Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2198 E. 2023/3842 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kooperatif üyeliği için yaptığı ödemelerin davalılardan iadesini ve uğradığı zararın tazminini talep etmektedir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kooperatif hissesi devri için yaptığı ödemelerin davalı kooperatife değil, hisse devreden 3. kişiye yapıldığı, davalı kooperatif yöneticilerinin uhdelerinde para tuttuğunun ispatlanamadığı ve davacının devraldığı hisselerin rayiç bedeli ile nominal bedeli arasındaki farktan dolayı bir zararının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/504 E., 2021/627 K.

DAVA TARİHİ : 03.06.2009

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalılardan ... vd. vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen başka gelen olmadığı anlaşılmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalılardan ...’in ikna etmesiyle ona güvenerek davalı kooperatife üye yapıldığını, üyelik için müvekkiline ait altı adet taşınmazın sattırıldığını ve karşılığında kooperatiften toplam 51 adet pay verildiğini, tüm malvarlığını kooperatife sarfetmiş ve aradan dört yıla yakın zaman geçmiş olmasına rağmen kooperatifin hiç bir faaliyeti olmadığını, üstelik kooperatif yönetim kurulu üyesi olan davalıların müvekkilinden halen aidat talep ettiklerini, kooperatif arsalarının bakanlık kararıyla yapılaşmaya kapatıldığını, müvekkilinin tüm bu durumlardan habersiz olduğunu, davalı ...’un kooperatif hisselerinin hiç bir değeri olmadığını bile bile kötüniyetli olarak müvekkilinin taşınmazlarını devraldığını, davalıların müvekkilinin cehaletinden ve iyiniyetinden faydalanarak onu aldattıklarını ileri sürerek, yapılan ödemelerin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla, aidat ve ortaklık payları için yaptığı ödemeler kapsamında; 94.785,25 TL’nin davalı ...’den, 72.586,13 TL’nin davalı ...’den tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar S.S. Efe Sahil Kent Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi, ..., ..., Emin Zeren vekili cevap dilekçesinde; davalı yönetim kurulu üyelerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının halen kooperatif üyesi olduğunu, 2007 yılı genel kurulunda divan başkanlığı yaptığını, kooperatiften muaccel bir alacağı bulunmadığını, zarara uğradığına ilişkin iddialarının yersiz olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, yönetim kurulu ve denetim kurulunun ibrasına ilişkin 30.06.2007 tarihli genel kurul aleyhine dava açmadığını, davacının kendine ait taşınmazları satarak, bunların bedeli ile diğer davalı ...’un kooperatif hisselerini devralmasının, kooperatifi ilgilendiren bir husus olmadığını, bu işlemlerden kooperatifin sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... savunmasında; hisselerini pazarlık sonucu davacıya sattığını, iddiaların dayanağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.05.2013 tarihli ve 2009/196 Esas, 2013/245 Karar sayılı kararı ile kooperatife ait taşınmazın, davacının hisse devraldığı tarihten sonra özel koruma altına alındığı, bu nedenle hisse devreden ...’a karşı açtığı davanın yersiz olduğu, davacının kooperatif hissesi almak için davalılar ... ve ...’e para gönderdiğini dava dilekçesinde beyan etmesine göre bu paraların hisse devredenlere ödenmek üzere gönderilen paralar olduğu, bu paraların kooperatif kayıtlarına girmemiş olmasının adı geçen davalıların bu paraları mal edindikleri anlamını taşımayacağı, öte yandan davacının dava dilekçesinde hisse devirleri için 255.000,00 TL gönderdiğini beyan ettiği, davalılara gönderilen toplam paranın ise bu meblağın altında olduğu, sonuç olarak bu paraların hisse devreden üçüncü kişilere ödendiğinin kabulü gerektiği sonucuna varılarak, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 23.06.2014 tarihli ve 2013/7439 Esas, 2014/4800 Karar sayılı kararıyla, davacının talebinin açık olmadığı, bu hususta açıklama alınarak, davanın aydınlatılması ve somutlaştırılması, bu kapsamda; pay devri için yapılan ödemeler ile kooperatifin aidat borçları için yapılan ödemelerin miktarları ile bu miktarların hangi tarihlerde kime ödendiği belirlendikten sonra davacının istek kalemlerinin değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, öte yandan, davacının şikayeti üzerine, davalı yöneticiler hakkında, davacının kooperatif aidatı olarak havale ettiği miktarları kooperatif kayıtlarına yansıtılmayarak uhdelerinde tuttukları iddasıyla kamu davası açıldığı iddia edilip, dosya numarası bildirildiği halde, ilgili dosya mahkemesinden getirtilerek incelenip bu dosya ile bağlantısı kurulmadan karar verilmesinin de hatalı olduğu belirtilerek, karar davacı yararına bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı ...’e bir ödeme yapmadığı, davalı ...’e yaptığı 77.868,70 TL tutarındaki ödemenin davalı ...’tan devraldığı hisselerin karşılığı olarak yapıldığının kabulü gerektiği, bu tutarın davalı ... tarafından ...’a ödendiğinin ceza dosyasındaki beyan ile sabit olduğu, elden yaptığını iddia ettiği ödemenin de mükerrirlik teşkil ettiği, aynı şekilde Gazir Demir’e yapılan 11.000,00 Tl ödemenin de hisse karşılığı yapıldığı, yine ceza yargılamasında davalı ...’in uhdesinde para tuttuğunun ispat edilmediği, davacının devraldığı 50 hissenin devir tarihindeki rayiç bedelinin 369.646,00 TL olduğu, kooperatif kayıtlarında ise bu hisselerin devir bedeli nominal 801.870,00 TL olarak kayıt edilmiş ise de kooperatif kayıtlarının karışık ve düzensiz olduğu, defterlerin kapanış tasdiklerinin bulunmadığı anlaşıldığından kooperatif kayıtlarındaki bu değere itibar edilemeyeceği, davacının bu kapsamda bir zararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; mahkeme gerekçesinde müvekillinin hile yoluyla aldatılmasına dair bir açıklama yapılmadığını, müvekkilinin, kooperatif arsasına inşaat yapılacağına ve çok değerli bir arsa olduğuna davalılar tarafınan ikna edilerek aldatıldığını, kooperatif kayıtlarına göre hisse bedeli için toplam 801.870,00 TL ödeme yaptığını, bilirkişinin taşınmazın rayiç değerini 364.236,00 TL olarak hesap ettiğini, buna göre müvekkilinin toplam 437.634,00 TL zarara uğratıldığını, dosyada yeterli araştırma yapılmadığını, ...’in ceza davasında mahkum edildiğini, ödemelerin yöneticilerin uhdesinde kaldığını, davalıların el ve işbirliği ile içerisine haksız kazanç sağladıklarını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, alacak ve tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın

ONANMASINA,

Yargıtay duruşmasında vekilleri hazır bulunan davalılar ... ve diğerleri yararına takdir

olunan 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile adı geçen davalılara ödennmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

14.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.