Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2340 E. 2023/2357 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebiyle, mümkün olmazsa bedel talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin gerekçesini değiştirerek ve davacının istinaf başvurusunu esastan reddederek hüküm kurmasının HMK 353/1-b-2 maddesine aykırı olması gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1756 E., 2022/152 K.

...

...

HÜKÜM : Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/637 E., 2021/170 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacı vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen gelen olmadığından onların yokluğunda Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı ilk yüklenici ile davalılar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, dava dışı ilk yüklenici ile müvekkili arasında yüklenici sıfatının devrine ilişkin sözleşme yapıldığını ve müvekkilinin yüklenici konumuna geldiğini, müvekkilinin inşaata başladığını ve davalılara ile inşaat tamamlama sözleşmesi yaptığını, sözleşme gereği müvekkiline düşen bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmazsa bağımsız bölümlerin dava tarihindeki rayiç değerlerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ..., ..., ... vekili cevap dilekçesinde; davacı kooperatifin yüklenici sıfatını devralamayacağını, inşaata ilişkin edimlerin tam olarak yerine getirilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Diğer davalılar ve fer’i müdahil vekili; davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar ile dava dışı ... arasında tanzim olarak KKİS' nin 12. maddesinde müteahhidin bu sözleşmeden kaynaklanan hak ve borçlarını bir yapı kooperatifine devredebilmesi ve devrin geçerli olabilmesi için üye tam sayısı olan 112' nin 84 üyeyi aşması gerekmekte olduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında üye sayısının 99' u hiç geçmediğinin tespit edildiğini, dolayısıyla davacı ile dava dışı ... arasında yapılan devir sözleşmesinin yok hükmünde ve geçersiz olduğunun açık olduğunu, tüm bunların yanında yüklenicinin eksik ve hiç yapmadığı imalatlar da arsa sahiplerince tamamlanmış olduğunu, bu durumda az yukarıda belirtilen yasal mevzuat uyarınca davacının zaten geçersiz olan bir devir sözleşmesi ile eksik ya da hiç yapmadığı imalatlara karşılık, davalılardan sözleşme edimlerini yerine getirmelerini isteme hakkı bulunmamakta olduğunu, TMK' nın 6. maddesi uyarınca davasını ispat edemeyen davacının davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; işin müvekkili tarafından tamamlandığı sabit olup olup, davalıların eksik imalata ilişkin iddialarının temeli bulunmadığını, sözleşme kapsamında müvekkiline devri gereken bağımsız bölümlerin 20/10/2007 tarihli kura çekimi sonucu kooperatif üyelerine tahsis edilmesi gerektiğini, davalının müvekkili uhdesine düşen bağımsız bölümlerin bir kısmının üyelere devrini gerçekleştirirken keyfi nedenlerle bazı bağımsız bölümlerin devrini gerçekleştirmeyerek müvekkilinin ve üyelerinin hak kaybına neden olup, müvekkilinin aidat tahsil etmekte zorlanmakta bu sebeple gecikmeler yaşadığını, davalı tarafın çekinceye yer vermeksizin ifayı kabul ettiği tarih itibariyle müvekkiline teslim borcunun doğmuş olduğunu, inşaatın % 95 oranında tamamlandığını, eksik iş bulunsa bile yüklenicide kalması gereken 3 adet dairenin arsa sahiplerine bırakıldığını, arsa sahiplerince müteahhit ... ile akdedilen sözleşmenin müvekkiline devrine rıza gösterdiklerini, sözleşmenin devrinin tarafların iradelerine, sözleşmeye ve yasaya uygun olduğunu, mahkemenin 99 üyenin 84 üyeyi aşmadığı yönündeki gerekçesinin maddi bir hataya dayandığını, dosyaya alınan Ticaret sicil kayıtları ile Genel kurul kararları ile de inşaatın tamamlanması adına üyelerden aidat toplandığı, toplanan aidatlar ile yapılacak ödemeler belirlendiği, bütçe oluşturulduğu, yüklenici sözleşmeleri akdedildiği, belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu somut olayda; yapı kullanma izninin alınmadığı, çevre düzenlemesi, sosyal donatı ve spor alanlarının yapılmadığı, sözleşmede kararlaştırılan 60/112 paylı 3 adet dükkan ediminin yerine getirilmediği, arsa sahiplerine bırakılacak dairelerin inşaat işlerinin eksik bırakıldığı, davalıların gecikmeden kaynaklanan tazminatlarının karşılanmadığı anlaşılmakla, sözleşmede kararlaştırılan son % 25 oranındaki teminat dairelerinin tapusunun tesciline hak kazanmadığı, ancak yüklenicinin ifayı tamamladıktan sonra her zaman tapu iptal ve tescil talebinin tabi bulunmasına ve yeniden dava açılabileceği dikkate alınarak usul ve yasaya uygun İlk Derece Mahkeme kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanunun 353 ncü maddesine göre bölge adliye mahkemesi davanın esası ile ilgili olarak üç türlü karar verebilir. Bunlardan ilki, başvurunun esastan reddi; ikincisi yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında; üçüncüsü ise yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya yeniden esas hakkında karar vermektir. Kanun hükmü, başvurunun esastan reddi ile aynı anda yeniden esas hakkında veya düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına imkân tanımamaktadır. Diğer taraftan 6100 sayılı Kanunun "İncelemenin kapsamı" başlıklı 355 nci maddesine göre bölge adliye mahkemesi, istinaf sebepleri ile bağlı ise de kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re'sen gözetebilir. Ancak anılan düzenleme tamamen incelemenin kapsamına ilişkin olup bölge adliye mahkemelerince 353 üncü madde gereğince kurulacak hükmün şekline etkili değildir. Bu bakımdan bölge adliye mahkemesince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzenine aykırılık hâlleri bakımından ayrım yapılarak Kanun'da yer verilmeyen şekilde hüküm kurulması mümkün değildir. Kaldı ki kamu düzenine aykırılık bakımından bir inceleme yapılabilmesi de istinaf başvurusunun kabulüne bağlıdır. Örneğin 6100 sayılı Kanunun "Ön inceleme" başlıklı 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde "başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin gösterilmemesi" hâline yer verilmiştir. Bu hâlde bölge adliye mahkemesince 353 ncü madde gereğince sadece kamu düzenine aykırılık bağlamında inceleme yapıldıktan sonra yine başvurunun esastan reddine veya kabulüne karar verilerek hüküm kurulmaktadır.

