Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2684 E. 2023/3184 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İdari yargı kararları nedeniyle feshedilen ve daha sonra tekrar davacıya verilen hizmet alım sözleşmesinde, işin sözleşme bedelinin %80'inden düşük bedelle tamamlanması sebebiyle yükleniciye ödenmesi gereken bedelin davalı idareden talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: İdari yargı kararları nedeniyle sözleşmenin feshedilmesinde ve işin sözleşme bedelinin %80'inden düşük bedelle tamamlanmasında davalı idarenin kusurunun bulunmadığı, hukuki imkânsızlık nedeniyle davalı idarenin 4735 sayılı Kanun'un 24/5. maddesi ve sözleşmenin 29. maddesi gereğince sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2018/2621 E., 2022/391 K.

DAVA TARİHİ : 25.05.2017

HÜKÜM/KARAR : Esas hakkında yeniden hüküm / Davanın kabülü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2017/379 E., 2018/562 K.

Taraflar arasında alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin davalı tarafça tek taraflı olarak feshedildiğini, fesihten bir süre sonra davalı tarafça sözleşmenin yeniden müvekkili şirketler iş ortaklığınca ifasının istendiğini ve müvekkil tarafından işin bitirildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve 4735 sayılı Kanun hükümleri gereğince toplam sözleşme bedelinin %80'i ile müvekkili tarafından tamamlanan iş bedeli arasındaki farkın %5 lik kısmına isabet eden 88.151,04 TL'lik tutarın müvekkillerine ödenmesinin zorunlu olduğunu, diğer taraftan müvekkilinin sözleşmenin ifa edileceğine güvenerek masraf (damga vergisi, ihale karar pulu) yaptığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik yüklenici kârına karşılık 1.000,00 TL, damga vergisi nedeniyle uğradığı zarara karşılık 1.000,00 TL alacağın davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile yüklenici kârına karşılık alacak talebini 88.140,97 TL ye artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ihale sözleşmesinin davalı kurumca değil mahkeme kararı ile zorunlu olarak feshedildiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, mahkeme kararından kaynaklanan bir zarar var ise husumetin diğer makamlara yönetilmesinin gerektiğini, davacılar tarafından ödenen damga vergisinin tazmininin veya iadesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacılar işe başladıktan sonra yargı kararına istinaden davalı idare tarafından sözleşmenin tek yanlı olarak feshedildiği, akabinde aynı işin kalan bölümü belli bir süre dava dışı Cerit Güvenlik Ltd. Şti. tarafından yapıldıktan sonra bu firma ile olan işin de tasfiye edildiği ve tekrar işin davacıların oluşturduğu iş ortaklığına verildiği ve işin tamamlandığı, davacıların oluşturduğu iş ortaklığı ile dava dışı Cerit Güvenlik Ltd. Şti. nin yapmış olduğu işin aynı işin değişik dönemleri olduğu, somut olayda davacıların oluşturduğu iş ortaklığının iki yıllık sürenin tamamında davalı kuruma hizmet vermediği, bilirkişi ek raporuna göre davacıların oluşturduğu iş ortaklığı ile dava dışı şirkete ödenen bedel toplam ihale bedelinin %80 ini geçtiğinden davacıların sözleşmenin 29 ncu maddesi çerçevesinde talepte bulunamayacağı ve damga vergisinden dolayı ödemiş olduğu bedeli istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe ifa edilmeyen bir bölümün bir başka sözleşme ile bir başka şirkete ifa ettirilmiş olmasının müvekkili şirketlerin haklarını ortadan kaldırmayacağını, işin başka bir şirkete ifa ettirilmiş olması nedeniyle işi ifa ve kâr elde edebilme imkanlarının ortadan kaldırıldığını, davalı kurum ile dava dışı şirket arasındaki sözleşme kapsamındaki yaptırılan işin sanki dava konusu sözleşme kapsamında yaptırılmışcasına değerlendirme yapılmasının doğru olmadığını, müvekkili şirketler ile yapılan iş tutarı ile ikinci şirket ile imzalanan sözleşmenin iş tutarının toplamından şirketlerin toplam iş tutarı çıkartıldığında oluşan sonucun yine davanın haklılığını gösterdiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki sözleşmenin "sözleşme kapsamında yaptırılabilecek ilave işler, iş eksilişi ve işin tasfiyesi" başlıklı 29 uncu maddesinde "Bu ihalede 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 24. maddesi çerçevesinde iş eksilişi yapılabilir. İhale konusu işin sözleşme bedelinin % 80'ninden daha düşük bedelle tamamlanacağının anlaşılması halinde ise yükleniciye, yapmış olduğu gerçek giderler ve yüklenici karına karşılık olarak, sözleşme bedelinin % 80'i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının % 5'i ödenir" düzenlemesinin bulunduğu, sözleşmenin davalı tarafça tek taraflı feshedilmesinin ardından davalı ile dava dışı Cerit Güvenlik Ltd. Şti. arasında yeni bir sözleşme imzalandığı, Danıştay 13. Hukuk Dairesinin kararı gereğince Kamu İhale Kurumunca tasfiyenin geri alınması kararı alınarak kalan süre için söz konusu işin davacı iş ortaklığına tekrar verildiği, davacı iş ortaklığının 09.02.2016 tarihinde sözleşme konusu işi bitirdiği, sözleşmenin 21.12.2014 tarihinde tasfiye edilmesinde davacı iş ortaklığının haksız eyleminin söz konusu olmadığı, bu nedenle sözleşmenin 29 ncu maddesi gereğince davacıların tazminat istemekte haklı olduğu, davacıların sözleşmenin ifa edileceğine güvenerek yapmış oldukları işin davalı tarafça tasfiyesi nedeniyle fazla ödemek zorunda kaldıkları damga vergisi nedeniyle uğradıkları zararı talep etmekte de haklı oldukları gerekçesiyle başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin hiçbir ayrıntılı gerekçeye yer vermeden davacının haksız eylemi olmadığından bahisle davanın kabulüne karar verdiğini, dava edilen ihale konusu işin tümünün yüklenici tarafından tamamlanamamasının müvekkil kurumdan kaynaklanmadığını, dava konusu ihale sözleşmesi ile ilgili fesih kararlarının mahkeme kararlarına istinaden kanunen ve zorunlu olarak alındığını, bu nedenle davalı kurumun sorumlu tutulamayacağını, haksız mahkeme kararından kaynaklanan bir zarar var ise husumetin ilgili diğer makamlara yöneltilmesi gerektiğini, müvekkil kurumun da tasfiye konusunda hiçbir kusuru bulunmadığını, ihale konusu iş iki ayrı firma ile yahut ayrı dönemler halinde tamamlanmış olsa dahi bahse konu ihale sebebiyle ödenen tüm bedel üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini ve yapılan iş itibariyle sözleşme bedelinin % 80'i üzerinde bir bedelle tamamlanmış olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 24 ncü maddesinin beşinci fıkrasının "Sözleşme bedelinin % 80'inden daha düşük bedelle tamamlanacağı anlaşılan işlerde, yüklenici işi bitirmek zorundadır. Bu durumda yükleniciye, yapmış olduğu gerçek giderleri ve yüklenici kârına karşılık olarak, sözleşme bedelinin % 80'i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının % 5'i geçici kabul tarihindeki fiyatlar üzerinden ödenir." hükmü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Taraflar arasında 05.02.2014 tarihinde Temizlik İşi ve Yemek Pişirme, Evrak Dağıtımı ve Ziyaretçi Yönlendirme İşine Ait Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre işin süresinin 2 yıl, bitiş tarihinin 09.02.2016, sözleşme bedelinin ise 10.435.816,85 TL olduğu, davacıların 10.02.2014 tarihinde işe başladığı, dava dışı Cerit Güvenlik Ltd. Şti.'nin yapmış olduğu itirazen şikayet başvurusunun reddi sonrasında ihalenin iptali istemiyle açmış olduğu davada yargı kararına istinaden Kurul kararı gereği davalı idarece sözleşmenin 21.12.2014 tarihinde tasfiye edildiği, dava dışı Cerit Güvenlik Ltd. Şti. ile yeni bir sözleşme akdedilerek işin 22.12.2014-17.08.2015 tarihleri arasında dava dışı şirket tarafından ifa edildiği, akabinde Danıştay 13. Hukuk Dairesinin kararına istinaden Kamu İhale Kurumunca tasfiyenin geri alınması kararı alınarak kalan süre için söz konusu işin davacılar iş ortaklığına tekrar verildiği ve 18.08.2015-09.02.2016 tarihleri arasında davacıların sözleşme konusu işi tekrar üstlenerek tamamladığı, davacıların sözleşme gereğince üstlendiği işin sözleşme bedelinden %80'inden (10.435.816,85 TL X %80 = 8.348.653,48 TL) düşük bedel ile (6.585.834,11 TL) tamamlandığı dosya kapsamında sabittir.

