22 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafa usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırmaya konu arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilirken hesaplamanın hatalı yapıldığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, taşınmaz değerinin fahiş olarak hesaplandığını, değer düşüklüğü oranının ise yüksek belirlendiğini, taşınmazda başkaca irtifak kamulaştırmaları nedeniyle oluşabilecek değer düşüklüğünün de araştırılması gerektiğini, davacı idare aleyhine yargılama giderine hükmedilemeyeceğini, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davalı vekili lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer belirlenmesinde, taşınmazın mevkii ve bulunduğu yöre itibarıyla kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz için kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak tespitinde, ayrıca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı nazara alındığında hükme esas 15.03.2022 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, irtifak hakkı tesisi nedeniyle taşınmazın tamamında meydana gelecek değer düşüklüğü oranının takdirinde ve kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; istinaf incelemesi sonucu Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın kesin olduğu belirtilmiş ise de,15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünün kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar yönünden iptal edildiğini, bu nedenle ek kararın usul ve kanuna aykırı olup temyiz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 4 üncü, 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama fındık bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve yine aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergâhı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirlenmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı, değer düşüklüğü oranı uygun görülmüştür.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükmedilen vekâlet ücreti kabul edilen miktarı geçemeyeceği halde, davalı lehine kabul edilen miktarı aşacak şekilde maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.

Ne var ki; bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 28.11.2023 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

3. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 12 numaralı bendinde yer alan'' “karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL” ibaresinin hükümden çıkartılması, yerine “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2.344,78 TL'' yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.