"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/229 Esas, 2024/963 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şarkikaraağaç Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/227 Esas, 2022/171 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Isparta ili, ... ilçesi, ... köyü 2586 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı asil cevap dilekçesinde; taşınmazın gerçek bedelini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, ilk kararla belirlenen 128.450,00 TL'nin davalıya ödenmesine karar verildiğini, bu kez belirlenen 258.750,56 TL'nin ödenmesi halinde mükerrer ödemenin söz konusu olacağını, yine faiz hükmününde İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı ile belirlenmesine rağmen ikinci karar tarihine kadar faiz işletilmesinin yerinde olmadığını, tescil hükmü yönünden kesin karar verilmesi gerekirken istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmesinin yerinde olmadığını, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, raporda taşınmaz ... bahçesi vasfında kabulünün hatalı olduğunu, ürün bedelinin yüksek gösterildiğini, masrafların düşük hesaplandığını, kapitalizasyon faiz oranının çok düşük alındığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu Isparta ili, ... ilçesi, ... köyü 2586 parsel sayılı taşınmazın kapama ... bahçesi vasfında kabul edilerek net gelir yöntemi ile kamulaştırma bedelinin tespitinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, net gelirin hesabında Şarkikaraağaç İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2019 yılı verilerinin kullanılmasının yerinde olduğu, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi vasfında kabul edildiğinden kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınmasının yerinde olduğu, buna göre taşınmazın metrekare birim fiyatının 61,10 TL/m² olarak tespiti ile toplam kamulaştırma bedelinin 258.750,00 TL olarak tespitinin yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesince belirlen bu miktar üzerinden hüküm tesis edilmiş ise de İlk Derece Mahkemesinin 10.08.2020 tarihli ve 2019/157 Esas, 2020/104 Karar sayılı ilk kararında 128.450,00 TL değer üzerinden hüküm tesis edildiği, bu karara karşı davalının istinaf yoluna başvurmadığı gözetildiğinde, kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 128.450,00 TL'nin davacı açısından usuli kazanılmış hak teşkil edeceğinden bu miktar üzerinden hüküm tesisinin gerektiği, yine İlk Derece Mahkemesinin 04.09.2020 tarihli ve 2019/157 Esas, 2020/104 Ek Karar sayılı kararı ile tespit edilen 128.450,00 TL'nin 87.243,44 TL'sinin derhal ödenmesine karar verilip, bankaya ödeme hususunda 04.09.2020 tarihinde müzekkere yazıldığı, ek kararda 41.206,56 TL'nin ise karar kesinleştiğinde ödenmesine karar verildiği, ilk kararda faizin başlangıç ve bitiş tarihlerinin gösterilmediği ek kararda da buna ilişkin düzeltme yapılmadığı, ikinci kararda ise belirlenen 258.750,00 TL'nin faiziyle birlikte davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinin yerinde olmadığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında, İlk Derece Mahkemesi hükmünde davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, davacı vekilinin dava dilekçesindeki talebi dava konusu taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesi olduğu hâlde, talep aşılmak suretiyle yol olarak terkinine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı idare vekili istinaf başvurusunun kısmen kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama ... bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan ve mahkemenin 18.02.2022 tarihli kararı ile ödenmesine karar verilen 41.206,56 TL'ye ödenmesine karar verilen 18.02.2022 tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine kadar faiz işletilmesi doğru görülmemiştir.
5. Fazla bloke edilen 130.300,56 TL'nin davalı tarafça çekilmişse -varsa- çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile davalıdan tahsiline, davalı tarafa ödenmemişse varsa nemaları ile davacı idareye iadesine karar verilmesi gerektiği hâlde, bu bedelin iadesine ilişkin hüküm kurulmaması hatalı olup bozmayı gerektirmektedir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;
a) 3 üncü fıkrasının (b) ile gösterilen alt bendinde yer alan "dairemiz karar tarihi olan 28/05/2024" ibaresinin çıkartılması, yerine "ikinci karar tarihi olan 18.02.2022" ibaresinin yazılması,
b) Ayrı bir bent olarak ''Fazla bloke edilen 130.300,56 TL'nin davalı tarafça çekilmişse -varsa- çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile davalıdan tahsiline, davalı tarafa ödenmemişse varsa nemaları ile davacı idareye iadesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine.07.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.