Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2508 E. 2024/230 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tüketime hazır sıcak kumanya alım sözleşmesinin feshi, teminat mektubunun paraya çevrilmesi ve yüklenicinin kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanması işlemlerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararında sözleşmenin feshi, teminatın paraya çevrilmesi ve ceza uygulanması hususunda idarenin haklı olduğu belirtildiğinden, davacının bu husustaki temyiz itirazları bozma kararı dışında kalarak kesinleştiği ve davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve temyiz incelemesinden geçen asıl davada sözleşmenin uyarlanması, birleşen davada tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davacı ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Tüketime Hazır Sıcak Kumanya alım işinin yüklenicisi olduğunu, 1 Mayıs günü dağıtılan toplam 5253 adet kumanyanın bir kısmında tepsi böreğinde sorun çıkması nedeniyle davalı idarenin sözleşmeyi feshederek teminat mektubunu gelir kaydettiği gibi davacının kamu ihalelerine girmekten yasaklanmasına ilişkin işlemler başlattığını belirterek haksız teminat mektubunun paraya çevirme işlemi ve kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama işleminin hukuka aykırı olduğunun tespiti ve iptali ile teminatın iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleşen davasında davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde özetle; sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ile hakedişten yapılan kesintinin iadesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili asıl ve birleşen davaya karşı cevap dilekçesinde özetle; 01/05/2013 tarihinde “İşçi Bayramı" nedeni ile görev alan personele dağıtılan kumanyanın börek gurubunda küf görünmesi üzerine, kumanyanın toplatıldığını, yeterince numune alınarak Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığına "gıda analizi" için gönderildiğini, yapılan 06/05/2013 tarih ve 26086 protokol nolu analiz sonucu hazırlanan rapora göre börek numunesinde oldukça fazla miktarda küf olduğu, gıdanın bu şekilde tüketilmesinin halk sağlığı açısından uygun olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle sözleşmenin feshedilerek 53.825,00 TL tutarlı teminat mektubunun nakde çevrildiğini, bir yıldan az olmamak üzere davacı şirket hakkında ihalelere katılmama kararı alındığını, sözleşmenin feshi nedeni ile idarenin uğradığı zarar ve ziyan nedeni ile 26.758,82 TL ceza uygulandığını, yapılan işlemlerin yerinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİNİN İLK KARARI

... 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/76 Esas, 2015/173 Karar ve 30.04.2015 tarihli kararı ile özetle; davacı şirketin 01/05/2013 günü dağıtımını yaptığı böreklerin küflü çıkması ve şirketin sözleşmeye göre küflü gıda çıkan kumanyayı, yeni kumanya ile değiştirmemesi eyleminin sözleşmenin 44.13 maddesine göre para cezası verilmesi gerektiren bir durum olduğunu, fiil ile ilgili özel madde varken genel hükümlü maddenin yorumu ile sözleşme feshedilemeyeceğinden feshin haksız olduğunu belirterek asıl davada davanın kısmen kabulü ile 53.325,00 TL tutarlı teminat mektubunun paraya çevirme işlemi ve kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama kararının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile teminat mektubu paraya çevrildiğinden 53.325,00 TL'nin davacının vermiş olduğu 24/02/2014 tarihli istirdat talepli dilekçe tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın da kabulü ile, sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ile davacının hakedişlerinden kesilen 22.273,71 TL'nin tahsiline karar verilmiştir.

IV. BİRİNCİ BOZMA KARARI

A. Bozma Kararı

1. İlk derece mahkemesinin kararını süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.

