"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/198 Esas, 2023/376 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Beykoz ilçesi, ... Mahallesi 140 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.04.2016 tarihli ve 2014/282 Esas, 2016/29 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 04.04.2016 tarihli ve 2014/282 Esas, 2016/29 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda değerlendirme tarihi olan 2014 yılında dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilen taşınmazların Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerlerinin karşılaştırılmasında, A 1 nolu Öğümce Mahallesi 406 parsel sayılı taşınmazın vergiye esas asgari metrekare değeri 55, A 2 ve A 3 nolu Riva Mahallesi 1072 ada 1 parselin 90 TL olduğu dava konusu taşınmazın ise 8,94 TL/m² olduğu belirtilerek, A 1 nolu 406 parselin 6 kat, A 2 ve A 3 nolu 1073 ada 1 parselin ise 10 kat daha değerli olduğu halde A 1 parselin % 30, A 2 parselin %17,5, A 3 parselin %23 oranında değerli kabul edildiği anlaşıldığından, bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve inandırıcı olmayıp yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme sonucu hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar
Mahkemenin 31.12.2020 tarihli ve 2019/12 Esas, 2020/201 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 31.12.2020 tarihli ve 2019/12 Esas, 2020/201 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; aynı kamulaştırma kapsamında aynı mahallede bulunan, 135 ve 144 parsel sayılı taşınmazlara Haziran 2014 değerlendirme tarihi itibarıyla 350 TL/m² değeri biçildiği, bu bedelin Dairemizin 2019/12950 Esas, 2020/6027 Karar sayılı kararı denetimden geçerek onandığı gözetildiğinde. Ağustos 2014 değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza 1.100,00TL/m² belirlendiğinden hükme esas alınan rapor inandırıcı görülmediğinden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar vermiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; faize ilişkin hükmün yasal dayanağı ortadan kalktığından faiz hükmünün karardan çıkartılması gerektiğini, emsal incelemesinin yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda ve hükme esas alınan ek raporda aynı emsal kullanıldığını, ek raporda ise kök raporda sehven hata yapıldığını belirterek taşınmazın değerini 1,5 kat düşürdüğünü, emsal taşınmaz üzerindeki yapı değerinin hesaplanmadığını, aynı mahallede bulunan ve aralarında 500 metre bile mesafe bulunmayan başka bir taşınmaza 800 TL/m² birim değeri belirlendiğini, taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesi hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dava konusu taşınmaza 10.04.2023 tarihli bilirkişi raporunda 960,05 TL/m², 22.09.2023 tarihli hükme alınan bilirkişi ek raporunda ise kök raporda dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın konumları sehven karıştırıldığından bahisle değer tespitinde hata yapıldığı gerekçesiyle 400 TL/m² değer biçildiği görülmüş ise de dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak rayiç değerlerinin aynı olması ve belirlenen metrekare değerleri arasında fark bulunması nedeniyle alınan rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli değildir.
5. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
24.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.