Logo

5. Hukuk Dairesi2024/9010 E. 2025/2584 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılarak üzerinde irtifak hakkı tesis edilen taşınmazdaki enerji nakil hattının sökülmesi üzerine, taşınmazın tapu kaydındaki irtifak hakkının terkin bedeli karşılığında idarece takdir edilen bedelin fazla olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından yatırılan bakiye karar harcından kalan kısmın mahsubu ile fazla yatırılan harcın davalı idareye iadesine karar verilmesi gerektiği, ancak bu hatanın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek 6100 sayılı HMK’nın 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1337 Esas, 2024/758 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırılarak üzerinde irtifak hakkı tesis edilen taşınmazdaki enerji nakil hattının sökülmesi üzerine taşınmazın tapu kaydındaki irtifak hakkının terkini karşılığında idarece takdir edilen ve davacı tarafından ödenen bedelin fazla olduğunun tespiti ile davalı tarafa fazla ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kırklareli ili, ..., ........... Mahallesi.........ada 54 parsel sayılı 85.152,00 m² alanlı taşınmaza 1968,80 m² daimi irtifak ve 25 metre direk yeri dikilmek suretiyle el atıldığını, taşınmazın malikleri tarafından açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/287 Esas, 2006/439 Karar sayılı kararı ile taşınmaz için tazminat bedeli ödendiğini, davacı müvekkil ile dava konusu taşınmazın malikleri arasında dava konusu taşınmazın üzerinde site yapılması amacıyla kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını ve bunun için masraflarının müvekkil davacı şirket tarafından karşılanacak şekilde, üzerindeki enerji nakil hattı ve pilonun uygun görülecek bir yere deplase edilmesi için davalı idare ile aralarında Deplase Protokolünün imzalandığını; ancak davalı idare tarafından ne şekilde hesaplandığı belli olmayacak şekilde 872.154,88 TL ve 2.188,90 TL hizmet bedeli karşılığında toplam 874.343,70 TL "dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla" itirazı kayıt ile ödendiğini ve sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde yapılan ödemenin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL'sinin 19.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi ile söz konusu deplase protokolü'nün müvekkili idare ile değil bölgede elektrik dağıtım faaliyeti yürüten lisans sahibi özel hukuk kişisi konumunda olan TREDAŞ ile imzalandığını, deplase bedellerinin TREDAŞ'a ödendiğini, özel dağıtım şirketi TREDAŞ ile davacı şirketin deplase protokolü gereğince anlaşması ve hattın deplase edilmesi ile birlikte davacı şirket müvekkil idareye başvuru yaparak her türlü terkin bedeli, vergi, resim, harç ve hizmet bedelini karşılamak kaydıyla taşınmaz üzerinde kurulu irtifak hakkının terkinini talep ettiğini, müvekkili idarece, davacı şirketin başvurusu üzerine, hattın deplase edilmiş olması göz önüne alınarak rayiç bedel araştırması yapılmış ve sonucunda 23.06.2018 tarihli Bedel Tespit Raporu hazırlandığını, ardından ... Yönetim Kurulu'nun 14.08.2017 tarihli ve 15-400 sayılı kararı ile taşınmaz üzerinde kurulu kamulaştırma şerhinin 872.154,80 TL bedelle terkinine, terkin bedelinin yazının taşınmaz malikine tebliğinden itibaren 60 gün içinde kabul edilerek ödenmesi halinde terkin işleminin yapılmasına karar verildiğini, öncelikle müvekkil idarenin davacı şirkete tebliğ etmiş olduğu Yönetim Kurulu kararının idari işlem niteliğinde olup karara ilişkin iddiaların idari yargıda ileri sürülmesi gerektiğini, aksi kanaatin kabulü halinde ise dava konusu uyuşmazlığın Borçlar Kanunu hükümleri gereğince incelenmesi gerektiğini zira, davacının icap niteliğindeki talebi sonucunda müvekkil idare yönetim kurulu kararı ile kabul beyanında bulunduğunu, taşınmaz malikince ... Genel Müdürlüğünün hesaplayacağı bedel karşılığı elektrik tesisinin deplase edilmesi ve ... adına olan tescilin terkini talep edildiğini ve müvekkil idarenin aldığı Yönetim Kurulu kararı ile birlikte artık sözleşme kurulduğunu, bundan böyle sözleşme gereği 60 gün içinde davacı tarafından terkin bedelinin yatırılması gerektiğini bedelin ödenmesi sırasındaki ihtirazi kayıt taşınmaz malikine icabından dönme hakkını vermediğini, ikame edilen bu dava, sözleşmenin esaslı unsurlarından olan bedele ilişkin olduğunu, ... Yönetim Kurulunca "terkin" ediminin şartlı olarak kabul edildiğini, huzurdaki davanın, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davanın reddi gerektiğini, müvekkil idare ...'ın, kamu tüzel kişiliğini haiz KİT pozisyonunda bir teşekkül olduğunu, huzurdaki davaya konu talebin ise müvekkil idarenin yürütmekte olduğu kamu hizmeti faaliyetine ilişkin, "Kamu Yararı" ile kurulmuş kamulaştırma işleminin terkinine ilişkin olduğunu, karara ilişkin itirazların idari yargıda ileri sürülmesi gerektiğini, bu nedenle Mahkemenizce görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, huzurdaki dava, kamulaştırma işlemi ile kurulmuş olan irtifak hakkının terkin bedelinin tespiti istemine dayandığını, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 22 nci maddesi İdarenin kamulaştırılan taşınmazın mal sahibine iadesini, 23 ncü maddesi de taşınmazın eski malikinin kamulaştırması yapılan taşınmazın iadesini talep etmesi hükümlerini düzenlendiğini, her iki maddede de kamulaştırmanın kesinleşmesinden itibaren 5 yıl geçmekle bu hakkın sona ereceğinin düzenlendiğini, bu durum ışığında müvekkil idarenin söz konusu kamulaştırma işlemini terkin etmesi için herhangi bir hukuki zorunluluğu bulunmadığını, davacının yapmış olduğu terkin istemini kabul etme veya etmeme hakkına sahip olup hangi şartlarda kabul edeceğini de belirleme hakkına sahip olduğunun açık olduğunu, yönetmelik gereğince alınan hizmet bedeli hukuka uygun olduğunu, huzurdaki davanın reddine, irtifak terkin bedelinin 2942 sayılı Kanun'un bedel tespitine ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanması sureti ile belirlenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.09.2020 tarihli ve 2018/354 Esas, 2020/301 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, 771.339,90 TL'nin 19.