"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/431 E., 2022/505 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya(Kapatılan) 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/87 E., 2021/84 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait inşaatın kalıp-demir ve çatı işçiliğinin yapılması konusunda m² bedeli 40-TL olmak üzere sözlü anlaşma yapıldığı, anlaşma doğrultusunda edimlerinin ifa ettiğini, yapılan iş karşılığı hakedişinin 721.222,60-TL olduğunu ancak davalı tarafından 200.000,00-TL ödendiğini, bakiye alacağının 521.222,60-TL olduğunu beyan ederek şimdilik 10.000 TL’nin tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında davasını ıslah ederek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 88.488,87 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan anlaşma uyarınca malzemeler davalı tarafından sağlanacağını ve m² başına 30-TL ödeneceği kararlaştırıldığını, toplam hak ediş miktarının 367.092,60-TL olduğunu konusunda mutabık kalındığını, davalının yaptığı işe karşılık banka kanalı ile 137.596,85-TL nin ödendiği, yine davacıya imzası karşılığında 165.000,00-TL ödeme yapıldığını, davacının kendisi ve işçilerinin yemek ücreti olarak 39.875,25-TL ödendiğini, şantiye içindeki malzeme taşıma işi için 3.075,00-TL ödendiğini ve bakiye 22.722,35-TL’nin hesap kesim günü 02/09/2016 tarihinde ödenerek hesabın kapatıldığını, davalının davacıya herhangi bir borcu kalmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilince cevap dilekçesi ekinde sunulan ''Adem Kalfa Hakediş'' başlıklı belge altında davacının isim ve imzasının bulunduğu, yargılama aşamasında bu belgeye ilişkin imza itirazının bulunmadığı anlaşılmış olup, bu belgeye göre yapılan hesaplamanın hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda belirtilen hesaplamaların hatalı olduğunu, müvekkilinin yevmiye usulü çalışmadığından, yevmiye karşılığı müvekkile ödendiği iddia edilen 36.600,00 TL’nin davalının başka yerlerdeki eş dost ve akrabaları için yapılan işler için ödendiğini, bu nedenle müvekkil alacağından düşülmemesi gerektiğini, davalı yan tarafından 39.875,25 TL'lik bir yemek harcaması yapılmadığını, hükme esas alınan belgenin inşaat alanında gece hızlıca ödeme yapılırken imzalatıldığını, bu evrakın sadece aldım ibaresi yazılarak imzalandığını, diğer ödemeleri kapsamadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı kabul edilip sözleşmede bedel yazılı olmaması ya da sözlü sözleşme ilişkisinde tarafların bedelde anlaşamamaları halinde yüklenicinin gerçekleştirdiği imalât bedelinin sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 481. maddesi hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle hesaplanması gerekmekte ise de, davalı tarafından dosyaya sunulan ve davacı tarafça da ihtirazi kayıt ileri sürülmeden imzalanan ''Adem Kalfa Hakediş'' başlıklı belgede davacının toplam hakedişi 367.092,60 TL olarak belirlenerek sözkonusu hakediş bedelinin de davalı iş sahibi tarafından davacıya ödendiği anılan belgeden anlaşıldığı, bu durumda anılan belge işin tasfiyesine ilişkin olarak tarafları bağlayıcı olduğundan davacının bakiye alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının taraflar arasında yapılan sözlü eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Taraflar arasında davalıya ait inşaatın kalıp-demir ve çatı işçiliğinin yapılması hususunda eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır. Buna karşılık işin bedeli hususunda ihtilaf olduğundan yerleşik Yargıtay kararları uyarınca eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı kabul edilip sözleşmede bedel yazılı olmaması ya da sözlü sözleşme ilişkisinde tarafların bedelde anlaşamamaları halinde yüklenicinin gerçekleştirdiği imalât bedelinin sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 481. maddesi hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle hesaplanacağı kabul edilmelidir.
Yüklenicinin hakedişinin yukarıda açıklanan yönteme göre belirlenmesi gerekmekte ise de, davalı tarafından dosyaya sunulan ve davacı tarafça da ihtirazi kayıt ileri sürülmeden imzalanan ''... Kalfa Hakediş'' başlıklı belgede davacının toplam hakedişi 367.092,60 TL olarak belirlenerek sözkonusu hakediş bedelinin de davalı iş sahibi tarafından davacıya ödendiği anılan belgeden anlaşılmaktadır. Bu durumda anılan belge işin tasfiyesine ilişkin olarak tarafları bağlayıcı olduğundan davacının bakiye alacağı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece davanın reddine dair verilen karar yerinde olduğundan davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12/09/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.