2. Somut olayda, dava dışı Cerit Güvenlik Ltd. Şti. nin Kamu İhale Kurumuna yaptığı itirazen şikayet başvurusunun reddi üzerine idare mahkemesinde açtığı iptâl davası sonucunda idare mahkemesinin verdiği karar üzerine davacılar ile yapılan sözleşmenin tasfiyesine karar verildiğinden artık yargı kararı sonucu sözleşmenin uygulama imkânı kalmamış, ifası imkânsız hale gelmiş ve hukuki imkânsızlık doğmuştur. Aynı şekilde dava dışı şirketle yapılan sözleşmenin de yine yargı kararına istinaden uygulama imkanı kalmadığından tasfiye kararı geri alınarak işin kalan kısmı davacılar iş ortaklığına tamamlattırılmıştır. Davalı idarenin Kamu İhale Kurulu ve idari yargı kararı dışında sözleşmeyi fesih beyan ve iradesi bulunmamaktadır. İdari yargı kararına istinaden davacı yükleniciler ile yapılan sözleşmenin ifası durdurulup tasfiye cihetine gidilmiş olup idari yargı kararı nedeniyle davalı idarece sözleşmenin fiilen uygulama imkânı kalmadığından işin durdurulması ve tasfiyeye gidilmesinde davalı idareye kusur yükletilmesi mümkün değildir. Sözleşmenin hukuki imkânsızlık sonucu ifası imkânsız hale geldiğinden yapılan işin sözleşme bedelinin %80'inden daha düşük bir bedelle tamamlanmasında davalı idareye kusur atfedilemeyeceğinden 4735 sayılı Kanunun 24/5 nci maddesi ve sözleşmenin 29 ncu maddesinde gösterilen bedelden davalı idare sorumlu tutulamaz.

3. Tüm bu açıklamalar ışığında dosya kapsamına göre davacının yaptığı işin fiilen tüm işe göre %80 in altında olduğu anlaşılmakta ise de idare yargı kararları nedeniyle kusurlu sayılamayacağından davalı idarenin dava konusu bedelden sorumlu tutulması mümkün değildir. Açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.