"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1411 Esas, 2024/537 Karar
DAVA TARİHİ : 21/03/2024
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/382 Esas, 2021/1586 Karar
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar ile davalıların, Trabzon ili, ,,bulunan ve tapunun 313 ada 40 nolu parselinde kain ana taşınmazda kat mülkiyeti esasına göre arsa payı ve bağımsız bölüm sahibi olduklarını, davalıların davacıların bilgisi ve muvafakatı olmaksızın ortak alan olarak kullanılan bahçeye işyerlerinden kapı ve pencere açtığını, imara aykırı olarak üzerini kalıcı olarak kapatmak suretiyle bahçeyi dükkanlarına tahsis ettiklerini, yine ortak alan olan sığınağa kapı açmak suretiyle sığınağı dükkan deposuyla birleştirdiklerini ileri sürerek ortak alanlara yapılan haksız müdahalenin önlenmesine, ortak alan olan sığınak ve bahçede haksız olarak yapılan imalatların yıkılarak projesine uygun hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların ve davalıların ana gayrimenkulde 1993 yılından beri mukim olup aralarında yapılan taksime göre her bir bağımsız bölümün bitişik ortak alanı kullandığını, 1993 yılından beri tarafların ortak alanları kullanım şeklinin bu şekilde olduğunu, 27 yıldır taraflar şifahi sözleşmeye göre ortak alanları kullanmaktayken davacıların iş bu davayı açmasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesi ile bağdaşmadığını, sığınak olarak kullanımını gerektirir bir halin 27 yıldır yaşanmadığını, davacıların ortak alandan yararlanamadıkları şeklindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, zaman aşımına uğramış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların taşınmazda kat mülkiyeti hükümlerine tabi olarak bağımsız bölüm ve arsa payı sahibi olduklarını, tarafların şifahi sözleşmeye göre ortak alanları kendi aralarında paylaştıklarını, 27 yıldır tarafların şifahi sözleşmeye göre ortak alanları kullanmaktayken davacıların işbu davayı açmasının 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile bağdaşmadığını, bahçe ortak alanına giriş için davalının mülkiyet hakkının engellenemeyeceğini, davalılara ait dışarıdan ayrı bir girişi bulunan, zemin katta yer alan 2 no'lu bağımsız bölümün içerisinden bahçe ortak alanına giriş çıkış bulunduğunu, davacılar istese de malik olan davalıların iş yerinden geçmeden bahçeye girme imkanları bulunmadığını, mimari projede ortak alan olarak görülen bahçenin, davacılar tarafından kullanımının davalıların mülkiyet hakkının ihlaline sebep olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.02.1993 tarihli ve 1992/5-747 Esas, 1993/72 Karar sayılı kararında "Davalının, bağımsız bölümünden ayrı geçiş yeri olmayan apartman arka bahçesi, Kat Mülkiyeti Kanununun 4. maddesi kapsamına giren yerlerden bulunmadığından kullanımının kat maliklerinden birine bırakılmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur" demekle bahçenin kullanımının davalılara ait olduğunu ortaya koyduğunu, davalı taşınmazını korumak için ortak alana müdahale etmek zorunda kaldığını, davalılar ... yağdığında dükkanı su basması sebebiyle, bunun önlenmesi için kat maliklerini uyardığını, ancak netice alınamadığından davaya konu müdahaleler ile kendisine ait bağımsız bölümü ve anayapıyı koruduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.