"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2553 Esas, 2023/1603 Karar
DAVA TARİHİ: 03.08.2016
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) 5177 sayılı Kanun'la eklenen 19/son maddesi uyarınca köy boşluğu niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan muhdesatın davacı idareye aidiyeti adına terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;...köy boşluğunda bulunan muhdesatın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan muhdesatın davacı idare adına aidiyetini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.09.2017 tarihli ve 2016/220 Esas, 2017/211 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, muhdesatların davacı idare adına terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli ve 2021/1436 Esas, 2022/1590 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi uyarınca adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli hükmedilmesi gerektiği de göz önüne alınarak taşınmaz üzerinde bulunan yapıya 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca değer belirlenmesinin yerinde olduğu, dava konusu yapının üzerinde bulunduğu taşınmazın davalı adına tapuda kayıtlı olmadığı ve bu yönde mahkeme kararı da bulunmadığı anlaşıldığından, arazi bedelinin kamulaştırma bedeline eklenmemesinde isabetsizlik görülmediği, ancak, tespit edilen kamulaştırma bedelinin ödenmesine ilişkin hüküm kurulmamış olması, kamulaştırma bedeline işletilmesi gereken faizin başlangıç tarihinin 04.12.2016 olması gerekirken 02.12.2016 olarak tespiti, dava konusu muhdesatın davacı kuruma aidiyetine ilişkin hüküm kurulmamış olması, idarenin harçtan muaf tutulması ve idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerektiğini belirterek taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli ve 2021/1436 Esas, 2022/1590 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davaya konu yapıya resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği bu nedenle davalı vekilinin temyiz istemi yerinde olmadığı, davacı idare vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede ise; 2942 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesine 5177 sayılı Kanun ile eklenen fıkrada "Başkası adına tapulu, sahipsiz veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin kamulaştırmasında binaların asgari levazım bedeli, ağaçların ise 11. madde çerçevesinde takdir olunan bedeli zilyedine ödenir." hükmü düzenlenmiştir. Davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan yapının bayındırlık resmi birim fiyatları nazara alınıp yıpranma payı, müteahhit kârı ve işçilik ücreti düşülerek, asgari levazım bedeline hükmedilmesi gerekirken, fazla bedele hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 26.10.2023 tarihli ve 2022/2553 Esas, 2023/1603 Karar sayı Kararı ile bozma ilamında belirtilen esaslar gözetilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporun eksik incelemeye dayalı olduğunu, bedelin fahiş olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşınma bedelinin kamulaştırma bedeli kapsamında ödenmesi gerektiğini, bedelin düşük olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu muhdesat kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 19 ncu maddesinin son fıkrası
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Köy boşluğu niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatlara 2942 sayılı Kanunu'nun 19 ncu maddesine 5177 sayılı Kanun'la eklenen 19/son maddesi uyarınca değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.