"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/228 Esas, 2023/339 Karar
DAVA TARİHİ : 05.06.2013
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili talebinin kısmen kabulüne, ecrimisil talebinin ise taleple bağlı kalınarak kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktarı temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 5219 sayılı Kanun'la değişik 1086 sayılı Kanun'un 427 nci maddesi uyarınca 12.950,00 TL’den az olan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin hükümler kesindir.
Dosya içeriğine göre ecrimisil talebi yönünden temyize konu edilen miktar Mahkemenin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi yönünden taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ...,...Mahallesi 997 ada 5 ve 6 (yeni 13450 ada 1 ve 13452 ada 1) parsel sayılı taşınmazlara davalı idarece sulama kanalı yapılmak ve yol geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayalı taşınmazlar bedeli ile ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için ecrimisil ödenmesini gerektirecek şekilde hukuka aykırı biçimde herhangi bir işlem yapılmadığını, kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun olarak yapıldığını, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçmiş olduğunu, dava konusu...Mahallesi 997 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların idarece inşa edilmiş olan TS3-4 sulamalı kanalı ve 4-0-V drenaj kanalı güzergahlarına isabet ettiğini, söz konusu kanallara ait projelerin kamulaştırma işlemlerine 1967 yılında başlanmış olduğunu, kamulaştırma işlemine başlandığı tarihte bahse konu taşınmazların mülkiyetlerinin Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğunu belirterek davanın reddine, dava konusu taşınmazların DSİ Genel Müdürlüğü adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.06.2024 tarihli ve 2013/327Esas,2014/330 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
1. Mahkemenin 26.06.2024 tarihli ve 2013/327 Esas, 2014/330 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davacının satın alma yoluyla malik olduğu taşınmazlardan geçen su kanalları ile drenaj kanallarına ilişkin tamamlanmış bir kamulaştırma olmadığı ve davalı idarece de dava konusu taşınmazlara fiilen el atıldığı anlaşıldığından, davanın esasa girilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kısmen kabulü, ecrimisil talebi yönünden taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlara sulu arazi olarak değer biçilmesi gerektiği gibi Mahkemenin kararına dayanak yaptığı hesap bilirkişisi raporunda kamulaştırmasız el atma tazminatı hesaplanırken el atma sebebi ile toplulaştırma öncesi kök parseller üzerinden ve taşınmazların kalan kısımları olduğunun belirtilerek kamulaştırmasız el atma tazminatından indirim yapılması suretiyle değer biçilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı inceleme yapıldığını, kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat miktarı ile ecrimisil bedelinin yüksek belirlendiğini, tespit edilen ecrimisil bedeline işletilen faizin başlangıcının dava tarihi olması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun)11 inci ve Geçici 6 ncı ve 12 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmazların el atma tarihindeki niteliği esas alınıp 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metoduna göre ve öncesinde kuru tarım arazisi olan dava konusu taşınmazların sulama kanalı nedeniyle arazi toplulaştırması sonrası davacıya ait taşınmazda (toplulaştırma öncesi kamulaştırmadan arta kalan kesimde) değer artışı olduğunun kabulü ile aynı Kanun'un 12 nci maddesi de gözetilerek arta kalan bölümlerdeki değer artış miktarının belirlenerek el atılan yer bedelinden indirilmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Taraf Vekillerinin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin miktar yönünden REDDİNE,
B.Taraf Vekillerinin Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Taraf vekilerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydına, davalılardan alınması gereken 2.107,80 TL temyize başvurma harcından peşin alınan 1.169,40 TL harcın mahsubu ile 938,40 TL harcın alınarak Hazineye irat kaydına,
07.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.