Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2205 E. 2023/2552 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden ihraç kararının geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı ve usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kooperatif üyeliğinden çıkarma nedenlerinin Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşmede belirtilen sebeplerle sınırlı olduğu, davalı kooperatifin ihraç gerekçesinin kanun ve ana sözleşmeye uygun olmadığı ve usulüne uygun tebliğ yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1865 E., 2021/2425 K.

HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Esastan Reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında açılan kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin kurulduğu 2010 yılından beri ortağı olduğunu, ortaklığının 7 yıl boyunca kesintisiz devam ettiğini, müvekkilinin davalı kooperatif yöneticilerinin belirledikleri banka hesaplarına 2010 yılından beri eksiksiz olarak ortaklık aidatlarını ve ödemelerini gerçekleştirdiğini ancak haricen öğrenilen bilgilere göre 25/10/2016 tarihinde yönetim kurulu kararı ile müvekkilinin ortaklıktan ihraç edildiğini, müvekkiline 1. ve 2. ihtarnamenin ve ihraç ihtarnamesinin tebliğ edilmediğini, davalı kooperatifin ana sözleşmesinde ortaklıktan çıkarılma sebepleri arasında aidatların ödenmesinin sayılmadığını ve müvekkil için hesaplanan muaccel borcun ayrıntıları ile belirtilmediğini, müvekkili için verilen ihraç kararının genel kurul kararı ile değil yönetim kurulu kararı ile alınmasının yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin tüm üyelik aidatlarını 2010 yılından beri kesintisiz şekilde ödediğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı Kooperatifin ortağı olduğunun tespiti ile davalı Kooperatif yönetim kurulu tarafından verilen 25.10.2016 tarihli ortaklıktan ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davacı tarafa ihtar gönderilmediği iddiasının gerçek olmadığını, davacıya borcu bulunduğunun bildirildiğini, davacı hakkında Konya C. Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını ve bunun üzerine müvekkil şirket yönetim kurulunca ortaklıktan çıkarıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16/1 maddesinde Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebeplerin ana sözleşmede açıkça gösterileceği, ortaklar ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamayacağı hükmünün yer aldığı, Kooperatif ana sözleşmesinin 14. maddesinde de yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılma hallerinin düzenlendiği, ana sözleşmesinin 10. maddesinde, Kooperatife ortak olabilme şartlarının yer aldığı, Kooperatifin davacıyı ortaklıktan çıkarmasına ilişkin sebebin ana sözleşmede açıkça gösterilen sebeplerden olmadığı, bir an için ihracın ihtarnamelerde belirtildiği gibi parasal yükümlülüklerinin yerine getirmeme sebebine dayandığı kabul edilse bile 1. ve 2. ihtarnamelerde tutarların farklı olduğu gerekçesiyle, davalı Kooperatif yönetim kurulunun davacıyı ortaklıktan çıkarmasına ilişkin 25/10/2016 tarih 12 no.lu kararının iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili: davacı tarafa ihtar çekilmediği iddiasının gerçek olmadığını, davacının aidat ödemelerini eksiksiz yaptığına ilişkin iddiasının da yerinde olmadığını, davacı hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını ve bunun üzerine müvekkil şirket yönetim kurulunca ortaklıktan çıkarıldığını, hakkında kamu davası mevcut olup, her türlü hak ve alacaklarına el konulan davacıyı, müvekkili şirket ana sözleşmesinde sayılan ortaklık şartlarından medeni haklarını kullanma ehliyeti sınırlanmış olduğundan ortaklıktan çıkarma yoluna gidildiğini, ana sözleşmenin 13. maddesi uyarınca yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarma kararı verilebileceğini, davacı kaçak durumda olduğundan ihtarnamelerin tebliğ edilmediğine yönelik iddiasının da yerinde olmayıp, kötü niyetinin göstergesi olduğunu, davanın reddedilmesi gerektiğini, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının yönetim kurulu kararı ile belirtilen gerekçe ile ortaklıktan çıkarılmasının yasa ve ana sözleşmeye aykırı olduğu ve bu itibarla ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili ; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuşlardır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 16. ve 27. maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.