Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7186 E. 2025/3018 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalıya ödenmesi hususlarında isabetsizlik bulunmadığı, kamulaştırılan taşınmazın koordinatlı krokisi ve kök parselin ifrazdan önceki ve sonraki durumunu gösterir fen bilirkişi raporunun hükmün eki sayılmasının doğru olduğu gerekçesiyle usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2235 Esas, 2024/833 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/252 Esas, 2021/606 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ..., ... Mahallesi 102 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tapuya tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece dava konusu taşınmaz için belirlenen kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrası olan tarihten karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi yönünde hüküm kurulduğunu, yargılamanın uzamasında müvekkil kuruma atfedilecek bir kusur olmadığından kararın kaldırılması gerektiğini, müvekkil kurum kendisini vekille temsil ettirmiş ve davanın da kabulle sonuçlanmış olmasına rağmen davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş olup davacı kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, davaya konu taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkil kurum adına tesciline karar verilmişse de dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazın tapu kayıtlarında tarla vasfında yer aldığını, etrafının tarım arazileri ile çevrili olup meskun mahal olmadığını, ayrıca belediye hizmetlerinden yararlandığı belirtilmesine rağmen bunun belgelenmesi gerektiğini, arsa vasfında değerlendirilmesinin hatalı olduğunu ve kamulaştırma bedelinin fahiş hesaplandığını, kaldı ki arsa olarak kabul edilse bile değerleme için alınan emsalin doğru olmadığını, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaza uzak olduğunu, satışının kimler arasında yapıldığının belli olmadığını, özel amaçlı satış ihtimaline karşı bu hususunda bilirkişi raporunda açıkça belirtilmesi gerektiğini, anılan sebeplerle usul ve kanuna aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemi sonucunda üçe ayrılmış olup 102 ada 96, 97, 98 parsel numaralarını aldığı ve kamulaştırılan kısmın 178,61 m²lik 102 ada 97 nolu parsele isabet ettiği fen bilirkişisinin 06.06.2021 tarihli raporu ile sabitse de hükümde yeni parsel numarasının yazılmamasının infazda tereddüte neden olması hâlinde yerinde yazılacak müzekkere ile düzeltilebilecek nitelikte olduğu kanaatiyle eleştirilmekle yetinilmiş, İlk Derece Mahkemesi tarafından kurulan hükmün usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kök parsel numarasının yazılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Kamulaştırılan taşınmazın koordinatlı krokisini ve kök parselin ifrazdan önceki ve sonraki durumunu gösterir fen bilirkişi raporunun hükmün eki sayılması doğrudur.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.