Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2197 E. 2023/4083 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla iş bedelinin ödenip ödenmediğine ve davacının müteahhitlik kar payı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından yapılan fazla iş iddiasını destekleyecek yeterli delil sunulmadığı ve dosyadaki bilirkişi raporuna göre davalı tarafından yapılan ödemelerin davacının alacaklarını karşıladığı gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

EK KARAR TARİHİ : 15.04.2022

SAYISI : 2015/318 E., 2022/25 K.

DAVA TARİHİ : 04.03.2014

HÜKÜM/KARAR : Red

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesince 03.12.2014 tarih 2014/101 Esas ve 2014/390 Karar sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, görevsizlik kararı temyiz edilmekle Yargıtay(Kapatılan) 15.Hukuk Dairesi 22.05.2015 tarih 2015/2200 Esas, 2015/2757 Kararı ile onanmıştır.

Onama ilamı sonrası görevli Mahkemece davaya bakılmıştır.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... ile 08.02.2011 tarihinde "Ahşap Kütük Ev Sözleşmesi" yaptıklarını, bu sözleşmeye dayanarak 31.12.2012 tarihli fatura düzenlediklerini, sözleşmeye göre davalının kendilerinden Artvin'de kütük ev yapılması siparişini verdiğini, davalı ile aralarında müteahhitlik hizmet bedeli konusunda anlaşmazlık çıktığını, davalı ile Artvin Noterliğinin 27.04.2012 tarih ve 2661 sayılı işlemi ile de düzenleme şeklinde "İnşaat Yapım Sözleşmesi" yaptıklarını, bu sözleşmeye göre taşınmazın değerinin 175.000,00 TL olarak belirlendiğini ancak yapılan işin bedelinin daha yüksek olduğunu, 08.02.2011 tarihinde yapılan sözleşmede % 20 müteahhitlik payının kararlaştırıldığını, davalının bu payı ödemekten kaçındığını, bu nedenle davalı aleyhinde İstanbul 25. İcra Dairesinin 2013 / 32470 sayılı dosyasından takip başlattıklarını, takibe davalının itiraz etmesi üzerine de icra inkâr tazminatı talepli olarak itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmediğini, davaya konu evi 03.08.2012 tarihinde teslim etmesi gerekirken teslim etmediğini, gecikilen her gün için sözleşmeye göre 100,00 € ödeme borcunun bulunduğunu, davacıya sözleşmeye göre 189.500,00 € ödeme yükümlülükleri varken 1.934.700,00 TL ödediklerini, davacının fazla yapılan ödemeleri iade etmesi gerektiğini, davacının işi ayıplı olarak yaptığını, bu gerekçelerle davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dayanak yaptığı faturada tüm inşaat işleri kalemi 783.122,00 TL, müteahhitlik bedeli 156.624,00 TL olmak üzere toplam 1.108.901,00 TL olarak belirlenmiştir. Davacı takip talebinde ise ayırıma gitmeksizin 80.000,00 TL asıl alacak ve 8.567,66 TL faiz toplamı olan 88.567,66 TL üzerinden takip başlatıldığı, taraflar arasında yapılan her iki sözleşmenin 6098 sayılı TBK m. 207'ye göre alım satım sözleşmesi ve m. 470'e göre eser sözleşmesi kapsamında yorumlanması sonucunda davalının sözleşme bedellerini davalıya ödediği ve davacının gerek satışa konu ağaç ev ürününün satış bedeli yönünden gerekse ağaç ev ürününün inşası için belirlenen götürü bedel yönünden toplam 1.227.004,00 TL ödediği, davalının yaptığı ödemenin sözleşmelerdeki edim yükümlülüğünün çok üzerinde olduğu bu nedenle de davalının borcunun kalmadığı anlaşılmakla davanın reddine, Davalı kötüniyet tazminatı talep etmişse de davacının icra takibini kötüniyetli olarak başlattığına ilişkin dosyaya davalı tarafından sunulmuş bir delil bulunmadığından davalının kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosya kapsamında yapılan hesaplamaların sözleşmelerin yanlış değerlendirilerek hesaplama yapıldığını, hesaplamanın sözleşme bedeli+ek imalat%20si şeklinde hesaplama yapılması gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmelerin dışında ek imalatlar yapmış olduğunu bunun dikkate alınmadığını ayrıca %20 müteahhitlik bedeline KDV ilave edilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; kötüniyet tazminatının reddedilmesinin doğru olmadığını belirterek kötüniyet tazminatının reddedilmesi açısından kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve takibe konulan fazla işlere ilişkin düzenlenen faturanın bakiye bedeline yönelik haksız itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 nci maddesi, 438 nci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrası.

818 sayılı Borçlar Kanununun 355-370 maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, her ne kadar davacı tarafından fazla iş yapıldığı iddia edilmekte ise de; davacının dosyaya sunduğu taraflar arasındaki yazışmaların fazla iş yapıldığını kanıtlar nitelikte olmadığı ve dosya kapsamında da fazla işlere ilişkin ispatlayıcı delil sunulmadığı ayrıca dosya kapsamında bulunan hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre davacının yapmış olduğu imalatların bedeli ve eksik iş bedeli oranlanarak hesaplanmış, davalı tarafın yapmış olduğu ödemeler hesaplandığında ise davacının takibe koyduğu faturayı da aşar nitelikte davacıya ödeme yapılmış olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin ve davalı kötüniyet tazminatı talep etmişse de davacının icra takibini kötüniyetli olarak başlattığına ilişkin dosyaya davalı tarafından sunulmuş bir delil bulunmadığından davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

05/12/2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Taraflar arasında 08.02.2011 tarihli Ahşap kütük ev sözleşmesi ve 27.04.2012 tarihli inşaat yapım sözleşmesi imzalanmıştır. İlk sözleşmede bedel olarak 189.000, € ikinci sözleşme ise 175.000 TL kararlaştırılmıştır. Mahkemece de bu bedellerin ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Sözleşme bedelleri ve bunların ödendiği konusunda bir ihtilaf yoktur. Ancak davacının talebi bu değildir. Davacı, 27.06.2012 tarihli sözleşmenin 3/3. maddesi hükmüne dayanarak sözleşmede yapılması kararlaştırılmayan işleri yaptığını, bunların faturalarını davalıya gönderdiğini, bedellerinin ödendiğini belirterek sözleşmenin 3/3 maddesine dayanarak % 20 müteahhitlik kârını talep etmektedir. Mahkemece bu husus hiç dikkate alınmamış, davacının talebi yanlış değerlendirilerek hüküm kurulmuştur.

Mahkemece yapılması gereken iş; her iki sözleşmede kararlaştırılan iş dışında bir iş yapılıp yapılmadığını araştırmak, bu konuda davacının iddiası ve delillerini değerlendirmek ve yapılmış ise bunun bedelinin % 20 'si müteahhitlik kârı olacağından bu bedel yönünden itirazın iptaline karar vermekten ibaret olup, aksi yönde verilen kararın bozulması gerektiği düşüncemle sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.