Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2295 E. 2023/2475 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif genel kurulunun üyelikten ihraç kararına karşı açılan iptal davasında, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı ve ihraç kararına dayanak teşkil eden ihtarnamelerin usulüne uygun olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Genel kurul ihraç kararının tebliğ edilmediği ve davacıların ihraç kararına karşı genel kurula itirazda bulunduğu, ayrıca ihtarnamelerde ödenmesi istenen borç miktarı ile ilgili bilgilerin açıkça belirtilmediği ve gerçek borçla örtüşmediği gözetilerek, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı ve ihraç kararının usulsüz olduğu gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/643 E., 2022/550 K. Birleşen Dava 2016/634 E.

...

...

...

HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/616 E., 2018/676 K.

Taraflar arasında asıl ve birleşen davada genel kurul ihraç kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin üyesi iken parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesi ile hakkında ihraç kararı verildiğini, ihraç kararına ilişkin genel kurul nezdinde yaptığı itirazın da reddedildiğini, ihracına dayanak yapılan borcunun bulunmadığını, zira davalı kooperatifin kendisi veya sahibi bulunduğu dava dışı yüklenici şirketle yapılan sözleşmeler uyarınca kooperatifin bir kısım proje işlerini yapıp teslim ettiğini, yüklenici şirket alacaklarının aidat borçlarından mahsup edilmediğini, ihraç kararının haksız ve usulsüz olduğunu ileri sürerek genel kurul ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davalı kooperatifin üyesi iken parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesi ile hakkında ihraç kararı verildiğini, ihraç kararına ilişkin genel kurul nezdinde yaptığı itirazın da reddedildiğini, müvekkilinin aidat borçlarının davalı kooperatif inşaatlarının yüklenicisi olan dava dışı şirketin hak edişlerinden mahsup edilmeyerek aidat ve faiz borçlusu haline getirildiğini, davalı kooperatife mahsup ve takas için defalarca talepde bulunulduğu halde bir cevap alınamadığını ileri sürerek genel kurul ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 1 aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacının parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğinden ihracına karar verildiğini, dava dışı yüklenici ile yapılan sözleşme anasözleşme ve yasaya aykırı olduğundan geçersiz olduğunu, davacıların borcu bulunduğunu ve bu borç gerekçe gösterilerek usulünce ihtarlar gönderilip ihraç kararı alındığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ihraç kararının iptali talebine ilişkin davanın Kooperatifler Kanununun 27 nci maddesine göre 3 aylık hak düşürücü süreye tabi olduğu, bu hak düşürücü sürenin genel kurul toplantı tarihinden değil, davacıların ihraç kararına itirazlarının reddedildiği ve ihraç kararının onandığı genel kurul kararının kendilerine tebliği ile başladığı, her iki davanın da davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, ana ve birleşen dosya davacılarının davalı kooperatifin üyesi olduğu, aidat ve diğer mali yükümlülüklerin yerine getirilmediği gerekçesiyle kooperatif tarafından ödeme yapılması için davacılara 1 nci ve 2 nci ihtarnamelerin keşide edildiği, ihtarnamelerde süreye ilişkin koşulların yerine getirildiği, ancak ihtarnamelerde gösterilen borç miktarının kooperatif ortaklar defteri, gönderilmiş hesap ekstreleri, genel kurul kararlarındaki aidat tespitleri üzerinde yapılan incelemelere göre gerçek borç tutarları ile örtüşmediği, ihtarnameye konu edilen borç tutarlarının hangi aidatlardan, hangi dönemden kaynaklandığının belirtilmemiş olduğu, ihtarnamelerde gerçek borç miktarını göstermediği, davacı ortakların gerçek borç miktarı tam ve kesin olarak tespit edilmeden gönderilen bu ihtarnamelerin usulsüz olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 3 aylık hak düşürücü dava açma süresinin genel kurul kararının tebliğinden itibaren işlemeye başlayacağı yönündeki tespitin yerinde olmadığnı, genel kurul kararlarının tebliğinin zorunlu olmadığını, bu nedenle 3 aylık sürenin genel kurul toplantı tarihinden itibaren işlemeye başlayacağını, bilirkişi heyetince tespit edilen aidat borçlarının asıl borç olduğunu, işlemiş olan faiz miktarlarının hesaba dahil edilmediğini, aidat borçlarının temerrüde düşülmeden zamanında ödenmesi gereken borç miktarları olduğunu, bilirkişi heyeti tarafından genel kurul kararlarınca alınmış faiz oranlarına göre faiz hesabı yapılıp aidat ana borcuna ilave edilerek bu şekilde karşılaştırma yapılması gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

Asıl davada; davacı tarafından ihraç kararından itibaren 3 aylık süre içerisinde genel kurula itiraz edildiği ve ihraç kararını onayan genel kurul kararından itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde eldeki davanın açıldığı, birleşen davada; davacının ihraç kararına karşı genel kurula itiraz ettiğine dair belge bulunamamışsa da genel kurul esasen yetkisinde olan konuyu görüşerek karara bağladığına göre artık davacının genel kurula itiraz yolunu kullanıp kullanmadığına ya da süresinde kullanıp kullanmadığına bakılmaksızın davanın genel kurul kararına karşı açılmış olduğunun kabulünün gerektiği, ihracı onayan genel kurul kararının davacıya tebliğ edilmediği gözetilerek davanın 3 aylık hak düşürücü sürede açıldığının kabulü gerektiği, somut olayda davacılara gönderilen ihtarnamelerde ödenmesi istenen borçların, hangi yıl ve hangi aylardan kaynaklandığı, ne kadarının asıl borç ne kadarının gecikme faizi miktarı olduğu açık ve anlaşılır şekilde belirtilmediği, ödenmesi istenilen borç miktarının gerçek borç miktarı ile de örtüşmediği bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden ihtarnamelerin usulsüz olduğu, usulüne uygun olmayan ihtarnameler dayanak yapılarak ihraç kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 1163 sayılı Kanunun 53 ncü maddesi gereğince genel kurul kararlarına karşı dava açma süresinin toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere 1 ay olduğunu, yönetim kurulu ihraç kararının iptali istemine ilişkin 3 aylık süre ya genel kurula itiraz için ya da dava açmak için öngörüldüğünü, genel kurul kararlarının tebliğ zorunluluğunun olmadığını, davacılar kooperatif üyesi oldukları ve toplantıya çağrıldıkları için genel kurulda alınan kararları öğrenme yükümlülükleri olduğunu, ayrıca 3 aylık süre içerisinde genel kurula itiraz edilmesi halinde bunun ispatının davacı üyeye ait olduğunu, birleşen dosya davacısının genel kurula itiraz ettiğine dair belge bulunmadığı bilirkişi raporu ile tespit edilmesine rağmen itiraz ettiğinin kabul edilmesinin hatalı olduğunu, süresinde yapılmayan itiraz hakkında genel kurulun karar vermesinin davacı üyeye yeni bir 3 aylık dava açma süresi öngörülmesinin hak düşürücü sürenin mahiyetine aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda borç hesabı yaparken sadece aidat hesaplaması yapıldığını, işlemiş faiz konusunda bir hesaplama yapılmadığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kooperatif genel kurul ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16 ve 27 nci maddeleri, Kooperatif Ana Sözleşmesinin 14 ncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.