Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6716 E. 2025/3922 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmaz üzerindeki yapının (muhdesat) kamulaştırma bedelinin tespiti ve yapının davacı idareye aidiyeti.

Gerekçe ve Sonuç: Muhdesat bedelinin resmi birim fiyatlar üzerinden hesaplanmasında ve davalıya ait yapının davacı idareye aidiyetine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası fark kamulaştırma bedeline yasal faiz uygulanması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2954 Esas, 2024/1237 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/569 Esas, 2023/504 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan muhdesat kamulaştırma bedelinin tespiti ve muhdesatın davacı idareye aidiyeti davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Samsun ili, İlkadım ilçesi, Kale Mahallesi 27 ada 24 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki yapının tamamının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan yapının davacı idareye aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından davaya konu aynı istem ile daha önce de Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/272 Esas sayılı kamulaştırma davası açılmışsa da Samsun 2. İdare Mahkemesinin 2021/1068 Esas sayılı dosyasında açtıkları iptal davasında verilen yürütmeyi durdurma kararı üzerine davacı idarenin bu davalardan feragat etmiş bulunduğundan kesin hüküm nedeniyle işbu davanın reddi gerektiğini, kıymet takdir komisyonunca belirlenen değerin de son derece düşük olduğunu, taşınmaz üzerinde müvekkili tarafından herhangi bir yapı yapılması mümkün olmadığından kamulaştırma değerinin 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinde belirtilen esaslar dahilinde belirlenmesi gerektiğini, kamulaştırma işleminin iptali istemiyle Samsun 2. İdare Mahkemesinin 2022/956 Esas sayılı dosyasında yürütmeyi durdurma istemli olarak dava açtıklarını ve bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek, Samsun İdare Mahkemesinde açılmış olan dava sonucunun beklenmesine ve davanın esastan reddine, dava reddedilmediği takdirde ise taşınmazın gerçek değerinin tespiti ile yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, taşınmazın bulunduğu bölgenin zaman içersinde değişik nedenlerle değer kaybına uğradığını, hükme esas rapordaki verilerin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılamasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'daki hükme rağmen mahalle muhtarının keşifte hazır edilmediğini, davaya konu taşınmazın bedelinin düşük belirlendiğini, yapı bedeli hesaplanırken 2023 yılı bina maliyet değerlerinin dikkate alınması gerektiğini, hükme esas rapordaki verilerin hatalı olduğunu, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla dava konusu taşınmaz üzerindeki davalıya ait yapının (muhdesatın) kamulaştırma bedelinin tespitinde, yapının davacı idareye aidiyetine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ayrıca Anayasa Mahkemesinin 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2022/83 Esas, 2023/69 Karar ve 05.04.2023 tarihli kararında da belirtildiği üzere enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde taşınmazın gerçek karşılığının ödenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma konusu muhdesatın davacı idareye aidiyeti ile muhdesat bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu yapıya 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazı yerinde görülmediğinden usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınc ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.