"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/159 Esas, 2024/84 Karar
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının alacaklısı olduğu İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2005/2769 Esas sayılı dosyasından, dosya borçlusu ...'ın maliki bulunduğu ... ilçesi, ... köyü 301 parsel sayılı taşınmazın kaydına haciz şerhi işlenmesi için yazılan müzekkereye, Tapu Müdürlüğünün 17.03.2005 tarihli yazı cevabında 48363 m² alanlı tarlanın dosya borçlusu adına kayıtlı bulunan 19318/48636 hissesine 17.03.2005 tarihi ile haciz şerhinin işlendiği ve taşınmaz üzerinde başkaca takyidat bulunmadığının bildirildiğini, taşınmazın icra yolu ile satışı sonrasında 27.08.2007 tarihinde 175.000 TL bedel ile davacıya ihale olduğunu, davacı adına ihale edilen taşınmazın tescilinin ilgili idareden talep edildiğini, Tapu Müdürlüğünün tescil işlemi için gönderilen yazıya, gayrimenkulün işlem dosyasının kapağına takılı bir ilâm bulunduğu ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/36 Esas, 1999/182 Karar sayılı kararına göre Nesrin Çelik adlı şahsa ait bulunan 19318/48636 hissenin 6818/48636 hissesinin ... adına hükmen tesciline karar verildiğini, bu nedenle tescil işleminin yerine getirilemediğinin bildirildiğini, oluşan zararın tazmini için ayrı tazminat davası ikame olunduğunu, bakiye 12500/48636 hissenin tescili için müzekkere yazıldığını, ancak taşınmazın orman sahasında kaldığına dair dosyasında şerh bulunduğundan bahisle satış ve devrinin mümkün olmadığından cebri tescil talebinin yerine getirilmediğini, öncelikle tescil edilemeyen kısım olan 12500/48636 hissenin davacı adına tesciline, olmadığı takdirde ihale masrafları toplamı 147.711,49 TL'nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tazminine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; yasal hasım olarak bulunmadıklarını, davanın açılmasında zaman aşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, dava konusu taşınmazın orman sınırları içinde kaldığını ve taşınmazda parselin ormanla ilişkisi vardır şerhinin mevcut olduğunu, ayrıca aynı yer ile ilgili ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/79 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, tarafların ve davanın aynı olup bu davanın mükerrer bulunduğunu bildirerek reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın orman sınırları içerisinde kaldığını, tapuda 28.11.1995 tarihli “bu parselin ormanla ilişkisi vardır" şerhinin bulunduğunu, ... 2. İcra Müdürlüğünün satış işlemi öncesi şerhin bulunduğunu, bir önceki malik ...’a tapudaki tüm kamulaştırma şerhi ve orman şerhinin hukuki vecibelerinden sorumlu olarak satış yapıldığını, tapunun sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.05.2014 tarihli ve 2013/357 Esas, 2014/184 Karar sayılı kararı ile tapu iptal tescil talebinin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dava davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, husumetin Hazineye yöneltilmesi gerekirken taraf sıfatı bulunmayan tapu ve kadastro müdürlükleri hasım gösterildiği, temsilcide yanılma hali resen gözetilerek davanın Hazineye yönlendirilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 17.09.2020 tarihli ve 2017/304 Esas, 2020/263 Karar sayılı kararı ile tapu iptali ve tescil davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, tazminat isteminin ise kısmen kabul kısmen reddi ile belirlenen tazminatın dava tarihinden itibaren faiziyle Hazineden alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 17.09.2020 tarihli ve 2017/304 Esas, 2020/263 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; İstanbul İcra Müdürlüğünün haciz şerhinin işlenmesi yönündeki talebi üzerine ... Tapu Sicil Müdürlüğünün 17.03.2005 tarihli ve 2020 sayılı yazısı ile Bahaettin Uçan payı üzerine haciz şerhinin işlendiği ve taşınmaz üzerinde başkaca takyidat bulunmadığının İcra Müdürlüğüne bildirildiği, buna karşın ... köyü 301 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 28.11.1995 tarihli ve 4876 yevmiye numarası ile "Bu parselin ormanla ilişkisi vardır." şerhinin bulunduğu anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Kanunu'nun 1020 nci maddesindeki "İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir. Kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez." şeklindeki düzenlemede dikkate alındığında aleni nitelikteki tapu siciline yazılması gereken hususun yazılmamasından veya yazılmaması gereken hususun yazılmasından kaynaklı bir hata olmayıp tapu sicilinin doğru tutulduğu, bu bağlamda Tapu Sicil Müdürlüğünün aleni nitelikteki tapu sicilini yansıtmayan cevabi yazısı nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi koşulları oluşmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Dairemizce verilen kararın Dairemizin 2012/22697 Esas ve 2012/28110 Karar sayılı kararı ile çelişik olduğunu, mülkiyetin cebri tescile ilişkin ihalenin kesinleşmesiyle birlikte ihale alıcısına geçtiğini, tapu kayıtlarının ilgilisine aleni olduğunu, davalı kurumun tapu bilgilerini hatalı bildirdiğini, bu sebeple Mahkeme kararının bozulması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmış olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.