"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1073 Esas, 2023/2177 Karar
DAVA TARİHİ: 01.06.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/201 Esas, 2022/65 Karar
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 23 üncü maddesine dayanan taşınmazın geri alımı ile tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının hissedar olduğu...Mahallesi (...Mahallesi) 1130 ada 45 sayılı taşınmazın bedel tespit ve tescil davası sonucu davalı idare adına tescil edildiğini, çok sayıda taşınmazı kapsar proje kapsamında kamulaştırma işleminin yapıldığını, taraflarınca idareye yazılan yazıya verilen cevapta, bazı taşınmazlar yönünden plan iptalleri yapılmış olduğundan, proje bütünlüğü sağlayacak şekilde taşınmazların tamamının kamulaştırılmasının mümkün olmadığı ve kamulaştırılan taşınmazların da henüz proje amacına tahsil edilmediğinin bildirildiğini, dükkan vasıflı taşınmazın 2018 yılına kadar ecrimisil ödenerek davacının kardeşi tarafından kullanıldığını, 30 yılı aşkın süredir kamulaştırma proje amacına tahsis edilmediğinden, taşınmazın iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesi kapsamında süresinde açılmadığını, kamulaştırma tebligatının usulüne uygun olarak davacıya bizzat tebliğ edildiğini, açılan davanın kabulü ile davacı hisseninin idareleri adına tesciline karar verildiğini, idari yargıda iptal davası ya da tezyidi bedel davası açılmadığını, taşınmazın Haliç düzenleme imar planında ... alanda kalması nedeni ile kamulaştırılmış olduğunu, bedelin bankaya bloke edildiğini, proje kapsamında kamulaştırılan taşınmazların büyük bir kısmının kamulaştırma amacına tahsis edildiğini, 1986 yılından itibaren kamulaştırmanın dayanağı imar planlarına karşı açılan muhtelif davaların devam ettiğini, 30.01.2019 tarihli başkanlık oluru alınarak 1/5000 ölçekli ... planı çalışmalarının sürdüğünü, proje kapsamında plan ve kamulaştırma çalışmalarına devam edildiğini, davacı tarafından açılmış bir imar planı iptali davası olmadığını, dava açılan parsellerde dava sonucunun davanın taraflarını bağlayacağını, dava konusu parselin tapu kaydında eski eser şerhi bulunması nedeniyle, korunması gerekli kültür varlığı olabileceği değerlendirildiğinden yıkım işlemi yapılmadığını, perşembe pazarı olarak bilinen bölgede yüzlerce taşınmazın kamulaştırma amacına tahsis edildiğini, geriye kalanlarda ise yıkım ve kamulaştırma amacına tahsis işlemlerinin devam ettiğini, geri alım şartlarının gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının hissedar olduğu...Mahallesi (...Mahallesi) 1130 ada 45 sayılı taşınmazın bedel tespit ve tescil davası sonucu davalı idare adına tescil edildiğini, çok sayıda taşınmazı kapsar proje kapsamında kamulaştırma işleminin yapıldığını, taraflarınca idareye yazılan yazıya verilen cevapta, bazı taşınmazlar yönünden plan iptalleri yapılmış olduğundan, proje bütünlüğü sağlayacak şekilde taşınmazların tamamının kamulaştırılmasının mümkün olmadığı ve kamulaştırılan taşınmazların da henüz proje amacına tahsis edilmediğinin bildirildiğini, dükkan vasıflı taşınmazın 2018 yılına kadar ecrimisil ödenerek davacının kardeşi tarafından kullanıldığını, 30 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen taşınmazın kamulaştırma proje amacına tahsis edilmediğini, Anayasa Mahkemesinin emsal niteliği taşıyan benzer davadaki talebi haklı bulduğunu, mülkiyetin ihlal edildiği sonucuna vardığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın Beyoğlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 1988/594 Esas, 1989/671 Karar sayılı bedel tespit tescil davası neticesinde kamulaştırıldığı ve davalı ... Belediyesi adına tescil edildiği; ancak halen zilyetliğinin davacıda olduğu, davacı tarafından taşınmazın geri alımı ile adına tescilinin talep edilmiş olduğu, kamu yararına uygun amaç gözetilmek suretiyle kamulaştırma işleminin yapıldığı, plan çalışmalarının devam ettiği anlaşılmakla geri alma koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı eski malik ile davalı idare arasındaki kamulaştırma amacına tahsis edilmemiş olan taşınmazın iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesi uyarınca; kamulaştırılan taşınmazın geri alınabilmesi için kamulaştırma bedelinin kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıl içinde kamulaştırmayı yapan idarece kamulaştırma ve devir amacına uygun hiçbir işlem ve tesisat yapılmamış olması ve kamu amacına yönelik hiçbir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz malın olduğu gibi bırakılması gerekir. Geri alma hakkının doğmasından itibaren 1 yıl içinde kullanılmayan hak düşer. Aynı amacın gerçekleşmesi için birden fazla taşınmaz birlikte kamulaştırıldığı takdirde bu taşınmazın durumunun bir bütün oluşturduğu kabul edilerek geri alma hakkının doğumu taşınmazların tümüne göre belirlenir.
3. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre, proje kapsamında çok sayıda taşınmazın kamulaştırma amacına tahsis edilmiş olduğu, geri kalan taşınmazlara ilişkin olarak da yıkım ve kamulaştırma amacına tahsis ile proje kapsamında kamulaştırma işlemlerinin ve plan çalışmalarının sürdüğü anlaşıldığından, 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesinde belirlenen koşulların oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.