3. Belirtilen sebeplerle taraflardan birinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepler ve kamu düzenine aykırılık bakımından yapılacak incelemenin sonucunda, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasını yahut düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasını gerektiren bir hâl tespit edildiği takdirde artık istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilemez.

4. Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince; sadece davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde, ilk derece mahkemesinin gerekçesinden farklı olarak sözleşme gereği edimlerini yerine getirmeyen yüklenicinin tapu iptal tescil isteminde bulunamayacağı, davalıların gecikmeden kaynaklanan tazminatlarının karşılanmadığı, yüklenicinin ifayı tamamladıktan sonra her zaman tapu iptal ve tescil talebinin tabi bulunmasına ve yeniden dava açılabileceği dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Kanunun 353 ncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) nci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, yukarıda belirtildiği üzere 6100 sayılı Kanunun 353/1-b-2 maddesi gereği, kararın gerekçesinde hata edilmiş ise istinaf başvurusunun kabulü ve yerel mahkeme kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddi ile ilk derece mahkemesinin gerekçesinin değiştirilerek hüküm kurulması yukarıda açıklanan Kanun hükümlerine açıkça aykırı olup karar bu yönüyle hatalı olmuştur. Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Temyiz peşin harcın istek halinde davacıya iadesine,

8400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13/06/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.