Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2681 E. 2022/5836 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan dükkan tesliminde eksik alan ve gecikme nedeniyle oluşan kira kaybı alacaklarının miktarı ve faiz başlangıç tarihi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararından sonra yapılan ıslahın dikkate alınmaması ve kira kaybının hesaplanmasında dava tarihi yerine işin bitirilmesi gereken tarihin esas alınmaması, ayrıca hükmedilen bedelin tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm asıl ve birleşen davada davacılar vekilince duruşmasız, asıl ve birleşen davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davalı vekili Avukat ... ile birleşen davada davacılar ... vd. vekili Avukat ... ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkilleri ile davalı arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkillerine verilmesi gereken zemin kattaki dükkanın sözleşmeye aykırı olarak küçük yapıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin, birleşen dava dosyasında ise, sözleşme gereği süresinde teslim edilmeyen daireler ve dükkan için 1.000,00 TL kira kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 04.12.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile asıl ve birleşen dava değerini toplam 971.972,50 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde, tadilat projesiyle dava konusu dükkanın sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde yapıldığını, inşaatın süresinde bitirildiğini savunarak, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında düzenlenen 14.01.2011 tarihli sözleşmede zemin katta bulunan dükkanın alanının 1100 m2 olarak kararlaştırıldığı, mahallinde yapılan incelemeye göre ise dükkanın 761,96 m2 büyüklüğünde olup, 310,27 m2 teras ve 28,52 m2 galeri kata sahip olduğu, teras alanının dış tarafı açılır kapanır camla kapatılmış şekilde inşaa edilmiş olmasının satış ve kira değeri bakımından hak kaybına yol açacağı, bozma ilâmından sonra yapılan ıslahın dikkate alınamayacağı, birleşen dava bakımından ise, dairelerle ilgili kira kaybının bulunmadığı, dükkan için 429.000,00 TL kira kaybı talep edilebileceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulüne, 429.000,00 TL’nin birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı-birleşen dosyada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Davacılar-birleşen dosyada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Taraflar arasında Akçaabat Noterliğinin 14.01.2011 tarihli ve 690 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir. Davacılar arsa sahibi, davalı ise yüklenicidir.

Asıl dava bakımından, mahkemece davacının 04.12.2017 tarihli ıslah dilekçesi dikkate alınmadan davanın 10.000,00 TL yönünden kabulüne karar verilmiştir. 22.07.2020 tarih, 7251 sayılı Kanun ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesinde “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenleme ile Yargıtayın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılması mümkün hale getirilmiştir. Bu halde mahkemece ıslahın yapılmamış sayılması sözü edilen düzenlemeye aykırı bulunmuştur.

3-Davalı-birleşen dosyada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Birleşen davada sözleşmeye uygun şekilde teslim edilmeyen dükkan bakımından kira kaybına hükmedilmesi isabetli olmuş ise de, kira kaybı dükkanın teslim edilmesi gereken tarih ile keşif tarihi arasındaki 26 ay için hesap edilmiştir. Birleşen dava tarihi 14.03.2016 olup, talebi aşar nitelikte karar verilmesi ve dava dilekçesi ile talep edilen bedel 04.12.2017 tarihinde ıslah edildiği halde, hükmedilen tüm bedele dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi de doğru olmamıştır.

O halde mahkemece yapılacak iş; asıl dava bakımından hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan 542.972,50 TL değer kaybı bedelinin 10.000,00 TL kısmı için dava ve 532.972,50 TL kısmı için ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen dava bakımından ise kira kaybını işin bitirilmesi gereken tarih ile birleşen dava tarihi arasında geçen süre için hesaplamak ve hesaplanan kira bedelinin 1.000,00 TL kısmı için birleşen dava ve bakiye kısmı için ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar vermekten ibarettir.

Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosyada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacılar-birleşen dosyada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının, 3. bent uyarınca davalı-birleşen dosyada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan taraflara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 ... içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 13.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.