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.12.2021 tarihli ve 2020/1005 Esas, 2021/2137 Karar sayılı kararıyla, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının ve pilon yeri bedelinin tespit edilmesinden sonra davalı idarece belirlenen ve davacı tarafından ödenen bedel ile Mahkemece belirlenen bedel arasındaki farka hükmedilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin tüm ile davalı vekilinin ise istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davacı tarafça 19.09.2017 tarihinde ödenen 872.154,80 TL terkin bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereği dava tarihine güncellendiği, buna göre davacı tarafa ödenmesi gereken 771.339,90 TL'ye dava tarihi olan 22.06.2018 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken 19.09.2017 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi doğru değil ise de anılan yanlışlığın yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; uyuşmazlık dava konusu taşınmazdan geçen enerji nakil hattının deplase edilmesi nedeniyle söz konusu irtifak hakkının bedeli karşılığında terkini, yani Borçlar Hukuku anlamında bir icap ve kabul ilişkisi temeline dayanmaktadır. Bu durumda ise irtifak hakkı bedelinin; 2942 sayılı Kanun'un değer biçmeye ilişkin 11 inci maddesinin hükümleri kıyasen uygulanarak belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Bu durumda öncelikle arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın emsal incelemesi yapılarak değeri belirlendikten sonra dava konusu taşınmazın tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattının taşınmazdan geçiş güzergahı dikkate alınıp söz konusu enerji nakil hakkı nedeniyle taşınmazın tamamında meydana gelecek olan değer düşüklüğü oranı belirlenip taşınmazın tamamının değeri ile bu oranın çarpılması sonucu irtifak tesisi nedeniyle taşınmazda meydana gelen değer kaybı hesaplandıktan sonra davalı idarece belirlenen ve davacı tarafından ödenen 874.343,70 TL bedel ile mahkemece belirlenen bedel arasında bir fark olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece bu yönteme uyulmadan hesap yapan rapor doğrultusunda hüküm kurulması, nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle, yeniden hüküm kurulan kararda bilirkişi raporları yeterli görülmediğinden mahkemece hesap yapılarak hüküm kurulduğunu, İstinaf Mahkemesi, Yargıtayın bozma kararına rağmen hukuka, kanuna ve gerçeğe aykırı rapor düzenleyen heyetin raporunu dayanak alarak hüküm kurmuş olup hükme esas alınan rapor idareye tebliğ edilmediğini, dava konusu taşınmaz için belirlenen 286,50 TL/m² birim bedelinin son derece düşük olduğunu, idareye karşı açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarında 2016 yılında yılında bile aynı mahallede benzer bir konumdaki taşınmazın metrekare fiyatının 1.000,00 TL olarak belirlendiğini, idare tarafından Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/354 Esas sayılı kararı gereğince 39.517,47 TL bakiye karar harcı yatırılmış olup bu harcın iadesi hakkında da bugüne kadar herhangi bir hüküm kurulmadığını, bozulan Yerel Mahkeme kararından sonra hüküm kurulurken daha önce idarece ödenilen harçların mahsup edilmesi gerekirken hatalı olarak idare tarafından 28.589,00 TL daha bakiye karar harcına ödenmesine hükmedildiğini, oysaki daha önce ödenen harcın mahsubu ile fazla ödediğimiz harcın iadesine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi heyeti usulüne uygun olarak oluşturulmadığını, dava konusu ve somut emsal alınan taşınmaz arasında vergi değerlerinin mukayese edilmesi gerektiğini, taşınmazın yüzölçümü heyet tarafından hatalı ele alındığını, taşınmazın tapu kaydında mahallesi, ada ve parsel numarası ile yüzölçümü değiştiğini, taşınmazın bugün itibarıyla Kırklareli ili, ..., İstiklal Mahallesi 1318 ada 1 parsel numarasında kayıtlı olup güncel yüzölçümü 17.880,39 m² olup, bu durum defalarca belirtilmesine rağmen heyet tarafından hesaplamanın sürekli hatalı bir şekilde 85.152,00 m² üzerinden yapıldığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 373 üncü maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Davalı idare tarafından yatırılan bakiye karar harcından kalan harcın mahsubu ile fazla yatırılan harcın davalı idareye iadesine karar verilmesi gerekmektedir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (2) numaralı bendinde yer alan "28.589,00" ibaresinden sonra yer alan cümlenin çıkarılması, yerine " davalı idare tarafından yatırılan 39.517,47 TL bakiye karar harcından mahsubu ile fazla yatırılan bedelin davalı idareye iadesine " cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.