"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/145 Esas, 2023/421 Karar
KARAR : Kabul/Kısmen kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerinden enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankarya ili, ......... ilçesi, ..., 394 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinden davalı kurum tarafından enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle taşınmaza el atıldığını, el atma nedeniyle taşınmazın değerinin düştüğünü ileri sürerek hesaplanacak tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10.12.2015 tarihli ve 2013/337 Esas, 2015/742 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne 22.05.2014 tarihli rapor ve krokide (A) harfi ile gösterilen 491,00 m²lik kısmı üzerinden davalı idare lehine irtifakı tesis ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin 10.12.2015 tarihli ve 2013/337 Esas, 2015/742 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
3. Dairemizin 22.02.2018 tarihli ve 2016/16160 Esas, 2018/2526 Karar sayılı düzeltilerek onama kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
4. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki ... 394 ada 2 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davalarında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca irtifak hakkı karşılıkları, bu hak nedeniyle taşınmazın tamamında meydana gelecek olan değer kaybı olduğu, bu itibarla, dava konusu taşınmazdan geçen enerji nakil hatları ve güzergahları, açıkça tespit edildikten sonra, taşınmazın irtifak hakkı kurulmasından önceki değerinin tespit edilmesi ve bundan sonra, enerji nakil hattı nedeniyle taşınmazın tamamında meydana gelecek değer düşüklüğü oranının belirlenmesi ve bu oranla taşınmazın tüm değerinin çarpılması sonucu, irtifak hakkı karşılığının hesaplanması gerektiğinden yeniden belirlenecek değer düşüklüğü oranına göre dava konusu taşınmazın üzerindeki yapının da bedeli belirlenerek bedele eklenmek suretiyle davalı idarenin usuli kazanılmış hakkı da gözetilerek irtifak hakkı karşılığı bedeline hükmedilmesi gerekirken; hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda irtifak alanının A harfi ile gösterilen 491 m² olduğunun belirlendiği, hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda ise kullanılamayan kısım olarak belirtilen 521 m²nin de dahil edilmek suretiyle 1012 m² alanın irtifak bedelinin hesaplanması suretiyle eksik inceleme ile karar verilmesi ve davanın, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak üzere açılmış olmasına ve talebe bağlı kalarak kabul edilmesine rağmen hüküm kısmında bu hususun belirtilmemiş olması hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 04.02.2020 tarihli ve 2019/72 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, 22.05.2014 tarihli rapor ve krokide (A) harfi ile gösterilen 491,00 m²lik kısmı üzerinden davalı idare lehine irtifakı tesis ve tesciline karar verilmiştir.
C.İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bozma gerekleri yerine getirilmediğini, dairemizin 05.12.2018 tarihli bozma ilamında; hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda irtifak alanın (A) harfi ile gösterilen 491 m²lik kısım olduğu halde, kullanılamayan kısım olarak belirtilen 521 m²lik kısmında dahil edilmek suretiyle 1012 m² alanın irtifak bedelinin hesaplanması suretiyle bedel tespiti Dairemizce uygun görülmediği ve bu hususun davalı idare yönünden usuli kazanılmış hak niteliğinde olduğu düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi ve dava konusu taşınmaz tek olup asıl dava ile birleştirilen dava tek bir hukuki nedene dayalı olarak açıldığından, toplam bedel üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, asıl ve birleştirilen dava yönünden ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla asıl davanın kabulüne ve birleştirilen davanı ise kısmen kabulüne 22.05.2014 tarihli rapor ve krokide (A) harfiile gösterilen 491,00 m²lik kısmı üzerinden davalı lehine irtifakı tesis ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı idare vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmadan karar verildiğini, dosyada mevcut bilirkişi kurulu 01.08.2019 havale tarihli ek raporunda; taşınmaz üzerindeki bina dahil taşınmazın değerini dava tarihi itibarıyla toplam 3.964.726,60 TL olarak bulmuş, değer düşüklüğü oranının %6,80 yani 0,068 olacağından bahisle irtifak hakkının parasal değerini 269.601,41 TL olarak bulunmasına rağmen; Mahkeme birleştirilen dava yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı tutmadan, kamulaştırma yapılmaksızın el atılması nedeniyle 18.109,58 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı kurumdan tahsiline karar verildiğinden, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesince özetle; belirtilen işbu davada dava konusu enerji nakil hattı kaldırıldığından davanın konusuz kaldığını, bu nedenle verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “ usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapı bedelleri de taşınmaz değerine dahil olduğundan, resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek hesaplanacak yapıların bedeline, zemin bedeli de eklenerek taşınmazın irtifak hakkı kurulmasından önceki tüm değerinin belirlenmesi ve bundan sonra tespit edilen irtifak değer düşüklüğü oranına göre irtifak hakkı karşılığının hesaplanması gerektiği düşünülmeden, taşınmazın hesaplanan zemin bedeline, taşınmazda bulunan yapıların bedeli dahil edilmeden yapılan hesaplama yerinde görülmemiştir.
5. Davalı idare tarafından temyiz aşamasında yargılama devam ederken 2020 yılında enerji nakil hattının kaldırıldığı iddia edildiğinden mahalinde yeniden keşif yapılarak hattın ve direklerin kaldırılıp kaldırılmadığı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, davacıdan alınması gereken 3.034,00 TL temyize başvurma harcından peşin alınan 1.169,40 TL'nin mahsubu ile bakiye 1.864,90 TL'nin alınmasına,
26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.