Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2287 E. 2023/3496 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, taşeron firmaya ödemek zorunda kaldığı alacağı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre veya rücuen iş sahibinden talep edebilir mi?

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı şirketlerin oluşturduğu konsorsiyumun, taşeron firma ile yaptığı sözleşmeye ve davalı iş sahibinin taraf olmadığı, ayrıca davalı iş sahibinin konsorsiyum ortaklarınca ibra edildiği gözetilerek davalı iş sahibinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/741 E., 2022/23 K.

DAVA TARİHİ : 07.01.2016

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2016/39 E., 2018/535 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının %25, davalı Etik İnşaat...Ltd. Şti'nin %50 ve diğer davalı ... İnşaat Turizm A.Ş'nin ise %25 oranında ortak olduğu konsorsiyum ile davalı Ankara Büyükşehir Belediyesi Proje Organizasyon İnşaat Doğalgaz İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş. arasında Ankara 41. Noterliğinin 12/10/2005 tarih ve 48797 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında iş ortakları tarafından bir takım imalatların yapıldığını, ortaklar arasında uyuşmazlık çıkınca sözleşmenin feshedildiğini, 13/12/2006 tarihli sözleşme ile tarafların birbirlerini ibra ettiklerini, şantiyede taşeron olarak çalıştığını iddia eden dava dışı ON-KA...Ltd. Şti'nin Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde iş ortaklığı ile inşaatı devralan Çevre Teknolojisi ve San. A.Ş adına açtığı dava ile yaptığı imalattan kaynaklanan alacağını talep ettiğini, mahkemece davacının alacağının bir kısmının ......A.Ş'den bir kısmının ise konsorsiyum ortaklarından tahsiline karar verildiğini, konsorsiyum aleyhine verilen ilamın Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2012/7160 sayılı dosyasında takibe konulması nedeniyle davacıdan 320.479,27 TL'nin tahsil edildiğini, yapılan inşaat bedelinin davalı belediye şirketinden alınmadığını ve bu şirketin sebepsiz zenginleştiğini, ihtara rağmen ödenen tutarı ödemediğini belirterek, İcra Dairesine davacı tarafından ödenen 320.479,27 TL'nin davalı ...’tan tahsiline, bu talepleri kabul görmez ise 320.479,27 TL'nin ortaklık payı hissesine göre %50 tutarı olan 160.239,63 TL'nin davalı Etik İnşaat...Ltd. Şti'den, 80.119,81 TL'sinin %25 hisseye sahip olan davalı ......A.Ş'den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Ankara Büyükşehir Belediyesi Proje Organizasyon İnşaat Doğalgaz İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, davalının sebepsiz zenginleşmediğini, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/695 Esas sayılı dosyasından anlaşıldığı üzere ortak girişim ile ON-KA Ltd. Şti arasında 30/06/2006 tarihli taşeronluk sözleşmesi yapıldığını, davacının oluru ile imalat yapıldığının anlaşıldığını, davacının ortak girişimin taşeronu olan firmanın alacak talebini davalıdan talep ettiğini, davacının kendi ortaklığı döneminde meydana gelen bilcümle iş için davalı şirketi ibra ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Diğer davalılar usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK'nın 114 ve 115. maddesi uyarınca usulden reddine, davalı Etik İnşaat...Ltd. Şti. ve ... İnşaat...A.Ş. hakkındaki davanın kısmen kabulüne, 157.433,93 TL'nin davalı Etik İnşaat...A.Ş'den, 78.716,96 TL'nin davalı ... İnşaat...A.Ş'den alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; davalı ...'ın davacının ödediği miktar oranında haksız olarak zenginleştiği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalı ...’ın pasif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesinde belirtilen gerekçelerle kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme, olmadığı takdirde terditli olarak rücuen alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 ve 115 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Alacak davalarında davalı olma sıfatı, alacağın borçlusuna ait olup, borçluya değil de üçüncü bir kişiye dava açılması durumunda davanın sıfat yokluğu, bir başka deyişle husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekir. Husumet defi olmayıp bir itiraz olduğundan, bu niteliği dikkate alındığında yargılamanın her aşamasında öne sürülebileceği gibi, taraflarca öne sürülmese dahi mahkemelerce kendiliğinden dikkate alınması ve husumet sorunu çözümlendikten sonra işin esasına girilmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacı ile davalı şirketlerin oluşturduğu konsorsiyum ile diğer davalı ... arasında Ankara 41. Noterliğinin 12.10.2005 tarih ve 48797 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşme konusu işlerin ifası için davacı ve davalı yüklenici şirketler, dava dışı taşeron On- Ka ....Ltd. Şti ile 30.06.2006 tarihli taşeron sözleşmesi akdetmişlerdir. İş bu taşeron sözleşmesine davalı iş sahibi ... taraf olmadığı gibi, davacı ve davalı şirketlerin oluşturduğu konsorsiyum ile davalı ... arasında imzalanan 13.12.2006 tarihli sözleşme ile, sözleşme konusu işin dava dışı Çevtaş’a yüklenici sıfatıyla devredildiği anlaşılmış, konsorsiyum ortakları olan yükleniciler, iş sahibi ...’ı ibra etmişlerdir. İş bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmeyip, reddi gerekmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 2021/741 Esas, 2022/23 Karar ve 25.01.2022 tarihli kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.