Logo

5. Hukuk Dairesi2024/903 E. 2024/6148 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, arta kalan kısım için değer azalışı hesabında kullanılan birim değerin hatalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arta kalan kısım yönünden değer azalışının, taşınmazın metrekare birim değerinden daha yüksek bir değer üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğu ve bu hatanın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3576 Esas, 2023/3476 Karar

DAVA TARİHİ: 10.12.2022

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/768 Esas, 2023/379 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;... köyü 1803 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; net gelir hesabında masrafların brüt gelirin 1/3’ü oranında alınması nedeniyle bedelin yüksek bulunduğunu, bu nedenle resmî veriler kullanılarak taşınmazın değerinin tespit edilmesi gerektiğini, arta kalan alan yönünden verilen değer azalışının hangi gerekçeyle verildiğinin anlaşılamadığını, objektif değer artış oranının %50 alınmasının yerinde olmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından dava konusu taşınmazdan ana sulama borusu geçirilmiş olup, taşınmazın tam ortasından geçtiğini ve taşınmazı üçe böldüğünü, arta kalan kısımlarda tarımsal olarak kullanımın zorlaştığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda arta kalan kısım yönünden %2 değer düşüklüğü verildiğini; ancak bahse konu kısım yönünden daha fazla değer düşüklüğü hesaplanması gerektiğini, münavebe ürünlerinde o bölgede tarımı yapılan domates ve salçalık biber ürününün alınması gerektiğini, objektif değer artış oranının düşük belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın sulu arazi vasfında olduğu kabul edilerek, değerlendirme tarihi olan dava tarihi itibarıyla 2022 yılı ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri esas alınarak net gelir hesabı üzerinden bedel tespiti yapan bilirkişi kurulu raporuna göre karar verilmesinin doğru bulunduğu, 2022 yılı ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün sulu şartlarda yetiştirilen ürünlere yönelik münavebe planına uygun olarak buğday, kavun ve dane mısır ürünlerine ait maliyet cetveline göre, münavebeye alınan ürünlerin verim ortalaması esas alınarak değerlendirme yapılması, arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer tespitinde münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak kadar yüksek alınması doğru olmadığı gibi; brüt gelirinin 1/3'ü oranından da az olmaması gerektiğinin gözetilmesi, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz yönünden %4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanması, dava konusu taşınmazın konumu, yüzölçümü, bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ve gelişmişlik durumu dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına objektif değer artış oranı ilave edilmesi gerektiğinin düşünülmesinin yerinde olduğu; ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi'nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı uyarınca davacı idare lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığının düşünülmesinin de doğru görüldüğü gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda 10.12.2022 değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazın metrekare birim değeri 208,53 TL olarak belirlendiği halde, arta kalan kısım yönünden değer azalışının 250,24 TL/m² birim değeri üzerinden hesaplanması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;

a) (4) ve (5) numaralı bentlerinde yer alan ''346.148,75'' sayısının çıkartılarak, yerine ''321.840,65'' sayısının yazılması,

b) (5), (6) ve (7) numaralı bentlerinde yer alan ''253.374,97'' sayısının çıkartılarak, yerine ''229.066,87'' sayısının yazılması,

c) Ayrı bendi olarak “Davacı idare tarafından fazladan depo edilen 24.308,10 TL’nin davalıya ödenmiş ise davacı idareye iadesine, ödenmemiş ise varsa işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.