Logo

5. Hukuk Dairesi2024/966 E. 2025/1388 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma ile kesinleşen hususların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin kamulaştırma bedeli ve tescile ilişkin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/397 Esas, 2023/280 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.02.2025 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı idare vekili Avukat ... ve davalılar vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ordu ili, ..., ... köyü, 120 ada 30 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.03.2015 tarihli ve 2013/366 Esas, 2015/265 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın maden ruhsatı ve ruhsat işletme iznine ilişkin belgeleri getirtilip, tarafsız maden ve jeoloji mühendisi bilirkişilerin de bulunduğu bilirkişi kurulu eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak dava konusu taşınmazın maden işletme ruhsat ve izni verilen yer içerisinde kalıp kalmadığı hususu fen bilirkişisinin krokili raporunda işaretlettirilmek suretiyle tespit edildikten sonra, dava tarihi itibarıyla maden ruhsatı ve işletme izni verilen bölüm içindeyse, resmi kurumlardan (Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, vs.) maden işletmesine ilişkin resmi veriler de getirtilip, denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi ve taşınmaza maden gelirine göre değer biçilmesi gerektiği gibi dava konusu taşınmaz kapama fındık bahçesi olduğuna göre fındıklık değerinden dava konusu taşınmazın arazi değerinin düşülerek bulunacak ağaç değerine de hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 07.01.2020 tarihli ve 2018/182 Esas, 2020/7 Karar sayılı kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin; bozma kararı sonucu oluşan fark kısmının karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesapta tutulmasına, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 07.01.2020 tarihli ve 2018/182 Esas, 2020/7 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaza maden geliri esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak Dairemiz bozma kararında dava konusu taşınmaz kapama fındık bahçesi olduğuna göre taşınmazın fındıklık değerinden, dava konusu taşınmazın arazi değerinin düşülerek bulunacak ağaç değerine de hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 30.09.2021 tarihli ve 2020/648 Esas, 2021/303 Karar sayılı kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

E.Üçüncü Bozma Kararı

1.Mahkemenin 30.09.2021 tarihli ve 2020/648 Esas, 2021/303 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile zemini maden niteliğindeki taşınmazın üzerindeki fındık ağaçlarına bedel belirlenirken önce taşınmazın kapama fındık bahçesi değeri hesaplanıp bu değerden çıplak arazi değeri indirilerek aradaki farkın ağaç bedeli olarak hesaplanması ile yetinilmesi gerekirken, kapama meyve bahçesi ile zemine ekilecek münavebe bedeli olarak hesaplanan değerine ayrıca objektif değer artışı uygulanması suretiyle fazla bedel tespiti hatalı olduğundan bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile fark bedelin derhal davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza gelir yöntemine göre değer biçilmesi gerektiğini, davalılar ile işletme ruhsatı sahibi arasında gelir getirici bir anlaşma olmadığı gibi madenlerin devletin hüküm ve tasarrufunda olduğunu, arzın mülkiyetine tabi olmadığı hâlde maden bedelinin ödenmesine karar karar verilmesinin davalı lehine haksız kamulaştırma değeri belirlenmesine sebep olacağını, maden gelirine göre hatalı olarak metrekare birim fiyatının yüksek belirlendiğini, kapitalizasyon faizi oranının düşük uygulandığını, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı uygulama yapılarak bedelin yüksek belirlendiğini, zemine ekilebilir ürünlerinin üretim masraflarının resmî verilere uygun olmayacak şekilde düşük alındığını, fazla yatan bedelin iadesine ilişkin olarak hatalı karar verildiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, maden gelirine göre hesap yapılırken fındık geliri hiçe sayılmak suretiyle kamulaştırma bedelinin düşük tespit edildiğini, faize ilişkin hükmün hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.