Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7504 E. 2025/2712 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, mahkemenin bozmaya uyularak verdiği kararın davacı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine, bedelin tespiti, faiz hesaplaması ve tescil hususlarında hukuka uygunluk değerlendirmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, davalı ... hakkında karar verilmemesi, fazla depo edilen bedelin iadesinde tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, faiz hesaplamasının hatalı yapılması ve tescil hususunda yeniden karar verilmemesi hataları tespit edilerek, davacı idarenin temyiz itirazları kısmen kabul edilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/343 Esas, 2022/128 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, ..., .....Mahallesi, 456 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini, ... isimli bir malik bulunmadığını, taşınmaz ve üzerindeki muhdesatın ... mirasçılarına ait olduğunu ve enkazı almak istemediklerini ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.09.2013 tarihli ve 2011/416 Esas, 2013/455 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 16.09.2013 tarihli ve 2011/416 Esas, 2013/455 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ile bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmaz ile emsalin eksik ve üstün yönlerinin karşılaştırılması sonucu emsalin dava konusu taşınmazdan % 45 daha değerli olduğunun kabul edildiği ve bu orana göre taşınmazın m² birim fiyatının 157,77 TL olması gerektiği hâlde, maddi hata sonucu 125,82 TL/m² birim fiyatı üzerinden hesap yapan rapor esas alınmak suretiyle aza hükmedilmesi, dava konusu taşınmaz üzerindeki tek katlı kargir taş bina ve depo vasfındaki yapıların 2011 olan değerlendirme tarihine ait Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayımlanan resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek tespit edilen bedeline hükmedilmesi gerekirken, bu bedelden ayrıca yüklenici karı düşülmek suretiyle eksik bedel tespiti, taşınmaz üzerinde bulunan meyveli ve meyvesiz ağaçların değerlendirme tarihi olan 2011 yılı itibarıyla yaş, cins ve verim durumlarına göre maktu değerlerine ilişkin resmî veriler İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması, kamulaştırılan taşınmazda bulunan enkazın alınması mal sahibinden istenilemeyeceğinden yargılama aşamasında davalıların enkazı kabul etmediklerine dair beyanları da dikkate alınarak mahkemece bilirkişi kurulundan bu hususta ek rapor alınması gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile ağaç bedelinden enkaz bedelini düşerek hesap yapan rapor doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; m² birim bedelinin yüksek belirlendiğini, faiz başlangıç tarihinin 30.01.2012 olması gerektiğini, ilk kararla hükmedilen bedele ilk karar tarihine ve fark bedele ikinci karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğini, ağaç bedellerinin yüksek belirlendiğini, dava konusu taşınmazda bulunan seralar çelik kontrüksiyon olmayıp cam seranın yapı sınıf ve yıpranma payının hatalı belirlendiğini, arz ve muhdesatlar yönünden en fazla toplam 125.944,44 TL fark bedel depo edilmesi gerekirken 551.162,32 TL depo ettirildiğini, 425.217,87 TL’nin iadesine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi, üzerindeki yapılara ise aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi’nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.

5. Buna karşın; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ...’in taraf sıfatı bulunmadığı anlaşılmakla adı geçen yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken hakkında müspet ya da menfi bir karar verilmemesi hatalıdır.

6. Davacı idarece bozma öncesi 517.115,27 TL kamulaştırma bedeli ile 77.525,08 TL faiz olmak üzere toplam 594.640,35 TL depo edildiği, bozma sonrası ise 14.01.2022 tarihli dekont ile 551.162,32 TL depo edilmek suretiyle toplam depo edilen bedel 1.145.802,67 TL olup ilgili bankadan davacı idareye yapılan ödemelere ilişkin belgeler getirtilerek fazla depo edilen bedel hükümde açıkça gösterilerek davacı idareye iadesine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt uyandıracak şekilde iade edilecek bedel açıkça gösterilmeden hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

7. İlk kararla hükmedilen 517.115,27 TL’ye 30.01.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 16.09.2013 tarihine kadar, fark bedel 125.944,64 TL’ye ise 30.01.2012 tarihinden son karar tarihi olan 17.02.2022 tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerekirken, tespit edilen bedelin tamamına 17.01.2012 tarihinden son karar tarihine faize hükmedilmesi yerinde değildir.

8. Bozma ile ilk kararın ortadan kalktığı gözetilerek tescil hükmünün infaz edilip edilmediğine ilişkin belgeler ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek tescil yönünden yeniden karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin temyiz istemlerinin kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

27.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.