Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2675 E. 2023/2949 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozmadan dönen davada, ilk derece mahkemesinin asıl davada hüküm tayinine yer olmadığına ve birleşen davada kısmen ret kararına karşı yapılan temyiz itirazlarının incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin bozma kararına uygun olarak verdiği kararın usul ve yasaya uygun olduğu, bozmayla kazanılmış hak durumuna giren hususların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek, yapılan temyiz itirazları reddedilerek ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/438 E., 2022/134 K.

HÜKÜM/KARAR : Asıl Davada Hüküm Tayinine Yer Olmadığında, Birleşen Dava Usulden Red, Şerhin Terkin İşleminin Kabulüne

Taraflar arasındaki tazminat, sözleşmenin feshi, şerhin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın asıl davada hüküm tayinine yer olmadığında, birleşen dava usulden reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı asıl davada davacı-birleşen davada davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilince duruşmalı, davalı-birleşen davada davacı ... ve davalı-birleşen davada davalı ... vekillerince duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.09.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili Avukat ... ile asıl davada davalı-birleşen davada davacı ..., asıl ve birleşen davada davalı ... vekili Avukat ...in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı ... arasında İzmir .... Noterliğinin 02.09.2013 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin imzalanan sözleşmeyi tapu kütüğüne şerh ettirdiğini, sözleşme gereği işlemlere devam ederken arsa sahibi davalı ...’ın sözleşme konusu taşınmazı 23.12.2013 tarihinde diğer davalı ...’a sattığını öğrendiğini, müvekkilinin sözleşmeyi ayakta tutma iradesi ile tüm ihtarlarına rağmen davalıların sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediklerini, taraflar arasındaki sözleşmenin halen ayakta olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin müspet zarar kapsamındaki yoksun kalınan karının davalılardan tahsilini talep etmiştir.

2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar ... ve ... San. Tic. Ltd. Şti. arasında 02.09.2013 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 07.10.2013 tarihinde davalı yüklenici tarafından tapu kütüğüne şerh ettirildiğini, müvekkilinin ise sözleşme konusu taşınmazı 23.12.2013 tarihinde satın aldığını, söz konusu taşınmaza komşu parsellerin tecavüzünün olduğunu ve sözleşmenin ifasının baştan itibaren imkansız olduğunu ileri sürerek davalılar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini, tapuya konulan şerhin terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı yüklenicinin müvekkiline şifahi olarak sözleşme konusu işi yapmayacağını bildirdiğini, davacının aplikasyon krokisi almasına rağmen sözleşmenin ifa imkansızlığı içerisinde olduğunu müvekkiline bildirmediğini, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Asıl davada davalı ... vekili; davacı yüklenicinin sözleşmenin ifa imkansızlığı içerisinde olduğunu bilmesine rağmen bu hususu arsa sahibine bildirmediğini, kötüniyetli olarak hareket ettiğini ve haksız kazanç elde etmek istediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

3. Birleşen davada davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. vekili; davacının tapudaki şerhi bilerek taşınmazı satın aldığını, işbu davada davacının sözleşmenin feshini talep edemeyeceğini, imkansızlık olarak ileri sürülen hususların giderilebilir nitelikte olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

4.Birleşen davada davalı ..., davaya cevap vermemiş; 6100 sayılı HMK 128. maddesi gereği dava dilekçesindeki ileri sürülen vakıları inkar etmiş sayılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.11.2017 tarihli ve 2016/135 Esas, 201771090 Karar sayılı kararıyla; sözleşme tarihindeki imar durumuna göre sözleşme konusu parsel üzerinde komşu parsellerin tecavüzü de dikkate alındığında fiili durumdaki tecavüzlerin önlenmesi, yeniden etüt çalışması ve tevhit işlemi yapılmadan sözleşmenin ifasının imkansız olduğu gerekçesi ile asıl davada davalı ... yönünden davanın reddine, davacının sözleşme kapsamında davalı ...’a ödediği 33.500,00 TL’nin tahsili ile bu davalı yönünden davanın kabulüne, birleşen davada, asıl davada arsa sahibi ve yüklenici arasında tanzim edilen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin sübjektif sebeplerle ifasının imkansız hale gelmesi nedeni ile sözleşmenin feshine ve tapu kaydına konulan şerhin terkini şartları oluştuğundan davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı birleşen davada davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. ile asıl ve birleşen davada davalı ... vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin (kapatılan 15.Hukuk Dairesi) 16.06.2021 tarihli ve 2021/3066 Esas, 2021/2766 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.