2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 2015/6197 Esas, 2017/319 Karar ve 26.01.2017 tarihli kararı ile özetle; davacının asıl davada yasaklama kararının iptâline yönelik istemi davalı bakanlığın idari işleminin iptâli ve hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu ve adli yargıda idari işlemle ilgili iptâl kararı verilemeyeceğinden bu taleple ilgili davaya bakma görevinin idari yargının görevi kapsamında kaldığından mahkemece asıl davada, davacının bu talebiyle ilgili davasının yargı yolu yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, davalı tarafından sözleşmenin 44.13. maddesine göre bozuk kumanyaların yenileriyle değiştirilmesi bildirilmesine rağmen davacının kumanyaları değiştirip tüm personele dağıtımı sağlama yükümlülüğünü yerine getirmediğinin dosya kapsamıyla sabit olduğu gibi mahkemenin de kabulünün bu yönde olduğu, davacı tarafça da mahkemenin bu kabulüne karşı gerekçe yönünden temyiz kanun yoluna başvurulmadığı, sözleşmenin feshi ve işin tasfiyesi başlıklı 35.1-b maddesinde sözleşmenin uygulanması sırasında yüklenicinin 4735 sayılı Kanunun 25. maddesinde sayılan yasak fiil ve davranışlarda bulunduğunun tespit edilmesi halinin fesih nedeni olarak kabul edildiği ve devamında ayrıca kesin teminat ile varsa ek kesin teminatların gelir kaydedileceğinin hüküm altına alındığı, yasak ve sorumluluklar başlıklı 4735 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 25/c maddesinde ......... fen ve sanat kurallarına aykırı, eksik, hatalı veya kusurlu imalât yapmak yasak fiil ve davranışlar arasında sayıldığı, davacının insan sağlığına uygun ve sözleşmede kararlaştırılan vasıfta hazır, sıcak kumanya temin ve dağıtımını üstlendiği ve bunlardan böreğin fazla miktarda küflü olup bu şekilde tüketilmesinin insan sağlığına zararlı olduğu saptandığından yüklenicinin eser sözleşmesi gereği gözetim, denetim ile özen borcu olduğundan kumanyaları başkasının hazırlamış olmasının davacıyı sorumluluktan kurtarmayacağı, keza sözleşmenin 44.13. maddesinde dağıtılan kumanyalarda küflenme olduğunun tespit edilmesi ve yüklenicinin uyarıya rağmen tüm kumanyaları derhal toplayıp idarenin bildirdiği sürede yeni uygun kumanyalarla değiştirip personele dağıtmaması halinde sözleşme bedelinin ‰5'i (binde beş) oranında ceza uygulanacağı belirtilmiş ise de; sözleşmenin bu hükmü fesih koşullarının oluşması halinde ... sahibinin sözleşmeyi feshetme hakkını ortadan kaldırmayacağı gibi yapılan feshi haksız hale de getirmeyeceği, davalı idarenin sözleşmenin 44.13. maddesindeki cezayı uygulamakla birlikte sözleşmeyi fesih hakkını da kullanabileceği, bu nedenlerle mahkemece davacı yüklenicinin hatalı imalât yaparak ve yapılan imalâtı denetim özen ve kontrol görevini ihmâl etmek ve sözleşmenin 44.13. maddesine göre uyarıya rağmen bozuk kumanyaları uygun kumanya ile değiştirmemek suretiyle sözleşmeye aykırı davrandığı ve 4735 sayılı Kanunun 25/3. maddesindeki yasak fiil ve davranışlarda bulunduğunun sabit olması nedeniyle davalı ... sahibinin sözleşmeyi fesihte, teminatı irat kaydetmekte ve sözleşmenin 44.13. maddesine göre para cezası uygulayıp bu miktarda yüklenici hakedişinden kesinti yapmakta haklı olduğundan asıl ve birleşen davada yüklenicinin bu taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

V. İLK DERECE MAHKEMESİNİN SON KARARI

... 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/673 Esas, 2019/434 Karar ve 10.09.2019 tarihli kararı ile özetle; asıl davada davacının kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama işleminin iptali talebi konusunda idari yargı yeri görevli olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle yargı yolu yönünden davanın usulden reddine, davacının idari yargı yerinde dava açmakta muhtariyetine, davalının teminat mektubunu paraya çevirmekte haklı olduğu anlaşıldığından davacının asıl davadaki buna ilişkin taleplerinin reddine; birleşen ... 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/371 Esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararını süresi içinde, davacı vekili temyiz etmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; sözleşmede özel madde olmasına rağmen sözleşmenin genel hükümleri arasında yer alan 35.1.1 maddesi b bendinde atıf yapılan 4735 Sayılı Kanunun 25. maddesi c bendi dayanak gösterilerek sözleşmenin feshinin hatalı olduğunu, davacının gıda maddelerini temin eden işletme olup, imalatçı olmadığını, hileli malzeme kullanımı olmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tüketime hazır sıcak kumanya mal alımına ilişkin sözleşmenin feshinin haksız olduğu ile teminat mektubunun paraya çevirme ve kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama işleminin hukuka aykırı olduğunun tespiti ve iptâli, teminatın ve hakedişten yapılan kesintinin iadesi istemlerine ilişkindir

2. İlgili Hukuk

Sözleşmenin 35/1.b, 44.13 üncü maddeleri, 4735 Sayılı Kanunun 25/3 üncü maddesi, Yargıtay 4/2/1959 tarih ve 1953/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanunun 437 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. İlk derece mahkemesinin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usulî kazanılmış hak denilmektedir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak bozma kararında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olup, davacının temyizde ileri sürdüğü sebepler bozma kararı dışında kalarak kesinleşmiş ve davalı yararına usulü kazanılmış hak oluşturmuştur. ... bu nedenle davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

17.01.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.