3. Dairemiz ilamına karşı asıl davada davacı birleşen davada davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. ile asıl ve birleşen davada davalı ... vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

4.Dairemiz 01.11.2021 tarihli ve 2021/4907 Esas, 2021/1106 Karar sayılı ilamıyla davalı ... vekilinin tüm, asıl davada davacı birleşen davada davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının yerinde görülmediği, asıl davada kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imkansızlık nedeni ile geçersizliği tespit edildiğinden, birleşen davada davacı ... malikinin şerhin terkini isteminin kabulü doğru ise de davacı ..., feshini talep ettiği sözleşmenin tarafı olmadığından birleşen davada fesih isteminin reddine karar verilmesi gerekirken bu talebin kabulü ile sözleşmenin feshine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada verilen hükmün kesinleşmesi nedeniyle yeniden hüküm tayinine yer olmadığına, birleşen davada bozma ilamındaki gerekçelerle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ilişkin istemin aktif husumet ehliyeti yokluğundan HMK'nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine, şerhin terkinine ilişkin istemin kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı ... San. Tic. Ltd. Şti. vekili, asıl davada davalı ... vekili ile birleşen davada davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Asıl davada davacı vekili temyiz dilekçesinde; İsmail'in sözleşmenin feshi talebiyle açtığı birleşen davanın reddedilip sözleşmenin feshi yönünde hüküm kurulmadığından; müvekkilce de "fesih" yönünde bir irade ve talep de bulunmadığından müvekkilin açtığı müspet zarar alacağının tazminine yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bu irdelemeyi yapmadan ve dayanakları göstermeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, bozma sonrasında sözleşmenin feshi yönündeki dava hakkında ret kararı verildiğinden; sözleşmenin feshi halinin ortadan kalktığı ve bu durum dikkate alınmadan yeniden menfi zarara hükmedilmesi hukuka aykırı ve gerekçeli kararın kendi içerisinde çelişmesi sonucunu doğurduğunu, kararın gerekçeli olmadığını, müvekkilinin menfi zarar talebi bulunmadığını, taleple bağlılık ilkesi dışına çıkıldığını, raporlardaki mübayenet giderilmeden, eksik incelemeye dayalı olarak karar tesis edildiğini, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi Şerhi bulunan taşınmazı satın alarak sözleşmeye katılma yoluyla taraf olan davalı ... ile sözleşmenin zaten tarafı olan davalı ...’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

2.Asıl davada davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; asıl dava hakkında yeniden hüküm tayinine yer olmadığına ilişkin kısmının usuli kazanılmış hak olarak kabul edilmemesi yani karşı tarafın temyiz talebinde esasa girilmesi halinde, asıl davanın tümden reddini istediklerini belirtmiştir.

3.Birleşen davada davacı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilin aktif husumet ehliyetinin olduğunu, müvekkilin diğer davalı ... Işıktan taşınmazı karşı tarafın rızası ile aldığını, karşı tarafın yeni malik müvekkilinden ihtarname çekerek vekaletname istediğini, davalı yüklenicinin örtülü olarak temyiz dilekçesinde ki kabul beyanı ve “katılma yoluyla taraf olmuştur" kabulü olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan müspet zararın tahsili, birleşen 2016/195 Esas sayılı dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve şerhin terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427 ıncı ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Asıl davada davacı vekili ve davalı ... vekili ile birleşen davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan asıl davada davacı ile asıl davada davalı ... yararına takdir olunan 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak duruşmada vekille temsil olunan taraflara verilmesine, 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin birleşen davada davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan birleşen davada davalılara verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.